Wilbekin: “Euroleague’te Oynamak Büyük Şans”

2016-01-06T17:42:52+00:00 2016-01-06T17:42:52+00:00.

Bugra Uzar

06/Oca/16 17:42

Eurohoops.net

Darüşşafaka Doğuş’un sezon başladıktan sonra kadrosuna kattığı Amerikalı oyun kurucusu Scottie Wilbekin, Eurohoops.net’e özel bir röportaj verdi.

By Bugra Uzar/ info@eurohoops.net

Darüşşafaka Doğuş’un sezon başladıktan sonra kadrosuna kattığı Amerikalı oyun kurucusu Scottie Wilbekin, Eurohoops.net’e özel bir röportaj verdi. Bu sezon ilk kez Euroleague’te forma giyen Wilbekin, yaşadıklarını, Darüşşafaka Doğuş’a geliş sürecini ve planlarını anlattı.

Geçtiğimiz sezon kısa bir süre de olsa AEK forması giyerek Avrupa basketboluna adım atan Scottie Wilbekin, NBA, Euroleague, Darüşşafaka Doğuş ve birçok konu hakkında özel açıklamalarda bulundu.

Çok başarılı bir Yaz Ligi geçirdin. Bu performansının ardından Philadelphia 76ers tarafından serbest bırakılmayı bekliyor muydun?

Söz konusu Philadelphia 76ers olduğunda ne bekleyeceğinizi bilemiyorsunuz. Orada her şey olabilir. Hala onları takip etmeye çalışıyorum çünkü bazı arkadaşlarım hala orada. Bir anda büyük değişimler yapabiliyorlar. Çok beklentim yoktu, ben sadece olabildiğince iyi oynamaya çalıştım.

Değişen kurallar sonucu bu sezon takımlar NBADL’den geçtiğimiz sezonlara göre daha fazla oyuncu alabiliyorlar. Neden NBADL’de kalmadın ve neden Avrupa’ya geri dönmeyi tercih ettin?

Çünkü D-League’e gitme fikrini çok sevmedim, bana kumar gibi geldi. Size ihtiyaç duymalarını ve sizi çağırmalarını bekliyorsunuz. Şansa dayalı bir durum olduğunu düşündüm. Benim için Avrupa’ya dönmek daha kolaydı, zaten kısa bir süre Yunanistan’da oynayarak Avrupa basketboluna adım atmıştım. Burada olmak, özellikle İstanbul’da olmak oldukça güzel. Benim için en kolay karar buydu.

Yakın gelecekte NBA’e gitme planın var mı? Tekrar orası için şansını deneyecek misin?

Eğer birisi beni NBA’e çağırırsa, o zaman nerede ve nasıl olduğuma bağlı olarak düşünebilirim. Şu anda buna çok fazla konsantre olmak istemiyorum. NBA’e dönmek için yanıp tutuşmuyorum. Eğer benim için iyi bir fırsat olursa muhtemelen bunu değerlendiririm. Ama şu anda bunu düşünmüyorum.

Peki tekrar Yaz Liginde ya da hazırlık kamplarında oynamak ister misin? Yoksa NBA’e gitmek için sana garanti bir kontrat mı teklif etmeleri lazım?

Kesinlikle garanti bir kontrat teklif etmeleri lazım.

Yavaş yavaş Avrupa kariyerine dönelim. Kısada olsa bir Yunanistan maceran oldu. AEK kariyerin ve Dragan Sakota hakkında neler düşünüyorsun? 

Gayet güzeldi. Benim için gayet güzel bir deneyim oldu çünkü daha tecrübeli oyuncularla ve çok tecrübeli bir koçla oynama şansım oldu. Orada çok fazla kalamasam da benim için iyiydi. Yunanistan’daki taraftarlar fazlasıyla çılgın. Gördüğüm en tutkulu taraftarlar. Amerika’da sadece futbolda böyle taraftarlar olduğunu düşünürdük. Çok çılgınlar ve çok tutkulular. Eğlenceliydi.  Beni burada karşılaşabileceğim her şeye hazırladılar.

Neden Darüşşafaka Doğuş’u neden tercih ettin? Herhangi başka bir Avrupa ya da NBA takımı sana teklifte bulundu mu?

Yazın Euroleague’te mücadele eden Strasbourg benimle ilgileniyordu. Ama ben daha sonra Sixers’la imzaladım. Onlar beni serbest bıraktığında da işi menajerlerime bırakıp birkaç günlüğüne rahatlayıp kafamı dinlemek istedim. Daha sonra bana Darüşşafaka’dan teklif geldiğini söylediler. Darüşşafaka’nın Euroleague’te mücadele etmesi beni cezbeden taraf oldu. Böyle genç bir yaşta Euroleague’te oynayabilmek benim için büyük şans. Bu şansı bana veriyor olmaları benim buraya gelmemi sağladı. Ayrıca şunu da söylemem lazım. Darüşşafaka Doğuş gördüğüm en güzel logoya sahip (Gülüyor). Volkswagen Arena da muhteşem bir salon. Logo, salonun zemininde de muhteşem duruyor

Darüşşafaka Doğuş’un kadrosunda senin dışında Ender Arslan, Jamon Gordon, Reggie Redding, Mehmet Yağmur gibi guardlar var. Bu meydan okuma hakkında ne düşündün? Forma mücadeleniz hakkında neler düşünüyorsun?

Gelmeden önce bunu çok düşünmedim. Sadece çok çalışmayı ve elimden geleni yapmayı istiyorum. Forma şansı bulduğumda da sahada elimden geldiğince üretken olmaya çalışıyorum.

Antrenmanların hakkında ne düşünüyorsun? Sonuçta Darüşşafaka Doğuş’un çok geniş ve kaliteli bir kadrosu var. Antrenmanlarınız nasıl geçiyor? Gerçek maç havası var mı?

Çoğu zaman 3 takım oluyor. Uzun antrenmanlar yapıyoruz çünkü birçok oyuncu var. Koçumuz yorulmamız gerektiğini biliyor. Çok rekabetçi antrenmanlar yapıyoruz.

Scottie Wilbekin Darussafaka Dogus

Euroleague’te Top16’ya kalmayı başardınız. 3 İstanbul takımının bulunduğu grubunuz hakkında neler düşünüyorsun? Euroleague’te kişisel ve takımsal bazda hedefin neler?

Kişisel hedefim iyi oynamak ve tecrübe kazanmak çünkü burada olan oyuncuların çoğu benden daha yaşlı ve çok daha tecrübeli. Burada çıktığım her maç, daha çok tecrübe kazanmamı ve oyun hakkında küçük detayları öğrenmemi sağlıyor. Takım olarak tabii ki Top8’e kalmak istiyoruz. Top16’da kazanabileceğimiz kadar maç kazanmalıyız. Ayrıca grupta 2 İstanbul takımı olmasından oldukça memnunum çünkü bu daha az seyahat edeceğimiz anlamına geliyor. Gayet iyi bir grupta olduğumuzu ve Top8’e kalmak için iyi bir şansımız olduğunu düşünüyorum.

Sence şimdiki koçun Oktay Mahmuti ve daha önce çalıştığın koçlar arasındaki farklar neler? 

Çok farklı stillere sahip koçlarla çalıştım. Mesela koç Ike, daha serbestlik tanıyan bir koçtu. Oktay Mahmuti ise işleri kontrolünde tutmayı seviyor. Gözü sürekli üzerimizde. Ama her ikisi de harika koçlar.

Türkiye Ligi hakkında neler düşünüyorsun? Buraya gelmeden önce beklentilerin nelerdi? Buraya geldikten sonra nelerle karşılaştın?

Açıkçası Türkiye Ligi hakkında pek bir bilgim yoktu. Sadece kolejden takım arkadaşım Patric Young geçtiğimiz sezon burada (Galatasaray‘da) oynamıştı. Menajerlerim Türkiye Ligi’nin Avrupa’nın en iyi ligi olduğunu söylediler. Bunları biliyordum. Buraya geldiğimde ise iyi dereceye sahip takımların bile kötü dereceli takımlara mağlup olabildiğini gördüm. Her takım her takımı yenebiliyor çünkü tüm takımlar oldukça yetenekli oyunculara sahip. Hiçbir maç kolay değil.

NBA’den ya da Avrupa’dan kendine rol model olarak gördüğün oyuncular var mı?

Tamamen rol model olarak gördüğüm bir oyuncu yok. Bazen birisi ilginç bir şey yaparsa ben de onu öğrenip oyunuma eklemeye çalışıyorum. Stephen Curry’i izlemeyi çok seviyorum. Olağanüstü bir oyuncu. Oynadığım tecrübeli oyunculardan da bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Şu ana kadar Jamon Gordon ve Reggie Redding’ten çok şey öğrendim diyebilirim.

Euroleague’te ya da Spor Toto Basketbol Ligi’nde en çok kime karşı oynamaktan zevk aldın? 

Daha önce karşılaştığım ya da Amerika’dayken bildiğim takımlar ya da oyunculara karşı oynamayı seviyorum. Takımdaki Amerikalı takım arkadaşlarım birçok oyuncuyu tanıyor çünkü çoğu oyuncuya karşı oynamışlar. Bense çoğu zaman karşılıklı oynadığım oyuncuları önceden tanımamış oluyorum. Karşılıklı oynarken birini tanımak oldukça eğlenceli.

Oyununun hangi noktalarını geliştirmek istersin?

Biraz daha istikrarlı olabilirim. Aslında oyunumun her alanını geliştirmeliyim. Özellikle pas konusunda kendimi geliştirmem gerektiğinin farkındayım.

İstanbul’da yaşamaya alışabildin mi? Burada hayatın nasıl geçiyor? 

Çok güzel gidiyor. İstanbul’u gerçekten çok sevdim. Buraya gelmeden önce ne beklemem gerektiğini bilmiyordum ama geldikten sonra hayallerimin de ötesinde olduğunu gördüm. Burada çok güzel yerler var. Alışveriş merkezleri gerçekten çok güzel. Sevemediğim tek şeyse trafik. Gezmeyi seviyorum. Mesela bugün Kapalıçarşı’ya gittim. Oradaki tüm satıcılar bir şeyler almamı istiyorlardı. Bana kot pantolon ve halı satmaya çalıştılar (Gülüyor). Çok güzeldi. Kız arkadaşım hediyelik eşyalar aldı. Çok beğendim.

Ligde oynanan Pınar Karşıyaka karşılaşmasında takımına maçı kazandıran basketi attın. Böyle bir basketi en çok hangi oyuncu seni savunurken atmak isterdin?

Lebron James beni savunurken böyle bir basket atmak oldukça havalı olurdu. Ama Avrupa’da oynayan oyunculardan bir seçim yapmam gerekirse Beşiktaş Sompo Japan’dan Demir İnşaat Büyükçekmece’ye transfer olan Erik Murphy’i tercih ederdim. Çünkü o benim kolejden takım arkadaşım ve eğer onun üzerinden bu tip bir şut atarsam bir daha bana hiçbir şey söyleyemez. Harika olurdu (Gülüyor).