Milos Teodosic: İyi ki Basketbol Adına Hiçbir Şey Okumuyorum!

2016-06-10T14:41:39+00:00 2016-06-10T18:10:47+00:00.

Bugra Uzar

10/Haz/16 14:41

Eurohoops.net

Milos Teodosic resmi blogunu açıyor ve Eurohoops’un güçlü blogger kadrosunu daha da güçlendiriyor! Avrupa’nın en karizmatik oyuncusunun yazılarının tadını çıkartın!

MT

Grubumuz gittikçe büyüyor ve biz de bundan dolayı çok mutluyuz! Giannis Antetokounmpo, Cedi Osman ve Kostas Sloukas‘ın ardından Avrupa basketbolunun dev ismi, dünyaca ünlü bir oyuncu daha Eurohoops.net’in hali hazırda güçlü olan bloggerları arasına katılıyor!

Bu kişi bir basketbol sanatçısı, Avrupa basketbolunun son 20 yılda yetiştirdiği en orjinal yeteneklerden birisi…

Milos Teodosic Eurohoops’taki resmi blogunu açıyor!

CSKA Moskova ile Avrupa ve VTB Ligi şampiyonlukları kazanan, Euroleague’de sezonun en iyi beşine seçilen ve VTB Playofflarında MVP olan Sırp guard, bloguna yazmaya başlıyor ve oynadığı gibi konuşuyor… 

Canlı, spontane, dahice ve karizmatik! 

CSKA‘nın hakkı yerini buldu, benim değil 

İlk olarak Eurohoops’un okuyucularına merhaba diyorum! Basketbolu seven ve spor için doğru şekilde savaşan böylesine uluslararası bir websitenin bir parçası olduğu için çok mutluyum. Bu yüzden bana yapılan teklifi hemen kabul ettim.

Sezon sona erdi ve Moskova kariyerimde şu ana kadarki en başarılı sezondu! Bir atlet için böylesine uzun bir sezonu geride bırakmak ve emeklerinin en yüksek şekilde ödüllendirildiğini görmek kadar güzel bir his yok. Tüm hedeflerimizi gerçekleştirdik, çok mutluyuz, hak ettiğimiz şeyi aldığımızı hissediyoruz ve her birimiz yüzünde farklı bir gülümseme ve en iyi anılarla tatile çıkıyor.

Üçlemeyi kişisel bir hakkın yerini bulması olarak görmüyorum. CSKA, üst seviyedeki en istikrarlı, Euroleague’in modern tarihinde en çok Final Four deneyimi yaşayan takım.

2008’den ve Madrid’deki şampiyonluktan bu yana, 2011 hariç tüm sezon Final Four’larda bulundular, Euroleague’i bir kez daha kazanmak için zorlandılar. Birçok hayal kırıklığının, acı verici mağlubiyetin, hatanın, geri adımın ardından bu başarı çok daha değerli oldu ve büyük bir ödül oldu. Öncelikle kulüp için, sonra da herkes için hak yerini buldu.

Son dönemlerdeki başarısızlıklarımızın bizler için psikolojik bir yük, ilginç bir aura ve zihnimizde bir çerçeve yarattığı aşikar ama Berlin’deki Final Four’u bir kilometre taşı ve bizler için yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu bizi serbest bırakabilir, bu takımı mümkün olan en uzun süre korumamız konusunda bize yardımcı olabilir, kendime güvenimiz her zaman vardı ve şimdi ise zirve yaptı. Bu yüzden, muhtemelen, henüz en iyisi yaşanmadı, önümüzde!

İyi ki basketbol hakkında bir şey okumuyorum!

Kariyerim hakkında hiçbir zaman şikayetim olmadı. Genç yaşımdan itibaren, profesyonel bir basketbolcu oldum ve Olympiacos‘a transfer olarak yurt dışına ilk adımımı attım. Birçok takım ve kişisel başarı kazanacak kadar talihliydim.

Yunanistan’dan Olympiacos‘la şampiyonluk ve Euroleague şampiyonluğu kazanamamanın kalp kırıklığıyla ayrıldım ki bunu yapabilecek fırsatlarımız vardı. CSKA’daki tüm bu yıllar boyunca Euroleague eksikti. Kaçırılan fırsatlar ve 2012’de finaldeki, 2014 ve 2015’te yarı finallerdeki mağlubiyetler gibi mağlubiyetler çok sinir bozucuydu ve bunları kolaylıkla aklınızdan çıkartamazsınız.

Medyanın ve hatta insanların bu başarısızlıkların çoğundan dolayı her zaman beni sorumlu tuttuklarını biliyorum. Hem de basketbol bir takım sporu olmasına rağmen. Beraber kazanıyoruz, beraber kaybediyoruz. Bu asla benim canımı sıkmadı ya da bana dokunmadı! Ben sadece kendime kızgındım ve en zoru da kendimle yüzleşip kendimi eleştirmemdi.

Medyadan ve insanlardan gelen yorumlar çok daha az stres vericiydi. Bu diğer insanların görüşlerine önem vermediğim için değil. Bundan çok uzak bir sebep. Ben insanlar sizi acımasızca eleştirdiğinde ya da her zaman suçu size yüklemek istediğinde o insanların size çok güvendiğini ve sizler için büyük talepleri olduğunu, içlerinde sizin değerinize ve yeteneğinize saygı duyduğunu düşünüyorum.

Öte yandan kendimle yüzleşmek bazı durumlarda çok daha zor olabiliyor. Çünkü kim olduğumu, sahada neler yapabileceğimi biliyorum ve bu yüzden neyi yanlış yaptığımı ya da neyi daha iyi yapabileceğimi herkesten iyi biliyorum.

Dürüst olmak gerekirse benim durumumdaki ve kariyerimdeki bir diğer iyi şey ise ne yazıldığından haberim olmayacak kadar şanslı olmam. Hiçbir şey okumuyorum, özellikle basketbolla ilgili olan hiçbir şeyi. Bazen internette geziniyorum, dergi ve gazete okuyorum ama genel olarak bunların basketbolla hiç alakası olmuyor!

Verecek çok şeyim var, şimdi rüyam Olimpiyatlar! 

Ülkemde dinlenebilecek birkaç günüm var çünkü Olimpiyat elemeleri hazırlıkları yakında başlıyor. Bir yandan çok yorgun hissediyorum bir diğer yandan Rio’daki turnuvada yer almanın motivasyonuna sahibim. Ayrıca eleme maçları Sırbistan’da olacak ve bu beni heyecanlandırıyor. Bunu iple çekiyorum!

Milli takımla hiç Olimpiyat Oyunlarında oynamadım, bu benim için bir rüya ve bunu gerçekleştirmeliyim! Eurobasket’te, Dünya Kupasın’da (dünya kupasında üst üste iki kez en iyi oyun kurucu seçildi) madalyalar kazandım, kulüp seviyesinde tüm şampiyonlukları yaşadım ama bunların hiçbiri Olimpiyat Oyunlarında ülkenizi temsil etmekle kıyaslanamaz. Tüm bunları gölgede bırakıyor!

Şu anda basketbol açısından düşündüğüm tek şey şu: Ağustos’ta nasıl Rio’ya gideriz! 

Bunun dışında basketbola verecek ve basketboldan alacak çok şeyim olduğunu düşünüyorum. En iyi yaşlarımdayım, çok fazla tecrübe kazandım, olgunum ve hayatımın en iyi basketbolunu oynayacağım en üretken yılların önümde olduğuna inanıyorum!

Hotel Milos - egkatastaseis!!

Teo4 Basketbol Kampı: Topluma ve basketbola geri verme zamanı! 

Milos Teodosic, Sırbistan’da ender görülebilecek kalitede ve güzellikte bir spor projesi başlattı ve tüm işaretler Srebrno Jezero gölünün (Belgrad’dan 100 km uzakta inanılmaz bir turistik yer) dünyanın en önemli yetenek kamplarından biri olacağını gösteriyor!

Birçok genç Teodosicler önümüzdeki yıllarda yolculuklarına başlayacaklar ama bunların en önemlisi Milos’un kendisinin Teo4 Basketbol Kampını kurarak gençlerin sadece profesyonel oyuncular değil aynı zamanda doğru karakterler ve her topluma yarımcı olabilecek insanlar yetiştirmek istemesi!

Tesisler çok etkileyici, yapılar modern (websiteye BURADAN ulaşabilirsiniz ve tüm bilgileri, kampın düzenlediği 5 aşamayı ve kayıt formunu 4(!) dilde bulabilirsiniz: İngilizce, Çince, Yunanca ve Sırpça!) ve Teo4 Basketbol Kampı şu ana kadar Avrupa’da en çok ses getiren girişimlerden birisi. Bir basketbol kampı için doğru yönde ilerliyorlar ve ayrıca üst seviyede uzmanlarla birlikte aynı zamanda iyi kişilikli bireyler oluşturabilecek bir akademi olarak da görev yapacaklar!

rooms milos

Milos bu özel proje yakkında çok fazla bir şey söylemek istemiyor. Üstelik bu onun için hayatının şu anına kadar yaptığı en önemli girişim… d

“Uzun sürelerdir aklımda olan bir şeydi. Genç bir çocukken bile kendimi böylesine koşullarda bulacağımın hayalini kurardım. Doğru fırsatı, doğru yeri ve doğru ortakları bulmalısınız. Her şey doğru doğrultuda ve koşulda oldu ve sorunsuz olarak bir araya gelerek büyük bir tutkuyla, büyük bir heyecanla, spor, çocuklar ve ailelerine duyduğumuz sevgiyle Teo4 organizasyonunu başlattık.

29 yaşındayım ve çok fazla mutluluk yaşadım, finansal durumumu belirledim ve jenerasyonumdaki diğer çocuklardan, gençlerden ve yaşlılardan ne kadar şanslı olduğumun farkındayım. Basketbola ve insanlara yapabildiiğim kadar katkı yapmak ve geri vermek gibi bir sorumluluğum var. Hepinizi bekliyoruz ve kesin olan tek şey her yıl daha iyi olacağımız”. 

Hotel Milos

Esen kalın, Milos Teodosic!