by Nikos Varlas
Ekpe Udoh… EuroLeague’deki ilk sezonunda kalitesi ve NBA tecrübesiyle Avrupa basketbolunun farklı tarzına ve Zeljko Obradovic gibi mükemmeliyetçi bir koçun taleplerine uyum sağlayabileceğini kanıtlamış bir yıldız.
Yazın biraz bocalama, biraz tereddüdün ardından İstanbul kulübüyle yüksek maaşlı iki yıllık bir sözleşme imzaladı ve bu yıl da Fenerbahçe‘nin geçtiğimiz seneye kıyasla bir adım daha ileriye gidip EuroLeague’i kazanan ilk Türk kulübü olmasını sağlayacak en büyük silahlardan birisi olarak öne çıkıyor.
Ligdeki en iyi uzunlardan birisi, kesinlikle en verimli savunmacı ve en iyi savunmacı ödülünün en büyük adayı! Savunmasıyla oyuna muazzam bir etki yapıyor, maç başına 2.2 blok ortalamasıyla bu yılki turnuvanın en iyi blokçusu (toplamda 44 bloğu var ve ikinci sıradaki Alex Tyus 35 bloğa sahip) ve Olympiakos karşısındaki büyük maçta da 5 blok yaparak bu özelliğini bir kez daha gösterdi. Ayrıca bire bir savunmada istatistik kağıdına yansımayan özverili oyunu da cabası…
Fenerbahçe savunmasının koruyucu meleği Ekpe Udoh, Eurohoops’a verdiği özel röportajda NBA ve Avrupa basketbolu arasındaki her seviyedeki farkı, NBA’den beklediği teklifleri alamaması hakkındaki hislerini, Türkiye’deki durumun kendisini endişelendirip endişelendirmediğini, NBA’in genç yıldızlarını, Zeljko Obradovic‘i ve Sırp koçu kızdırmak konusunda oyuncularının duyduğu büyük korkuyu anlattı.
– Ekpe, Avrupa’daki bir buçuk sezonun ardından oyun stili ve salonlardaki atmosfer konusunda NBA ve EuroLeague hakkındaki farklılıkları söyleyebilir misin?
“Buradaki taraftarlar farklı bir seviyede! Bunu belki kolej basketboluyla ya da Amerikan futboluyla kıyaslayabilirim! Bu çılgınca! NBA’de bazı heyecanlı taraftarlar var. Örneğin Warriors‘unkiler ya da Thunder‘ınkiler. Ama Avrupa’daki insanlar… Çılgın! Özellikle Türkiye ve Yunanistan’daki insanlar nasıl inanılmaz bir atmosfer yaratabileceklerini biliyorlar.
Basketbol açısından, burada savunma her zaman daha önemli, topsuz daha çok hareket var ve detaylar daha çok öne çıkıyor ki ben de bunu seviyorum. Basketbol açısından konuşacak olursak bu her yerde aynı ve ben Avrupa’da Fenerbahçe’de oynamaktan dolayı mutluyum.”
-Geçtiğimiz yıl geçirdiğin sezonun ve NBA’deki salary cap’in artmasının ardından birçoğumuz senin NBA’e geri dönebileceğini düşünüyorduk çünkü o kalitedeydin. Ancak burada kalarak Fenerbahçe ile yeni bir kontrat imzaladın. Bu nasıl oldu?
“Tüm aldığım tekliflere ve seçeneklere bakmak için bekledim. NBA’den beklediğim fırsatlar gelmedi. Bu yüzden Fenerbahçe’de kalmanın ve daha da başarılı bir sezon geçirmek için her şeyimi vermenin benim için en iyi şey olacağını düşündüm. Geçtiğimiz yıl çok yaklaştığımız EuroLeague kupasını kazanmayı istiyorum.”
– EuroLeague’den birçok oyuncunun iyi kontratlarla NBA’e gittiği bir yazda NBA’den beklediğin teklifleri alamamak senin canını sıktı mı?
“Dürüst olmak gerekirse biraz canımı sıktı ama bunun üzerinde çok durmadım ve kariyerim için en iyisini yapmaya karar verdim. En üst seviyede oynuyorum, Fenerbahçe harika bir kulüp ve her sezon buradaki şampiyonluk için oynuyoruz. Bu benim için harika bir durum ve meydan okuma.”
– Geçtiğimiz yıl EuroLeague şampiyonluğunu kazanmaya çok yaklaştığınızı söyledin. Şampiyonluktan bir savunma ribaundu uzaklıktaydınız… O anı tekrar yaşayıp Khryapa’nın CSKA‘nın maçı uzatmasını sağlayan takip basketini engellemeyi denemek ister miydin?
“Hayır, o oyunu seçmezdim, basketbolda son saniyelerde her şey olabilir! Ben finali tekrar tekrar oynamak ve CSKA‘nın öyle büyük bir fark açmasını önlemek isterdim. Böylesine bir farktan geri dönmek için çok fazla enerji harcadık. Bu yüzden o maçı tekrar oynamak ve onların böylesine büyük bir fark açmasını önlemek isterdim.”
– Türkiye’de son zamanlarda bazı kötü olaylar yaşandı. Tıpkı ABD’de veya dünyanın birçok yerinde olduğu gibi. Böylesine şeyler özellikle İstanbul’da yaşandığında endişelenip korkuyor musun?
“Bazen bu beni endişelendiriyor. Gece kulübünde yaşanan son olayda ben o sıra uyuyordum. Yakın arkadaşlarım beni merak etmişlerdi ve ben yanıt vermediğim için endişelenmişlerdi. Uyandığımda mesajlarını gördüm ve iyi olduğumu söyledim. Ama ayrılmayı hiçbir zaman düşünmedim, bu beni o kadar etkilemedi. Bunun üzerine çok düşünmek ve üzerinde durmak istemiyorum. Dünyanın her yerinde olan bu olaylarda masum insanların hayatlarını kaybetmesi tamamen anlamsız, hepimiz bunun farkındayız zaten.”
– NBA’i takip ediyorsun. Tahminlerin neler ve sence bu yıl MVP’yi kim kazanır?
“Bunu yanıtlamak çok zor, aynı takımların sonuna kadar gittiğini görmemiz çok muhtemel. Bu yılın MVP ödülünü Isaiah Thomas’a verirdim! Bu yıl yaptığı her şey akıl almaz! Sacramento’dan Phoenix’e takas oldu ve şimdi de Celtics‘le neler yaptığına bakın! Bu sezon için ikinci tercihim ise James Harden olurdu. Oyun kurucu olarak Rockets adına her şeyi yapıyor ve takımı mükemmel bir sezon geçiriyor.”
– Birçok genç oyuncunun NBA’de sansasyon yarattığını ve yankı uyandırdığını görebiliyoruz. Dünyanın en iyi ligindeki “yeni patronların” kimler olacağını düşünüyorsun?
“Evet, parlayan birçok genç oyuncu var! Bunlardan bir tanesi benim Bucks‘taki eski takım arkadaşım Giannis Antetokounmpo. İlk kez onun fiziğindeki bir oyuncunun onun sahada yaptığı şeyleri yaptıklarını görüyoruz. Jokic de beni çok etkiliyor. Çok zeki bir oyuncu. Minnesota’dan Karl Anthony Towns da çok etkileyici. Keza Knicks‘ten Porzingis ve Sixers‘dan Embiid de öyle.”
– Peki Zeljko Obradovic ve NBA’deki yıllarındaki koçların arasındaki en büyük farklılıkları anlatabilir misin?
“En büyük farklılık onun oyunun ufak detaylarına ne kadar önem verdiği ve katı olduğu, bu detaylara ne kadar dikkat ettiği. Her hareket, her sistem onun tasarladığı şekilde işlemeli ve bunu istiyor. Ona göre o sizin daha iyi olmanıza ve bir oyuncu olarak daha komple bir oyuncuya dönüşmenize yardımcı oluyor. NBA’de oynamış bir oyuncuysanız ve Obradovic’le çalışıyorsanız, onun sizden istediklerini anlamak ve onun isteklerine göre sürekli olarak çalışmalısınız. Eğer bir şey onun istediği gibi olmuyorsa onun kızardığını görebilirsiniz! Ve her ne sebepten olursa olsun koçun sinirden kızarmasının sebebi olmak istemezsiniz (gülüyor)!”