Eurohoops Quiz: Sammy Mejia

2018-02-16T10:48:34+00:00 2018-02-16T10:48:34+00:00.

Mehmet Bahadır Akgün

16/Şub/18 10:48

Eurohoops.net

TOFAŞ’ın yıldız oyuncusu Sammy Mejia, Eurohoops Quiz’in konuğu oldu.

By Semih Tuna / info@eurohoops.net

TOFAŞ’ın Amerikalı yıldızı Sammy Mejia, Eurohoops’un kendisine yönelttiği eğlenceli sorulara eğlenceli yanıtlar verdi.

– Dünyayı kurtarmak için bir maça çıkacak olsan, kendine dört takım arkadaşı olarak kimleri seçerdin?

– LeBron James, Michael Jordan, Shaquille O’Neal, Larry Bird. Bir de ben işte.

– Basketbolcu olmasan, hangi işi yapmak isterdin?

– Ya koçluk ya da bir okulda öğretmenlik derdim. Bir şeyler öğretmeyi çok seviyorum. İnsanlara yardım etmek hoşuma gidiyor. Basketbol koçluğu güzel, çünkü orada da oyunculara bir şeyler öğretiyorsunuz. Okul gibi. Bir sonraki nesle ders vermiş oluyorsunuz. İnsanlara yardım etmekten hoşlanıyorum. İnsanlara yardım etmekle ilgili her türlü işi seviyorum.

– Süper kahraman olsan süper gücün ne olsun isterdin?

– Işınlanmak.

– Birçok basketbol oyuncusu bu cevabı veriyor.

– Bu harika bir süper güç. Uçmak harika ama uçmak da yine vakit alıyor. Bir de tabii soğuk veya yağmurlu olma ihtimali var. Onunla uğraşmak lazım. Ama ışınlanınca direkt gidiyorsunuz işte. Her yere gidebilirim. Kusursuz. Sıcaksa da ışınlanırsın. Mükemmel. (Gülüyor.)

– Kariyerinde yaşadığın en komik olayı bize anlatır mısın?

– Sahada yaşadığım en komik olay ben lisede iken oldu. Bize faul yapıldı. Takımım serbest atış kullandı, hücum ribaundunu aldık. Karşı tarafa koşmaya başladım ben hızlı hücuma çıkar gibi. Halbuki aynı potaya şut atmam lazımdı. Ben diğer tarafa koşunca takım arkadaşlarım da bana bağırdılar. Durup geri koştum hemen. Maçta oldu bu bir de.

– En sevdiğin film hangisi?

– İlk Matrix harikaydı.

– En sevdiğin Türk yemeği hangisi?

– (TÜRKÇE) Pilav. Üstüne de kuru fasulye, mükemmel. Saç piliç de güzel. Pilav, üstüne kuru fasulye, saç piliç, bir yoğurt, bir de sade soda. Yemeğin üstüne de pul biber. (İngilizce devam ediyor) En sevdiğim Türk yemeği bu.

– Avrupa’da en çok oynamayı sevdiğin deplasman hangisi?

– Şu anda durum nasıl bilmiyorum ama son yıllarda İzmir deplasmanı harikaydı. Ama ben Galatasaray deplasmanında oynamayı çok seviyorum. Fenerbahçe de öyle. Orada atmosfer hep iyi. Taraftarlar hep bana saldırıyor. Bu tip şeyleri seviyorum. Ama maçtan sonra destekliyorlar. Beni gördükleri zaman da bir şey demiyorlar. Bu harika, bayılıyorum. (Gülüyor.) Beni zorluyorlar. Maça ve oyuncuya saygıları var. Bu salonlarda oynamak cidden keyifli.

– Oyun tarzında nasıl bir değişiklik yapmak, oyununa ne eklemek isterdin? 

– Gerçekten daha iyi post-up oynayabilmek isterdim. Fiziğim buna uygun. Diğer dış oyunculara karşı post-up hücumlarında daha iyi olabilmek isterim. Bunu çalışmak için çok şansım yok. Oyun tarzımızda pek guard post-up hücumları yok. İyi bir fiziğim var. Bazen bunu yapabilsem diyorum. Ama bunu kullanmıyoruz ve ben de çalışmıyorum. Keşke kullanabilsem.

– Basketbolu bıraktıktan sonra ne yapmak istiyorsun?

– Belki koçluk, bir şeyler öğretmek. Çocuklarımla vakit harcamak. Onlara eğitimleri konusunda yardımcı olmak. Bilemiyorum ki. Umarım daha o zamana çok vardır. (Gülüyor)

– Boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?

– Evde ailemle, kızlarımla vakit geçirmekten hoşlanıyorum. İyi kahve içmekten, iyi şeyler yemekten keyif alıyorum. Bir de film oldu mu yeter. Bana yeter, basit bir hayat. Kızım Türkçeyi harika anlıyor, çok da iyi konuşuyor. Altı yaşında, özel bir okula gidiyor. Şimdi birinci sınıfta. Çok iyi gidiyor. Benden daha iyi anlıyor Türkçeyi. Bana da bir şeyler öğretiyor.

– Bu kadardı sorularımız. Çok teşekkürler.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!