EuroLeague’in Sayılarla En İyileri: Bölüm 3 – Pivotlar

by Stelios Toromanidis 

Avrupa’daki basketbol sohbetlerinin ve analizleri çoğu zaman Eski Kıta’nın en iyi takımlarından hangisinin oyunun üç ana pozisyonda en iyi kadroya sahip olduğunu üzerinden döner. Hangisi daha komple, hangisi daha verimli, hangisi daha etkileyici? Arka alan, forvetler ve pivotlarla ilgili bu tartışmalar hep sürüp gider. Hangi takımın hangi bölgede daha güçlü olduğu, hangi pozisyondaki oyuncunun sonuçta en büyük farkı yarattığı sorusu EuroLeague’in sezonu bitse dahi bazıları için havada kalacak.

Böyle çekişmelerde en objektif taraf her zaman rakamlardır. Biz de bu soruları istatistiklerle sorduk. Turnuvadaki her oyuncunun istatistiklerine baktık, ligin en iyi arka alanını, forvetlerini ve uzunlarını sayılara bakarak belirledik

Serimizin ilk bölümünü buradan okuyabiliriz:

EuroLeague’in Sayılarla En İyileri: Bölüm 1 – Guard’lar

İkinci bölümü ise burada:

EuroLeague’in Sayılarla En İyileri: Bölüm 2 – Forvetler

Bölüm 3: Pivotlar

Bu yazı dizisinin üçüncü ve son bölümünde her takımın dayandığı o kaya gibi adamları inceleyeceğiz. Rakip hücuma korku saçan, potaya yaklaşmak için uğraşan ve bu işi sahadaki herkesten cüssesi sayesinde daha iyi yapıp topu kelimenin tam anlamıyla çemberin içine adamlar mercek altında. Tabii ki pivotlardan söz ediyoruz. Normal sezonun 30 maçından 21’i geride kalmışken yapılan bu inceleme için istatistiksel veri sıkıntısı çekmedik. Dolayısıyla hem en iyiler hem de en kötüler ortaya çıktı.

Sıralama metodu

Adım 1: Öncelikle EuroLeague’deki her takımın oyun pivotlarının performans puanlarını toplayıp her takım için bir tablo oluşturduk.
Adım 2: Sonra da her oyuncunun bu maça kadar yaptığı performans puanını toplayıp takımların oynadığı toplam maç sayısına böldük.  Böylece turnuvada mücadele eden her takımın pota altı rotasyonunu tek bir oyuncuymuş gibi performans puanına göre değerlendirmemiz mümkün oldu.

Sonuç: Fenerbahçe ve Kızılyıldız zirveyi paylaşıyor, Panathinaikos üçüncü, Olympiakos 12. ve Darüşşafaka Doğuş son sırada.

Tabii ki iki pivotu birden olan takımların zirvedeki koltukları kapması normal, hele de biri (ya da ikisi birden) pozisyonunun en iyi oyuncuları aradasındaysa. Özellikle ilk dört sıradaki takımların özelliği bu. Tam tersi son sıralarda da ya çok oynamasına rağmen katkı vermeyen pivotlara sahip takımları ya da pivotlarına hücum planı gereği çok önem vermeyen ekipleri görüyoruz.

Gelin eldeki bulgulara tek tek bakalım ve her takım için net bir analiz yapalım.

1 Fenerbahçe (PIR: 17,4)

Fenerbahçe’de 5 numaralı pozisyonun tek sahibi Ekpe Udoh desek, hatta kendisinin zaten EuroLeague’in de en iyi pivotu olarak blok kralı olduğunu eklesek abartılı olmaz. Maç başına 10 dakika boyunca saha dışında kaldığı o kısıtlı sürede ya Jan Vesely ya da Ahmet Düverioğlu onun boşluğunu doldurmaya çalışıyor. Vesely‘ye kıyasla Türk uzunun ismi sayısal olarak çok bir şey katmamış gibi gözükse de ortalamaya baktığımızda Amerikalı takım arkadaşının ortalamalarını aşağıya çekmediğini de dikkat çekmek lazım.

2 Kızılyıldız (PIR: 13,6)

Ognjen Kuzmic tekelindeki Kızılyıldız pota altında da Fenerbahçe’dekine benzer bir durum var. Ligin en iyi ribauntçusu ve performans puanı konusunda en iyi üçüncü oyuncusu Sırp dev. Takıma beş numaradan katkı veren bir diğer isim olan Deon Thompson ise kısa süre önce Belgrad’a geldi. Yani kırmızı-beyazlı formayla kendini göstermek için henüz çok fırsatı olmadı.

3 Panathinaikos (PIR: 12,3)

Panathinaikos 5 numarada iki müthiş oyuncu oynatma lüksüne sahip takımlardan. Bu sayede de iki oyuncu kullanmalarına rağmen özel sıralamamızın zirvesine yaklaşmayı başardılar. En önemli detay iki ismin de şimdiye kadar oynanan tüm maçlarda sahaya çıkmış ve gayet iyi performanslar göstermiş olması. Chris Singleton’ın bir adım ileri çıktığını da belirtelim.

4 Real Madrid (PIR: 11,9)

Panathinaikos’un hemen arkasında Gustavo Ayon ve Othello Hunter’lı Real Madrid var. İspanyol devinin iki uzunu Madrilenos’un şu ana kadar çıktığı neredeyse tüm maçlarda yüksek performansla oynadı. Bu sayede dördüncü sıradalar.

5 Barcelona (PIR: 10,8)

Barcelona’nın bu listede bu kadar yüksek bir noktada olmasının sebebi, Ante Tomic adına hayli uzun bir insan evladı. Hırvat pivot takımındaki açık ara en iyi pivot. Katkı manasında arkasından gelen isim ise artık Katalan ekibinin formasını giymeyen Joey Dorsey. Ancak yerine gelen EuroLeague çaylağı Vitor Faverani’nin Blaugrana’yla ilk dört maçında hayli iyi iş çıkardığını vurgulamak lazım. (Dört maö, 17.2 PIR ortalama)

6 Galatasaray (PIR: 10,2)

EuroLeague’in son sıralarında da olsa ligin en iyi pivotlarından ikisine sahip sarı-kırmızılı ekip. Patlayıcı Alex Tyus ve devasa Tibor Pleiss performans puanı olarak 200’ün üstünde katkı yapmayı başardı. Eski Galatasaraylı Deon Thompson bu ikilinin yanında uyumsuz bir renk misali göze batıyor. Zaten şu an Kızılyıldız’da.

7 Unics Kazan (PIR: 10,1)

Artsiom Parakhouski, Kazan’da müthiş bir sezon geçiriyor. Ukraynalı isme tek destek veren takım arkadaşı ise Latavious Williams ve o da zaten benzer bir seviyeye yaklaşıyor denemez. Pivot üçlüsünü Artem Klimenko tamamlıyor ama o daha çok tamamlayıcı rolde, rotasyondaki “artık” dakikaları topluyor desek yanlış olmaz. İşte bu sayede de orta sıralara kadar gelmeyi başarmış durumdalar.

8 Emporio Armani Milano (PIR: 9,4)

Milan’nun ekibinin kadrosunda iki yetenekli uzun var. Ama oyunlarının belli yönlerindeki eksiklikler bütün maçlarda oynamış olmalarına rağmen çok yüksek performans puanları yapmalarının önüne geçiyor.

9 Baskonia (PIR: 8,7)

Vitoria ekibinin kadrosunda üç uzun bulunuyor. Ancak yalnızca biri bekledikleri seviyelerde diyebiliriz. O da EuroLeague’in performans puanı konusunda en iyi ikinci ismi Johannes Voigtmann. Diğer iki isim pek çok maçta oynamalarına rağmen performans puanı olarak düşük seviyelerdeler.

10 Anadolu Efes (PIR: 8,2)

Bryant Dunston, Efes‘te iyi bir sezon geçiren tek pivot. Alen Omic kendisinin temposuna uyum sağlayamadı ve artık İstanbul ekibi için tarih oldu. Ancak yeni transfer Alex Kirk ondan çok farklı bir görüntü verdi mi, şimdilik hayır.

11 CSKA Moskova (PIR: 7,5)

Saha içinde iyiler ama istatistiklere bakılırsa durum biraz farklı. Avrupa şampiyonu uzunların verdikleri izlenim bu. Kyle Hines ve James Augustine oyuncu olarak standartlarına bakılınca ortalama bir sezon geçiriyorlar, Joel Freeland sakatlığı sebebiyle çok kısıtlı kalan rolüyle dikkat çekmiyor. Jeff Ayres da fena değildi ama oynadığı dört maçın ardından EuroLeague’e veda etti.

12 Olympiakos (PIR: 7,4)

Khem Birch bu sezonki Olympiakos uzunlarının arasında parlayan isim. Patric Young’ın yedeği olarak gelip takımın kilit ismi olması dikkat çekici. Diğer yandan vatandaşı ve meslektaşı Young tam olarak iyileşmeyen sakatlığının ardından pek etkileyici gözükmeyen istatistikler yapıyor. Nikola Milutinov ise rakamlar açısından pek vasat gözükse de maç içindeki görüntüsüyle gelişimini gösteriyor.

13 Maccabi Tel Aviv (PIR: 7,4)

Maccabi Tel Aviv‘in pivot PIR ortalaması Olympiakos’la tamamen aynı. Colton Iverson’ın görüntüsü gayet olumlu. Eski Maccabi’li Maik Zirbes’in ortalamaları ise beklenenden çok daha düşük. Joe Alexander ise çıktığı maçlarda pek bir katkı yapamadı.

14  Brose Bamberg (PIR: 6,3)

Bamberg yüksek ve iyi takım uyumuna ve oyununa dayalı işleyen bir takım ama Daniel Theis hariç pivotlar arasında etkileyici istatistiksel katkı yapan bir isimleri daha yok. Vladimir Veremenko da henüz pek bir katkı yapamadı ve Alman şampiyonu bu sıralamada 14. sıraya mahkum oldu.

15 Zalgiris Kaunas (PIR: 4,9)

Zalgiris‘in pivotları ne yetenek ne de kalite olarak EuroLeague’in diğer takımlarındaki uzunlarla yarışabilecek seviyede değiller. Buna rağmen Augusto Lima‘nın katkısı hayli tatmin edici. Ancak Antanas Kavaliauskas’ın vasat performansı yine sınıfı geçiyor denebilir ama tecrübeli Robertas Javtokas’ın rakamları hiç de iç açmıyor.

16 Darüşşaafaka Doğuş (PIR: 4,6)

Takıma yeni katılan Ante Zizic’in Darüşşafaka‘nın toplam performans puanı listesinde henüz yedi maça çıkmışken yeşil-beyazlı ekibin en iyisi olması, İstanbul ekibinin pota altında ilk yarı boyunca yaşanan travmayı ve neden listenin son sırasında olduklarını özetliyor zaten. David Blatt’in ekibinin kısa beşlerle oynadığını, genelde pivot pozisyonunda uzun forvetlerini de kullandığını da ekleyelim. Ama takımın vedalaştığı Semih Erden, Furkan Aldemir ve Oğuz Savaş’ın fırsat buldukları anlarda dahi, kesinlikle beklenen seviyede katkı veremediğini de söylemek lazım.