Kostas Sloukas… Tıpkı Lakovic Gibi!

2017-02-16T18:07:36+00:00 2017-02-16T19:05:16+00:00.

admin69

16/Şub/17 18:07

Eurohoops.net

“Yüzyılların Savaşı” köşemiz Kostas Sloukas ve Jaka Lakovic ile geri dönüyor!

by Lefteris Moutis / moutis@eurohoops.net

Eurohoops’un imza köşelerinden birine daha hoş geldiniz! Bu köşemizde bildiğiniz gibi günümüzdeki oyuncuları mümkün olduğunca benzer yanlarıyla geçmişteki oyunculara eşleştirmeye çalışıyoruz. Her oyuncunun kendine has özellikleri var ve oyuncuları karşılaştırmak pek kolay değil. Bunu geçmişteki oyuncularla yapmak daha da zor çünkü basketbol çok kısa sürede değişti ve hala değişiyor.

Bu yazı serisinde aktif bir Turkish Airlines EuroLeague oyuncusuna 2000 ve 2010 yılları arasında oynamış bir oyuncu seçiyoruz ve benzerliklere dikkat çekiyoruz. Belki seçimlerimize katılmayacaksınız ve katılmasanız bile, bizimle tartışmaya katılmanızı ve bize alternatif “ikiz” oyuncuları iletmenizi de istiyoruz çünkü… Bunu düşünmek bile çok eğlenceli!

Bugün iki saha içi liderini ele alacağız. Bu iki oyuncu aslında içinde bulunduğumuz yüzyılın başlarında karşı karşıya bile oynadılar ancak oyunlarının zirvesine çıktıkları dönemler farklı.

Kostas Sloukas‘ı Jaka Lakovic ile karşılaştıracağız! Avrupa’nın farklı dönemlerinde oynamış en iyi oyun kuruculardan ikisi… İki oyuncu da her sezon Turkish Airlines EuroLeague’de oynadılar, harika hücum yeteneklerine sahipler ve önemli rollere takımlarıyla işbirliği yaparak ulaştılar. Skor yapabilme ve skoru yaratabilme becerileri oynadıkları takımların hep en güçlü silahı oldu ve takımları onlardan kritik anlarda ekstra sorumluluk almasını bekledi. Oyun stillerinin yanında takımlarında sahip oldukları roller de oldukça benzer, ki aralarındaki 12 yaşlık fark bile bu benzerlikleri silemedi.

Jaka Lakovic (guard, 1978, 1.86 metre)

Sloven oyun kurucu EuroLeague’de 11 sezon oynadı. Kariyerine Geoplin Slovan’da başlayıp EuroLeague’deki ilk sezonunu Krka Novo Mesto’da geçirdi. 2001-02 sezonunda 20.9 sayı, 3.8 asist ve 2 top çalma istatistikleri tutturunca Yunan devi Panathinaikos‘u onu hemen kaptı.

Zeljko Obradovic ona güvenmekte gecikmedi ve orada geçirdiği dört sezonda her sene rolü daha da büyüdü. 2005 Moskova, Lakovic’in bulunduğu ilk Final Four’du ancak Barcelona’ya gidene kadar kupayı kazanma şansına sahip olamadı. 2006 yazında Barcelona ile imzalayıp, 2010’da Katalanlarla Paris’te en büyük kupayı kaldırdı.

Lakovic’in Barcelona’daki süresi bir yıl sonra biterken Galatasaray onu EuroLeague’deki ilk sezonu için kadrosuna ekledi. Lakovic’in kariyerindeki diğer takımlar Sidigas Avellino, Royal Halı Gaziantep ve Barcelona B takımları oldu. Lakovic 2016 yazında emekliliğini açıkladı.

Kostas Sloukas (guard, 1990, 1.90 metre)

Sloukas 27 yaşında ve 7. EuroLeague sezonunu oynuyor. Olympiakos’a 18 yaşında katılan Sloukas ancak 2010-11 sezonunda Aris’e kiralık yollandığında asıl oynama süresini bulabildi. Kırmızıların daha genç ve dinamik bir yapı kurma çabasının temel taşlarından biriydi ve daha sonra EuroLeague’i üst üste iki kez kazanacak olan kadronun da en önemli parçalarından biri oldu.

Sloukas 2015 Madrid’de Olympiakos ile bir kez daha Final Four oynadı ama Kırmızılar finali Madrid’e kaybetti. Sloukas Final Four oynamaya transfer olduğu Fenerbahçe‘de de devam ederken orada da bir kez daha finale çıkma başarısı gösterdi. Aslında iki oyuncu da Obradovic için aşağı yukarı aynı yaşlarda çalışmaya başladılar (Sloukas 25, Lakovic 24).

Fenerbahçe‘nin guard’ının önünde daha uzun bir kariyer var ve daha fazla kupa kazanabilir ancak onun oyun stili kesinlikle Lakovic’le uyumlu. Sloukas bu sezon kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. 26 dakika sahada kalıyor ki bu kariyerinin en yüksek dakikaları, 10.7 sayı ki en yüksek sayı ortalaması ve %50 ile üçlük atıyor ki kariyerinin en iyi üç sayı yüzdesi. 4.6 asist de kariyerinin en yüksek asist ortalaması.

Benzerlikler

Rollerinin dışında oyun stillerindeki benzerlikler şöyle açıklanabilir. İkisi de çembere gidebilme yetenekleriyle ve bire birde rakiplerini geçebilme özellikleriyle bilinirken iki oyuncu da karşılarında daha büyük oyuncuları bulduğunda skor yaratabilme yeteneğine sahip. En büyük güçlerinden birisi de açık sahayı kat edip takımları adına kolay sayı şansları yaratabilme yetisi. İki oyuncu da top hakimiyeti konusunda çok iyiler.

Şut verimliliği

Lakovic de Sloukas da şut verimliliği konusunda çok benzerler. Lakovic %39, Sloukas ise %41 ile kariyerlerinde üçlük atış kullanıyorlar. Perdelerin arkasından işlerini görme konusunda da çok benzerler. Ancak sadece üç sayı değil, orta mesafeden de ikisi harika oyuncular. Artık yıllar geçtikçe bu özellik oyuncular arasında daha da nadir görülen bir durum oldu. İki oyuncu da pick and roll oynatma konusunda ustalar ancak Lakovic çembere yakın noktalara pas vermekte daha iyiyken Sloukas her türlü pası görme konusunda daha iyi. İkisi de rakip takım savunmasını derinlemesine okuma görüsüne sahip.

Savunmayı okuma ve top çalma

Sloukas fizik olarak daha büyük olması nedeniyle Lakovic’ten savunmada daha iyi ancak iki oyuncu da top çalma konusunda yeteneklere sahip. Tek fark; Sloukas boy ve fizik olarak daha büyük olduğu için switch durumlarında daha verimli bir savunmacı.

Takımlarındaki roller

Panathinaikos ve Barcelona’daki en iyi yıllarında Lakovic hızıyla bilinirdi. Aslında öldürücü sezgileri sayesinde yakın geçen maçlarda en kritik hücumlarda sorumluluk alıp sonucu belirlerdi. PAO ve Barcelona için belli dönemlerde çok önemli rollere soyunurken Sloukas kariyerinin ilk yıllarında clutch time’da kullandığı şutlarla öne çıktı. Tıpkı Lakovic’in Galatasaray‘ına 2011-12 sezonunun Top 16 turunda yaptığı gibi ve tıpkı bir yıl sonra EuroLeague’i aynı şehirde kazanırken yaptığı gibi. O maç aynı zamanda ikisi arasında adeta “meşalenin devir” töreni gibiydi. Sloukas kariyerinin ilk çift haneli maçını oynarken Lakovic kariyerinin son çift haneli maçını birkaç hafta sonra Sloukas’a karşı Pire’de oynayacaktı.

Modern zamanın guard’ları

Eğer 1980’lerde oynasalardı takımlarının tartışmasız tek liderleri olurlardı ve her maç 35+ dakika sahada kalırlardı. Modern basketbolda ise çoğulculuk gerekli. Bitirmenin yanında yaratma ve belki de en önemlisi; tüm durumlara adapte olabilme yetisi gerekli. Basketbol bir takım sporu ve maçları takımlar kazanıyor. Lakovic ve Sloukas da harika takım oyuncularıydı.