by Semih Tuna / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Türkiye A Milli Takımı’nın ve Anadolu Efes’in yıldız oyuncusu Shane Larkin, EuroBasket 2025 öncesinde Eurohoops Türkiye’nin sorularını yanıtladı.
Deneyimli oyun kurucu, milli takım formasıyla geçirdiği yaz dönemini, Alperen Şengün ile Adem Bona’nın yükselen performansını, Anadolu Efes’in yeni koçu Igor Kokoskov’u ve daha fazlasını değerlendirdi.
İlk olarak nasılsın? Yaz dönemi nasıl geçiyor? Neler yapıyorsun?
Larkin: Yaz gayet iyiydi. Memlekete gittim ve ailemi gördüm. Kız kardeşimin bebeği oldu, yeğenimi gördüm.
Tebrik ederim.
Larkin: Teşekkürler. Ailemle vakit geçirdim. Birkaç arkadaşımla tatil yaptım. Sonrasında İstanbul’a döndüm. Biliyorsun, turnuva öncesinde hazırlıklarımız sürüyor.
Aslında fiziksel durumun hakkında sormak istiyorum. Kendini nasıl hissediyorsun?
Larkin: İyiyim. Sağlıklı kalmak bakımından, geçen sene biraz zorlu geçmişti. Fakat sezonun sonuna doğru playofflar geldiğinde daha sağlıklı kalmayı başarmıştım. Yaz döneminde bir sağlık problemim olmadan girdim. Böylece daha verimli çalışmalar yapabildim. Antrenman kampına gayet hazır bir şekilde katıldım.
Milli takıma dönecek olursak… Son EuroBasket kadrosuna kıyasla Adem Bona ve Ömer Faruk eklendi. Alperen üç yıl daha deneyim kazandı. Sence bu seneki kadro, birlikte oynadığın en iyi milli takım kadrosu mu?
Larkin: Evet, öyle diyebilirim. Bence herkes daha da büyüdü ve gelişti. Sadece birkaç oyuncu değil. Kadrodaki herkes ileri doğru adımlar attı. Herkes daha deneyimli hale geldi ve kendi oyunu üzerine çalıştı. Daha önce sahip oldukları bazı eksikleri kapatma fırsatı buldular. O yüzden, bu seneki milli takım için… bu 5 yılda parçası olduğum en yetenekli milli takım kadrosu diyebilirim.
Eminim FIBA’nın paylaştığı son güç sıralamasını görmüşsündür. Türkiye’yi 4. sıraya koydular. Elbette takım kimyasını değerlendirme sürecine dahil etmiyorlar ama… Sen Türkiye’nin turnuvadaki en güçlü 4. kadroya sahip olduğuna katılıyor musun?
Larkin: Evet, katılıyorum. Bence her mevkide yetenekliyiz. Genç oyuncularımız da var tecrübeli oyuncularımız da… Mesela Cedi yıllarca NBA’de oynadı, şimdi Avrupa’da oynuyor. Ben takımın en yaşlısı olarak uzun yıllardır sahadayım. Bence genç oyuncularımız da biraz tecrübe kazandı. Adem bu yıl Philadelphia’da harika bir fırsat elde etti. Joel Embiid sakatlandığı için bu sezon çok fazla süre aldı. Alperen zaten büyük bir çıkış yaptı ve All-Star seçildi. Ömer Faruk bu sezon Pana’da önemli tecrübeler kazandı. Playoffta, Final Four’da önemli maçlar oynadı. Birçok gencimiz var… Mesela Onuralp de NBA’e gitti. Orada iki yönlü kontrat imzaladı. Orada daha farklı tarzlar ve yollar öğrendi. Bence hem basketbolcu hem insan olarak çok olgunlaştı. Bu şekilde kadrodaki herkesi sayabilirim. Bence herkes önemli çıkışlar yakaladı. Özel bir şeyler başarmak için önümüzde harika bir fırsat var. Yeniden bu takımın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.
Alperen demişken… Bu sezon kariyerinde ilk kez All-Star seçildi. Sence oyununda ne tür değişiklikler yaptı?
Larkin: Şahsen onda gördüğüm en büyük değişim… artık daha fazla perimetreden oynuyor olması. Bu oyununa son zamanlarda eklediği bir şey. Çünkü (topla oynama) yeteneği var. Boyalı alanda ters eşleşme yaratabiliyor. Fakat potadan uzakta da oynayabiliyor. Topu yere vurabiliyor, adamını geçebiliyor. Perde sonrasında dışarıya açıldığında… feykler ve paslarla üretebiliyor. Houston bu fırsatı vererek Alperen için çok iyi yaptı. Oyununu ilerletmesine yardımcı oldu. Topu daha fazla onun eline vererek hücumu üreten kişi olmasına ve… Jokic benzeri şeyler yapmasına izin verdiler. Alperen’in fiziğinde olup bu kadar iyi pas atan, skor üretip şut atabilen çok fazla oyuncu bulamazsınız. O yüzden Alperen’de gördüğüm en büyük gelişim, daha fazla perimetre üzerinden oynayıp bu oyun okumalarını yapabilmesi. Topu alınca oyunu yavaşlatabiliyor. Önceden de çok iyi hareketler yapıyordu. Alperen’in sahip olduğu yeteneği her zaman görebiliyordunuz. Fakat hatalar da yapabiliyordu. Bu hatalara rağmen kendisi gibi oynamasına izin vermek, doğru okumaları nasıl yapacağını öğrenmesini sağlar. Hücumu zorlamak veya riskli paslar denemek yerine, oyunu çok daha basit oynuyor. Basit oynamak, daha verimli bir basketbolu getiriyor. Elbette FIBA basketbolu NBA basketbolundan farklı. Ama verimli oynamak buradaki en önemli şey. Biliyorsun, “spacing” oradaki kadar iyi değil. Fakat dar alanlarda verimli oynayıp doğru kararları verebilirse, turnuvadaki en iyi oyunculardan birisi olabilir. Bizi madalyaya taşıyacak oyuncu olabilir.
Umarım. Rockets, Alperen’in yanına Kevin Durant’i getirdi. Bu ikili hakkında bize ne söylemek istersin?
Larkin: Bence diğer takımlar için savunması oldukça zor bir ikili olacaklar. Çünkü Kevin Durant, 2.13 metrenin üzerindeki en iyi şutörlerden biri. Dışarıda böyle bir tehdit yer alacak. Savunmalar içeride eskisi kadar ikili sıkıştırma yapamayacak. Ayrıca sık sık KD ile Alperen handoff hücumu oynayabilir. Onlara karşı ne yapacaksın? Sürekli adam değişimi mi yapacaksın? Bu, savunma tarafı için çok fazla ters eşleşme yaratacak. Birçok problem doğuracak. Bence bu ikilinin etrafına harika bir kadro dizdiler. Çok fazla savunmacı var, gençler var. Fred VanVleet çok zeki bir oyuncu. Oyunu nasıl oynayacağını biliyor, tam bir şampiyonluk oyuncusu. Bence harika bir takım kurdular. Durant’i eklemiş olsalar bile hala çok gençler. Hala doğru adımları atarak ileriye doğru gidebilirler. Batı Konferansı’nda gelecek 4-5 yıl için dikkat edilmesi gereken bir takım.
Türkiye, uzun süredir Adem Bona gibi bir pivota hasretti. Özellikle savunma tarafında. Sence Adem’in varlığı milli takıma ne kazandıracak?
Larkin: Onunla sadece 10 gündür birlikteyim ama… Adem Bona hakkındaki en etkileyici şey sahadaki enerjisi. Oyuna yapacağı en büyük etki bu olacak. O resmen sahanın her yerinde, çok sert oynuyor. Sahada olduğu zaman %1000 efor ile oynuyor. Hücum ribaundları, ekstra pozisyonlar, bloklar… Topun alçak post’a inmesine izin vermiyor. Adem’in enerjisi bulaşıcı. Ve sürekli konuşuyor, sahadaki iletişimi oldukça iyi. Bu ufak detaylar, bir takımın daha doğru basketbol oynamasını sağlar. Bence Adem’in varlığı bizim için harika olacak. Enerjisiyle tüm maçın gidişatını değiştirebilen oyunculardan. Birkaç gün içinde resmi bir hazırlık maçı oynayacağımız için heyecanlıyım. Adem’in gelişimini izlemek için de heyecanlıyım. Savunma tarafında harika.
Hücumda atletizmi sayesinde senin için harika bir ikili oyun partneri olabilir.
Larkin: Evet, kesinlikle. İçeriye girip topu havaya doğru fırlat… sonrasında otur ve Adem’in uçup topu smaçlamasını izle. Bence milli takım için harika bir ekleme oldu. Onun gelişimini izlemek ve birlikte oynamak için heyecanlıyım.
Sence bu turnuvada ekstra katkı verebilecek bir isim var mı? “Bu yaz onu yakından takip edin” diyebileceğin biri?
Larkin: Furkan Korkmaz’ın bazen unutulduğunu düşünüyorum. O çok yetenekli ve aynı zamanda çok aç bir şekilde geliyor. İçinde yanan ateşi görebiliyorsun. Hem hücumda hem savunmada çok sıkı çalışıyor. O son zamanlarda göz önünden uzaklaşan bir oyuncu… ama eskiden bir ilk tur seçimiydi. Potansiyelliydi ama sakatlık sorunları yaşadı. Ancak sağlıklı ve istekli olduğu zaman, bu takım için harika bir ekleme olabilir. Şu anda sahaya çıkıp katkı yapmak için çok motive. Antrenmanda ve toplantılarda sürekli konuşuyor, varlığını hissettiriyor. Soyunma odasında da aynı şekilde. Katkı yapmayı ne kadar istediğini dile getiriyor. Bu yazın onun için ne kadar anlam ifade ettiğini söylüyor. Bu oyuncu grubu için de çok anlam taşıyan bir yaz. Furkan Korkmaz bizim adımıza çok iyi bir turnuva geçirebilir ve… gerekli anlarda momentumu değiştiren oyuncu olabilir. Elbette kadroda daha büyük isimler var. Herkesin odağı onların üzerinde. Ama Furkan şu anda iyi durumda ve harika bir turnuva geçirebilir.
Henüz bir takımla sözleşme imzalamadı. Bu yüzden kendini göstermek istiyor.
Larkin: Evet, şu anda çok istekli.
Senin rolün hakkında da konuşmak istiyorum. Anadolu Efes’te daha çok bitirici rolünde oynuyorsun. Milli takımda ise insanlar senden yaratıcı ve hücumu yöneten kişi olmanı bekliyor. Hangi rolde kendini daha rahat hissediyorsun?
Larkin: Kariyerimin başlarında skorer rolde daha rahattım diyebilirim. Fakat yaşım ilerledikçe oyunumda bazı değişimler yapmam gerekti. Çünkü birçok rakip benim skor yapmamı istemiyordu, bunu elimden almaya çalışıyorlardı. Böylece oyunun yönlendirici rolünde de ilerleme kaydettim. Artık takım arkadaşlarım için de pozisyon yaratabiliyorum. Bu takımda da çok fazla yetenekli oyuncu olacak. Bu yüzden yaratıcı rolünde oynamam, muhtemelen bu takım için daha önemli. Ben sadece sahaya çıkıp oyunu doğru yoldan oynamaya çalışan biriyim. Günün sonunda, diğerleri için yaratacak alana sahip olursam onlara yaratırım. Kendi skoruma gidecek alana sahipsem ve bana o özgürlüğü vereceklerse, kendi oyunumu oynayabileceğim o boş alanları yaratabilirlerse, kendi skorumu arayıp ikili oyun çıkışında o şutları denerim. Tabi bunları koçla tartışıp oynadığımız maçları izliyoruz. Mesela oynadığımız Litvanya maçını izledim. O maçta yapabileceğim en büyük katkı, herkesi hücumda olması gerektiği yere yerleştirip, savunmanın nerede olduğunu anlayıp takım arkadaşlarım için pozisyon yaratmaktı. Furkan, Onuralp, Cedi, Alperen, Adem, Ömer Faruk… Bu oyuncuların hepsi farklı yollardan skor bulma kabiliyetine sahip. Bizim ihtiyacımız olan ise bu parçaları bir araya getirip… yeteneği ortaya çıkaracak bir oyuncu. Bu rolü oynamak beni daha mutlu eder. Eğer herkesin iyi olduğu maçlardan birine denk gelirsek… potansiyelimizin bir limiti yok.
Milli takım kariyerin için spesifik bir zaman aralığı belirledin mi?
Larkin: Milli takımdan her zaman keyif alıyorum. Türkiye benim için bir yuva gibi oldu. Yedi yıldır buradayım. Yaz aylarımın çoğunu da burada geçiriyorum. Yani buralarda olacağım. Milli takımda olmaktan keyif alıyorum. Bu adamlarla birlikte oynamak hoşuma gidiyor. Hala genç bir kadroya sahibiz ve gelişip daha iyi olmaya devam edeceğiz. Devamlılığın oldukça mühim olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kendime bir zaman aralığı çizmedim. Hayatımda bu bölümün ne zaman kapanacağını bilmiyorum. Burada olmamı istedikleri sürece… ben de burada olmaktan fazlasıyla memnunum. Bunun ne kadar süreceğini ve işlerin nasıl ilerleyeceğini göreceğiz.
Bunu duymak harika. Buradan Anadolu Efes’e geçelim. Luca Banchi’nin Efes’i EuroLeague playofflarında 5. maça kadar gitti. Şimdi başınızda yeni bir koç olacak. Igor Kokoskov ile konuşma fırsatın oldu mu? Onunla çalışmak sence nasıl bir deneyim olacak?
Larkin: Onunla çok kez konuştum. Birkaç kez telefonda görüştüm. Kadro ve oynamak istediğimiz tarz konusunda onunla yazıştık. Sürekli birbirimizi arayıp kontrol ettik. Yaz döneminin nasıl geçtiğini konuştuk. Bence bu eğlenceli olacak. Aynı zamanda heyecan verici. İşleri yönetme ve hücumu şekillendirme konusunda NBA mantalitesine sahip. Onun hakkında birçok insanla konuştum. En iyi hücum aklına sahip koçlardan biri olduğunu söylediler. Bunun için heyecanlıyım. Geçen sezon zorlu ve inişli çıkışlı olmuştu. Fakat sezonu güçlü bir şekilde bitirdiğimize inanıyorum. En azından EuroLeague’de. Anadolu Efes için son iki yıl zorlu geçti. Çok fazla koç ve oyuncu değişti. Süreklilik sağlamakta zorlandık. Bu yaz da birkaç oyuncu transfer ettik ama çok yıllı kontratlar imzalandı. Igor Kokoskov da üç yıllık sözleşme imzaladı. Yani umarım hepimiz tek projeye odaklanıp üzerine bir şey inşa edebiliriz. İki yıl önce Erdem Can göreve gelmişti. Sonrasında Tomislav Mijatovic, en son Luca Banchi. Çok fazla değişim oldu. Bence kendini kanıtlamış ve başarılı olmuş bir ismi getirmek, bizim için oldukça önemliydi. Şu anda hepimizin aynı görüşteyiz. Hepimiz sabırlı olmalıyız. Başından itibaren her şeyin yolunda gideceğini otomatik olarak varsayamayız. Yeni bir koç var, 7 tane yeni oyuncu var. Alışma döneminde bazı sancılar olabilir. Fakat genel olarak sahip olduğumuz kadro ve tecrübeyle birlikte, koçumuz da böylesine istekli ve açken, bu sezon özel bir şey yapmak için harika bir fırsata sahibiz. Umarım çok geçmeden kimyamız oturur. Fakat öncelikle sabırlı olmalıyız ve ilk etapta bazı büyüme sancıları olacağını anlamalıyız.
Söylediğin gibi Anadolu Efes bu yaz çok fazla değişiklik yaptı. Geçen sezona kıyasla baktığında etrafında pas atıp oyunu yönetebilecek daha fazla oyuncu bulunuyor. Cordinier ve Weiler-Babb gibi. Sezon ortasında katılan PJ Dozier’i de burada sayabiliriz. Buna katılıyor musun? Bu seneki kadro seni de heyecanlandırıyor mu?
Larkin: Evet, öyle. Kadroda beğendiğim bir diğer şey ise fizikli olmamız. Weiler-Babb geçen sezon Yılın Savunmacısı olmuştu. Ligin en iyi blokçularından Vincent Poirier var. Savunma tarafında oyun kurucu ve pivot pozisyonlarında sağlamız. Bu iki pozisyon, savunmanın belkemiği. Ve her pozisyonda fizikli oyunculara sahibiz. Cordinier geniş, uzun ve atletik. PJ Dozier de uzun ve atletik. Ercan ve Rolands Smits gibi iyi 4 numaralarımız da var. Papagiannis adam değişiminde kullanabileceğimiz bir oyuncu. O da atletik ve fizikli.
Artık trend bu değil mi?
Larkin: Evet, kesinlikle. Kadro için çok ama çok heyecanlıyım. Birçok farklı tarzda oynayabilen yüksek tempolu bir takım olma potansiyelimiz var. Uzun bir beşle oynayabiliriz, aynı zamanda istediğimizde kısalabiliriz. Ben ve Rodrigue Beaubois uzun süredir birlikteyiz. Birlikte nasıl oynayacağımızı iyi biliyoruz. Onunla sahada olduğumuzda çok başarılıyız. Birlikte de oynayabiliriz ayrı ayrı da. Bence fizik ve atletizm yönlerimizle heyecan verici bir takım olacağız. Milli takımdan ötürü hazırlık döneminde takımla birlikte olamayacağım. Umarım çocuklar ben yokken stratejileri ve eğilimleri kapmış olur. Ve umarım ben döndüğümde takıma pürüzsüz bir şekilde dahil olabilirim.
Her sezon oyuncular kendilerine belli hedefler koyar. Anadolu Efes gibi arka arkaya iki kez EuroLeague kazanmış bir takım için… takım içindeki hedefler her zaman yüksek olur. Fakat ben sana kişisel hedeflerini sormak istiyorum. Yeni sezon öncesinde belirlediğin hedefler neler?
Larkin: Ben hiç kişisel hedefler koyan bir oyuncu olmadım. Yani bir noktada öyleydim, evet.
Ne zaman?
Larkin: 2019-2020 gibi. Bir şeyleri gözüme kestiriyordum. Skor krallığı, MVP ödülü gibi hedefler koyuyordum. Odağım buydu. Bundan keyif de alıyordum. O sezon bunları kazanmamış olsaydım Covid dönemi bunu bozmuş olacaktı. Günün sonunda bir ara o noktaydım ve bunları başardım. Bence bu tür şeyler her zaman harika ve keyifli. Ama takım başarılı olunca çok daha keyifli olabiliyor. Ben bir takım oyuncusuyum, her zaman da öyle oldum. Önce takım gelir. Şimdilerde tüm hedeflerim takımla ilgili. Türkiye Ligi’ni en son iki yıl önce kazandık. EuroLeague şampiyonluğunun üstünden üç yıl geçti. Bence kariyerimin bu noktasında bu hedefler daha mühim. Bireysel başarılar bana aynı düzeyde mutluluk kazandırmayacak. Yeni bir kupa kaldırmak, salonun tavanına yeni bir “banner” eklemek… hem benim hem de takımın hedefi.
Son soru. Neden podcast çekmeyi bıraktın? Bence çok güzel gidiyordu. Gelecek sezon podcast serisinin dönme ihtimali var mı? Ve senin için ideal podcast partneri kim olurdu?
Larkin: Aslında bunu söylemen beni çok mutlu etti. “Podcast çok iyiydi.” Demek ki insanlar bundan keyif alıyormuş değil mi? O yüzden evet, podcast geri dönecek.
Peki ideal partnerin kim olurdu?
Larkin: Elijah Bryant bu konuda harikaydı. Buna gerçekten bir yatırım yaptı. Biliyorsun, Elijah YouTube’da ve başka yerlerde kendi içeriğini de üretiyor. O harikaydı ama bu sezon burada olmayacak. Kim olacağını gerçekten bilemiyorum. Benim ve pazarlama ekibimin konuştuğu bazı isimler var.
İlla Anadolu Efes’te oynamasına gerek yok değil mi?
Larkin: Evet, gerek yok. Eskiden oynamış birisi de olabilir.
Nigel Hayes gerçekten harika olurdu.
Larkin: Evet, güzel olurdu ama o da gitti! Onunla bunu konuşmuştuk ama Nigel da ayrıldı. Açıkçası ilginç olacak. Ama bu sezon podcast geri dönecek. Birkaç isim üzerinde düşünüyoruz. Ama kim olduğunu öğrenmek için izlemeniz gerekecek. Neler olacağını göreceğiz.
Çok teşekkür ederim Shane. Büyük bir keyifti. Sana turnuvada iyi şanslar diliyorum.
Larkin: Teşekkür ederim.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!