Tyrique Jones’tan Eurohoops’a: ‘Erdem Can İçin Savaşa Bile Gitmeye Hazırım”

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v80), quality = 100

by Bilal Baran Yardımcı & Semih Tuna / info@eurohoops.net

Bu yaz hem koç ekibinde hem de kadroda önemli değişiklikler yaşayan Anadolu Efes, yeniden Avrupa’nın zirvesine oynamak için iddialı bir kadro kurmuş durumda.

Bu süreçte birbirinden önemli transferlere imza atan Efes, koç Erdem Can önderliğinde yeni sezonda büyük hedefler için mücadele edecek. Bu yaz Türk Telekom’dan transfer edilen Tyrique Jones da uzun rotasyonunun kilit isimlerinden biri olacak.

Geçtiğimiz sezon Türk Telekom’da müthiş bir performansa imza atan ABD’li pivot, Basketbol Süper Ligi’nin MVP’si seçilmişti. Adı bu yaz birden fazla EuroLeague ekibiyle anılan Jones, tıpkı başkent ekibindeki koçu Erdem Can gibi artık Anadolu Efes’in başarısı için ter dökecek.

Efes ile yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Tyrique Jones, kulübünün düzenlediği medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

Eurohoops: Kolej yıllarında verdiğin bir röportajda her maçtan önce annenle mutlaka konuştuğunu söylemiştin. Kariyerin açısından annenin varlığı ne kadar önemli? Ayrıca eskisi gibi yine her maçtan önce konuşmaya devam ediyor musunuz?

“Açıkçası artık her maçtan önce konuşmamız kolay olmuyor çünkü arada ciddi bir saat farkı var, yine de fırsat buldukça mutlaka annemle maçlardan önce konuşmaya çalışıyorum. Bunu yapamadığımda ise maçlardan sonra konuşuyoruz. Özellikle Basketbol Süper Ligi maçlarından önce kolay olmuyor çünkü maçlar genellikle erken saatlerde başlıyor. Bana maçlardan önce hep benim için dua ettiğini ve sürekli en büyük destekçim olduğunu söylüyor.”

EH: İnsan ilişkilerinden bahsetmişken mutlaka koç Erdem Can’a da değinmemiz lazım, geçtiğimiz sezon onunla birlikte müthiş bir performans sergiledin ve şimdi Anadolu Efes’tesiniz. Buraya onunla birlikte gelmek adaptasyon sürecini kolaylaştırdı mı? 

“Bence her şeyden önce Erdem Can harika bir insan, oyuncularıyla yakından ilgileniyor ve onları gerçekten önemsediğini belli ediyor. Sonuçta basketbol bir iş, her koç Erdem Can gibi oyuncularıyla yakın ilişkiler kurmuyor. Bence koçu yakından tanımam ve sistemini bilmem buradaki işimi kolaylaştırıyor. Bir oyuncu ve koçun iki yıl üst üste farklı takımlarda beraber çalıştıklarını çok sık göremezsiniz, umarım burada da maçlar kazanmaya devam edebiliriz. Burada işimiz kolay olmayacaktır ama onun için savaşa bile gitmeye hazırım.” 

EH: Geçtiğimiz sezon Türk Telekom’da çok özel bir takımınız vardı. Mesela o takımdan Erkan Yılmaz da Anadolu Efes’e transfer oldu. Jerian Grant Panathinaikos’a, Nate Sestina Fenerbahçe’ye gitti. O kadrodaki oyuncular olarak hala birbirinizle görüşüyor musunuz, aranızda bir bağ var mı?

“Bence o takımdaki oyuncularla aramızda sonsuza dek bir bağ olacak çünkü birbirimize çok çabuk uyum sağlamayı başarmıştık. Hepimiz bencillikten uzak oyunculardık, o takımda oynayan herkes kendi performansından önce takım oyununu öne koydu. Hal böyle olunca bir arada vakit geçirmek ve iyi basketbol oynamak kolaylaştı. Bence aradan 10-15 yıl geçse bile o takımdaki oyuncuları arayıp konuşmaya devam edeceğim. Nate, Jerian, Erkan, Tony, Axel, Semih, Memo… Bundan uzun yıllar sonra onları görürsem yüzümde bir gülümseme oluşacak ve o sezon neler yaptığımız aklıma gelecek.”

EH: Biraz da Anadolu Efes’e transfer sürecinden bahsedelim. Bu yaz adın Olympiakos, Virtus Bologna gibi farklı EuroLeague takımlarıyla da anıldı, transfer sürecin nasıl gelişti ve Anadolu Efes’i seçmendeki başlıca faktör neydi?

“Aslında benim için kariyerimin geçmiş yıllarına göre değişik bir tecrübeydi, masada birçok teklif vardı ve aralarından seçim yapmak durumundaydım. Bir nevi liseden sonra hangi koleje gideceğimi seçtiğim süreç gibiydi. Kendimi rahat hissedebileceğim bir yere gitmek istedim ve koç Erdem Can’ın olduğu kulübe geldim. Az önce bahsettiğim gibi koçla harika bir ilişkim var, ayrıca geçtiğimiz sezon birlikte şampiyonluk yaşayabilecekken çok az farkla kaçırmıştık. Erdem Can’ın olduğu kulübe gitmenin kariyerim açısından en doğru seçenek olduğunu düşündüm. Onunla şampiyonluk yaşamak istiyorum.”

EH: Sahada mücadeleci yapınla öne çıkan bir uzunsun, bu yönünle Bryant Dunston ve Kyle Hines gibi EuroLeague efsanelerini andırıyorsun. Buraya gelmeden önce gelişimine katkı sağlayabilmesi için bu iki oyuncuyu izledin mi?

Bahsettiğin oyuncular ABD’den gelip EuroLeague efsanesi oldular ama Avrupa’ya gelmeden önce hiçbirinin adını duymamıştım, bu çılgınca. Keşke en iyi zamanlarında onları izleyebilme ve onlara karşı oynayabilme şansım olsaydı, böylece sahada neleri çok iyi yaptıklarını yakından görebilirdim. Bence Hines ve Dunston, benim gibi ABD’den gelip EuroLeague’de oynama şansı bulan uzunlar için kesinlikle örnek alınması gereken oyuncular. Daha önce birer kazanan olduklarını çok kez kanıtladılar, bu açıdan tarz olarak onlara benzetilmem onur verici.”

EH: Sence EuroLeague’de kendini kanıtlayabilmen oyununda geliştirmen gereken yönler neler?

“Bence kimseye kendimi kanıtlamaya ihtiyacım yok, kendim gibi davranıp oyunumu sahaya yansıtmam gerek. Kendim gibi olduğum sürece oyunumla etkili olabileceğimi düşünüyorum.”

EH: 5 numarada süre aldığın zaman hazırlık döneminde Anadolu Efes’in savunmada ve hücumda daha etkili bir takım olduğunu gördük. Koç Erdem Can’la takımdaki rolüne dair konuştun mu? 5 numara pozisyonunda kendini rahat hissediyor musun?

“Ben şutör bir oyuncu değilim, ayrıca oyun kurucu özelliklerim de pek yok. Buna karşın beni sahada hangi pozisyona koyarsanız koyun elimden gelen en iyi katkıyı sağlamaya çalışırım. Bu nedenle koç beni istediği pozisyonda kullanabilir, yeter ki sahada olayım (gülerek). Elimden geldiğince koçun sahada benden istediklerini ortaya koymaya hazırım. Yine de dediğim gibi Erdem Can’la harika bir ilişkim var, benden hücumda ve savunmada neler beklediğini biliyorum. 5 numara veya 4 numara fark etmeksizin koçun benden istediklerini yapmaya çalışıyorum.”

EH: Hala genç bir oyuncu sayılırsın, NBA hayalin var mı? NBA’e gitmek kariyerindeki ana hedeflerden biri mi?

“NBA’e gitmeyi uzun süredir hayal ediyorum ama şu an tamamen Anadolu Efes’e nasıl katkı verebileceğime odaklanmış durumdayım. Şu an Avrupa’dayım ve kendim gibi oynayarak takımıma elimden gelen katkıyı sağlamaya çalışıyorum.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Related Post