ALBA Berlin, Neden EuroLeague’den Ayrıldı?

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net 

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

ALBA Berlin Genel Menajeri Marco Baldi, Alman kulübünün EuroLeague’den çekilerek FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne yönelmesinin nedenlerini FAZ.NET’e verdiği röportajda açıkladı.

12 yılın ardından artık Avrupa basketbolunun elit sahnesinde yer almayacaklar. Bu kararın kolay alınmadığını gizlemiyorlar ancak gerekli olduğunun da altını çiziyorlar. Baldi, son dönemde EuroLeague’de yaşanan gelişmeler karşısında hayal kırıklığını da açıkça dile getirdi. Ona göre EuroLeague rotasını kaybetmiş durumda.

ALBA Berlin, mali sürdürülebilirlik ve gelişim stratejisine büyük önem veriyor. “Her ne pahasına olursa olsun para harcama” anlayışına karşı duruyorlar.

“Bugün olduğumuz yere bizi taşıyan belli ilkelerimiz var. Bunlardan biri de, yarın ve yarından sonra da var olacağımızdan emin olacak şekilde hareket etmektir. Alman basketbolunda bir zamanlar Bayer Leverkusen ya da Köln gibi başarılı kulüpler vardı, ama bugün yoklar. Bu yüzden tüm hırs ve itici gücümüze rağmen en önemli değerimiz istikrardır. Mevcut şartlar altında bu artık bizim için mümkün değil.”

ALBA eğer EuroLeague’de kalmaya devam etseydi, varoluşsal sorunlarla karşı karşıya kalacaktı.

“Öncelikle, devam etmek temel inançlarımızdan sapmak olurdu. Bağımsız kalmak ve kaderimizi kendimiz tayin etmek istiyorsak, borçlanmamak ve içinde bulunduğumuz duruma kendimizi zorlamamak çok önemli — hele ki bu durum varoluşsal sonuçlar doğuracaksa. Ve bu durum artık kesinlikle oluşmuş durumda.”

Avrupa basketbolunda dolaşan rakamlar — örneğin üç yıllık lisans için beş milyon euro ve hiçbir gelir paylaşımı olmaması — Alman kulübü için cazip değil.

“EuroLeague hakkında kötü konuşmak istemem, çünkü çok sevdiğimiz, katılmaktan mutlu olduğumuz ve hatta sadece saha içinde değil, saha dışında da şekillendirmeye yardımcı olduğumuz bir lig. Lig belli bir ölçüde gelişim gösterdi. Ancak son üç-dört yılda sürekli değişen yönetimlerle birlikte, stratejik yönünü kaybetti. Bence biz bu kaybolmuş yönün neredeyse sembolüyüz. A-lisans adayıydık — gerekli tüm belgeleri sunduk, neredeyse onaylanmıştı. Ama sonra sadece yönetim değil, belli ki zihniyet de değişti. İnşa ve strateji yolundan vazgeçilip kısa vadeli düşünceye yönelindi. Ve şimdi de bu, bir pazar yerinde rekabet etmemiz bekleniyormuş gibi teklifler ortaya çıkıyor.”

Baldi sözlerine şöyle devam etti:

“EuroLeague kulüpleri her yıl toplu olarak yaklaşık 200 milyon euro zarar ediyor. Bu kulüpler, belli koşullar sayesinde bir şekilde ayakta kalabiliyorlar. Bu onların tercihi ve sorun değil. Ama lige para ödeyerek giren ve hiçbir gelir paylaşımı hakkı olmayan kulüpler için bu anlaşılmaz bir durum. Klasik bir iki sınıflı sistem yaratılıyor ve bu eşitsizliği kalıcı hale getiriyor.”

Alba daha fazla zarar etmek istemiyor, ancak EuroLeague’de oynamanın prestijini de kolay kolay yerine koyamayacak gibi görünüyor.

“Bu kararın acı verici olduğu şüphe götürmez. Ve elbette bazı alaylar da var — ‘Bu kadar kaybettikleri düşünülürse, şaşılacak bir şey yok’ diyenler oluyor. Ama karar son derece netti. Geçen yıl da benzer bir durumdaydık, wild card ücreti istenmişti — yine gelir paylaşımı olmadan. O zaman tereddüt ettik ve bir sezon daha denedik, çünkü hâlâ bir değişim şansı gördük. 2026’da hissedar lisansları sona eriyor ve o zamana kadar bir birleşik strateji oluşabilir diye düşünüyorduk. Ama tam tersi oldu. A-lisans sahipleri arasında ne bir birlik var, ne de bir strateji. Avrupa’nın en güçlü liginde oynamayı çok isteriz — ama mevcut koşullar altında, o bizim ligimiz değil. Ve bu durum Avrupa basketbolunun manzarasını değiştiriyor.”

Baldi, NBA’in Avrupa basketboluna olası girişiyle ilgili de konuştu:

“Önümüzdeki bir ila üç yıl içinde Avrupa basketbolunda büyük değişiklikler olacağından eminim. Zaten şu anda bile 13 EuroLeague lisans sahibinin mevcut yapıyı sürdürmeye istekli olmadıkları ortada.”

Gelecek sezon ALBA, FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde yer alacak. Ancak NBA’in Avrupa’ya girişi, tüm basketbol ekosistemini kökten değiştirebilir.

“Bu tartışmaların içinde doğrudan yer almıyoruz ve detayları bilmiyoruz. Ancak bu görüşmelerin yapıldığını, oldukça ilerlemiş durumda olduğunu ve yakında daha fazlasını öğreneceğimizi bilmek bile kararımızda etkili oldu. EuroLeague’in baskı altında toparlanması ve hissedarların net bir stratejinin arkasında birleşmeleri ihtimal dışı değil. Ama son yıllarda gördüklerimize bakarak, bu itici gücün nereden geleceğini göremiyorum. Dolayısıyla, bu daha çok bir inanç meselesi.”

Yeni ligle birlikte daha fazla Alman takımının sahneye çıkabileceğini belirtiyor:

“Henüz formül belli değil. Ligin büyüklüğüne bağlı olarak, iki ya da hatta üç Alman takımı da olabilir. Ama kesin olan bir şey var: Almanya, ekonomik gücü, nüfusu ve henüz tam kullanılmamış potansiyeliyle merkezî bir rol oynayacak,” diyerek sözlerini tamamladı.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Related Post