Blatt Yazdı: “Ben Hâlâ Aynı Kişiyim… Pes Etmeyeceğim!”

By M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Olympiakos başantrenörü David Blatt, kulübü aracılığıyla yaptığı açıklamayla kamuoyuna kendisine MS teşhisi konulduğu haberini paylaştı.

60 yaşındaki başarılı çalıştırıcıya MS teşhisi geçtiğimiz sezon esnasında Olympiakos sağlık ekibinin de yardımlarıyla konulmuş ancak Blatt, şu ana kadar konuyu kamuoyuna duyurmamıştı.

Tecrübeli çalıştırıcı, yaptığı açıklama ile sağlık durumuna rağmen emekli olmayacağını açıkladı. Olympiakos ile bir sezon daha sözleşmesi bulunan Blatt, kaleme aldığı mektupta şu ifadeleri kullandı:

“Bazen hayat üzerinize açıklaması, mantığı veya sebebi olmayan şeyler atıyor. Bunlar da fark ettiğinizde gerçek karakterinizi sınayan seçimler yapmanız gereken zamanlar oluyor.

Birkaç ay önce bana ilerleyici birincil MS teşhisi konuldu. Bu, birçok farklı formu bulunan ve farklı insanlarda farklı şekillerde kendisini gösteren bir hastalık. Hayat kalitenizi ve size hep normal gözüken ve en basit işleri size hep normal gözükmüş şekillerde yapma kabiliyetinizi değiştirebilen ve değiştiren bir bağışıklık sistemi hastalığı.

Bugünden itibaren bu durumun hayatımı nasıl değiştireceğine ve değiştirebileceğini anlamanın ilk şokunu ve acısını atlattıktan sonra hiçbir konuda pes etmemeye karar verdim. Yalnızca hayatıma olabilecek en normal şekilde devam etmenin yollarını bulacak, bunlara uyum sağlayacaktım. Yaptığım ilk şey, zorlukları aşma ve sorunları çözme konusunda basketbol koçluğu yöntemlerime başvurmak oldu. Üç aşamalı bir süreçten söz ediyorum. 1) Sorun ne? 2) Neden oldu? 3) Bunu nasıl çözebiliriz?

Pekala, sorun ilerleyici birincil düzey MS ve benim durumumda ve benim yaşımda kendisini ilk olarak bacakların güçsüzlüğünde gösteriyor. Benim için asıl mesele yorgunluk, denge ve güç. Genel vücut kondisyonumu geliştirmek ve kas esnekliğime ve hareketine yardımcı olmak için yüzme ve su çalışmalarının yanı sıra özel bir güç çalışması ile denge egzersizleri yaptım. Kasların hareketsiz kalmaması için basit hareketler de olsa mümkün olduğunca aktif kalmaya çalışıyorum. Birçokları için kolay olan ancak artık zaman zaman bana çok külfetli gelen basit işleri yapmaya zorluyorum kendimi. Çalışıyorum. Hâlimi koruyor ve kendimden daha fazla şey istiyorum.

Neden oldu? İnsanın bu hastalığı neden geçirdiği bilinmiyor. Belli bir sebep ya da açıklama olmadan durumu kabullenmek ve kendi durumunuzu iyiye götürmek için mümkün olan her türlü kaynağı kullanmaya konsantre olmak durumunda kalıyorsunuz. Bugünden itibaren her gün. Depresyona girmek ve fiziksel rehavete kapılmak kolay. Bu hastalığın bir tedavisi olmadığı için sürekli bir mücadele hâli olacak ve asla bitmeyecek ama ölümcül değil. Daha büyük zorluklar yaşayan çok insan var ve herkes kendi savaşını veriyor. Herkes cesur ve kararlı olmalı ve ileriye bakmaktan asla vazgeçmeden hayatı mümkün olan en kaliteli şekilde yaşamalı. Bu durumda nedenini unutalım. Bu soruya cevap yok. Sonrakine geçelim.

Bunu nasıl çözeceğiz? İşe koyulacağız. Bir plan yapacağız. Her gün çok çalışacağız. Başımızı dik tutacağız. Kabul edeceğiz, uyum sağlayacağız, gelişmek ya da kötüye gitmemek için yollar arayıp bulacağız. Kendimizi eğiteceğiz. Bir şeyler paylaşabileceğimiz ve bize yardımcı olabilecek insanlar bulacağız. Kendimize karşı ve farkındalık arayışındaki başkalarına karşı açık ve dürüst olacağız, bir şey saklamayacağız ya da kırılganlık algısından kaçmayacağız.

Çok sayıda iyi ve sevgili insanın yardımına sahip olduğum için şanslıyım. Biraz daha farklı gözüksem ve öyle hareket etsem de beni destekleyen, bana yardım eden ve en azından beni anlayan insanlardan bahsediyorum. Ben hâlâ aynı kişiyim. Onlar bunu moralim bozulduğunda ya da canım birazcık sıkıldığında bile unutmama müsaade etmiyorlar. Kendinize acımanın ufacık bir düşüşü kalkışı daha zor bir düşüş yapmaktan başka hiçbir şeye faydası yok.

Ben bir koçum ve işim birçok insana liderlik etmek, onlara öğretmek, onlara ilham vermek. Atik ya da aktif olmak bunları yapabilme kabiliyetimi etkilemiyor. Şanslıyım. Dezavantajlarımı kabul eden ve onları aşmama yardımcı olan harika doktorlarım, antrenörlerim, fiziksel terapistlerim ve yönetimim var. Nasıl şikayet edebilirim? Tabii ki edemem ve etmeyeceğim. Boşa çaba olur ve oyuncularımdan ve ekibimden kendilerinin en iyisi olmalarını isterken kendimden de aynısını istemeli ve hatta talep etmeliyim.

Büyük John Wooden bir keresinde ‘İşler, işleri en iyi şekilde halletmeye çalışan insanlar için en iyi şekilde gider.’ Benim durumum da keyifli değil ancak birçok insan daha zor şeyler yaşıyor. Herkesin hayatını olabilecek en iyi şekilde yaşamaya devam etmesi ve asla ve kat’a pes etmemesi, vazgeçmemesi adına örnek olmak benim sorumluluğum…”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Related Post