“5 Yıl Önce Uykudan Sahada Koşamıyordum, Şimdi Knicks’teyim”

By Eurohoops team/ info@eurohoops.net

New York Knicks’te bir çaylakken Kristaps Porzingis beklentilerin inanılmaz bir şekilde üstüne çıkarak NBA dünyasının yükselen yıldızlarından biri haline geldi.

Letonyalı oyuncuya göre bundan beş yıl öncesinde antrenmanlarda sahaya koşarkan bile sorun yaşıyordu.

The Players’ Tribune’e uzun ve oldukça ilginç bir blog yazan Porzingis, İspanya’daki ilk günlerinde bir ergen olarak karşılaştığı zorluklardan önemli detayları aktardı.

İşte Porzingis’in aktardıklarından alıntıladıklarımız:

“Büyüme çağımın büyük bölümünde tek başımaydım. CB Sevilla’da oynamak için İspanya’ya geldiğimde 15 yaşındaydım. Aileme çok yakın olan biri olduğumu düşünürsek onlardan uzakta ve dilini bilmediğim bir ülkede yaşamak zordu. İlk sezonumun başında, koç Carlos Romero’nun bana sorduğu şu soruyu hiç unutmayacağım:

“Senin neyi var?”

Cevabım yoktu.

İspanya’da çok genç yaşta olmak zordu. Evimi özlüyordum ve İspanyolca’yı iyi konuşamıyordum. Fakat o sabah kendimi biraz kötü hissettim. Fitness çalışmasına ilk giden hep ben olurdum fakat o sabah kendimi yorgun hissettim. Dürüst olmak gerekirse bir süredir de yorgundum.

Koçum, “Burada üç aydır takımla birliktesin, şu ana kadar fiziksel olarak iyi durumda olmalıydın” dedi.

Ben de düşünüyordum, adamım, neyim var bilmiyorum. Çok zorluyordum ancak takım arkadaşlarımı yakalayamıyordum. Neler olduğuna dair bir tek cevabım yoktu.

Noel tatiline geldik. Letonya’ya, evime gittim. Havalimanında yürürken insanların ana dilimi konuştuklarını duyduğumu hatırlıyorum. Kendi kendime “Aman tanrım. Bu çok iyi. Cennette gibiyim” diyordum.

En kısa sürede evime gitmek istedim. İki ya da üç hafta için tekrar evimdeydim. Bu harikaydı. Tekrar ailemleydim. İspanya’da kendi başımaydım. Ailemin gelip benimle ilgilenmesini bekliyordum.

İspanya’ya geri döndüğüm ilk iki günde eve gitmek istiyordum. Burada olmak istemiyordum. Bütün eşyalarımı topladım. Annemin ben evdeyken yıkadığı kıyafetlerimi kokladığımı hatırlıyorum. “Aman tanrım, ev gibi kokuyor” demiştim. Letonya’ya geri dönmeyi çok istiyordum.

Sonraki birkaç gün boyunca durmadan düşündüm. Çantam yatağımda toplanmış bir şekilde bekliyordu.

Fakat sonra tekrar takımla çalışmaya başladım.

Ve sonra şunu düşündüm, ne biliyor musunuz? İyiyim. Basketbol beni her şeyden uzaklaştırıyor. Basketbol dışında hiçbir şey düşünmemeye başladım.

Tekrar oynamaya başladığımda takım doktorları bana vitaminler vermeye başladı ve ben de “yine mi vitaminler” demiştim. Hasta hissettiğimde zaten bir sürü şey kullanmaya başlamıştım. Bunların işe yaracağına inanmıyordum.

Bir hafta geçti ve kendimi iyi hissetmeye başlamıştım. İki hafta, üç hafta geçti. Ben de “Evet! İşte şimdi hissetmem gerektiği gibiyim.” dedim. Daha çok koşabilirim. Sabahları uykulu değilim. Gerçekten çok iyi hissediyorum.

Garip bir şekilde takım bana kesinlikle neyim olduğunu söylemedi. Birkaç hafta sonra bende anemi yani kansızlık olduğunu söylediler.

Sonunda tedavi olmaya başladığımda 2.03 metre boyunda ve 71 kiloydum. İskelet gibiydim. Sonraki sezon başlamadan önce, 85 kiloya çıktım. Güçlü ve iyi hissediyordum ve oyunum da öylece gidiverdi.

Şimdi geriye dönüp bakınca yapmaya çalıştığım ve yaptığım onca şey hakkında düşününce enteresan geliyor. Hala buradayım, hayattayım. İşe koyuldum. Şu anda da iyiyim. Beş yıl önce antrenmanlarda uykudan sahada koşamıyordum. Şimdiyse New York Knicks’teyim.”

Porzingis ayrıca New York Knicks’teki bazı hedefleri özel istekleri hakkında da yazdı:

“Bireysel hedeflerimde nereye ulaşacağımı tahmin edemem. Kendim ve takımım için hedeflerim var. Playoff yapmamız gerektiğine inanıyorum. Şu anda buna odaklandım. Sadece bunun için çalışacağım. Bir gün sayı, asist, ribaund ve bloklarla quadruple double yapabilirim. Melo geçen sezon bir kanat oyuncusu olarak birkaç triple double’a yaklaştı. Herkese oyun hazırlayabilecek bir pozisyonda ve ben de bizim sistemimizde bunun mümkün olduğunu biliyorum. 10 blok, zor… Bilmiyorum.”

 

Related Post