By Semih Tuna&Mete Budak / info@eurohoops.net
Darüşşafaka Doğuş’un Amerikalı oyuncusu James Anderson, Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.
Bu sezon Avrupa’nın en önemli transferlerinden olan Anderson Avrupa’ya dönüş kararını, yeni koçunu, sezon öncesi hazırlık periyodunu ve takım kimyasını anlattı.
NBA’den ayrılıp Avrupa’ya dönüş kararı aldın. Bu kararın sebebi neydi?
Avrupa’ya dönmenin benim için iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Özellikle alacağım süre anlamında… Darüşşafaka’dan teklif geldiğinde Koç Blatt’in de burada olduğunu duyunca geri dönüp bir Euroleague şampiyonluğu için oynamanın güzel bir fırsat olduğuna karar verdim.
Diğer takımlardan da teklifler aldın mı? Aldıysan neden Daçka Doğuş’ta karar kıldın?
Evet birkaç teklif daha vardı. Dediğim gibi, bence bu benim için en iyi, bana en uygun fırsattı. Burada mutlu olacağımı düşünerek geldim, mutluyum da.
Gelmeden önce Blatt’le konuşma fırsatın oldu mu? Yeni koçunla ilgili ilk izlenimlerin neler?
Evet imzayı atmadan önce onunla takım hakkında ve yapmak istedikleri hakkında birkaç kez konuştuk. O da benim gibi NBA’den Avrupa’ya döndü ve burada çok büyük bir tecrübeye sahip. Avrupa’ya dönmek isteyen bir oyuncuya en çok o yardım edebilir diye düşündüm. Onun oyuncusu olmayı çok istiyordum, şimdi de onunla çalıştığım için mutluyum.
Sezon öncesi performansınız herkesi çok etkiledi. Sen bu konuda ne düşünüyorsun? Takım içindeki kimya nasıl peki?
Takım kimyamız gayet iyi. Daha bir şey başarmış değiliz. Sezon öncesindeki maçlar başarıdan sayılmaz. Sezon başlayıp resmi maçlar geldiğinde bu yıla damga vurabilir, kendimizi geliştirebiliriz. Adım adım ilerlememiz gerekiyor.
Euroleague’in yeni formatı senin son oynadığın zamandan tamamen farklı. Bu yeni düzen hakkında ne düşünüyorsun?
Çok zorlu olacak. Çok sert bir rekabet yaşanacak. Euroleague olacak, Türkiye Ligi bu sezon çok kaliteli. Bu yeni format iyi çünkü bütün takımlar birbiriyle oynayacak. Artık hiçbir rakipten kaçmanın yolu yok. Her akşam sahaya çıkıp üst 8’de kalmak için sonuna kadar mücadele etmek gerekecek.
Zalgiris’teyken turnuvanın “underdog” ekiplerinden birindeydin, şimdiyse Avrupa’nın en iyi takımlarından birindesin. Beklentiler çok yüksek. Bu senin için bir motivasyon kaynağı mı yoksa baskı altında mı hissediyorsun?
Bence baskı hissedecek bir şey yok. Biz tam tersi underdog gibi hissediyoruz. Her maç sahaya çıkıp elimizden geleni yapacağız. Kimle oynadığımızın, formada hangi ismin yazdığının önemi yok, galibiyet için mücadele ediyoruz.
Türkiye Ligi her geçen yıl daha da güçleniyor ve zorlaşıyor. Gelmeden önce burayla ilgili neler duydun? Sence nasıl bir sezon geçireceksiniz?
Çok zorlu olacak. İkinci viteste oynayabileceğimiz tek maç bile olacağını sanmıyorum. Her akşam kazanmak için oynayacaksak odaklanmalıyız, Euroleague’le beraber düşünüldüğünde her akşam yüzde 100’le oynamazsak işimiz zor olacak.