by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Türkiye basketbolu son 20 yıllık süreçte büyük değişimlere uğradı. Daha önce düşünülmeyen, hayal bile edilmeyen seviyelere çıkıldı. Dünyanın en iyi ligi olan NBA’e yıldız oyuncular gönderdik. Kulüp seviyesinde Avrupa’nın zirvesine çıktık. Milli Takımile Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda 2. olmayı başardık. Bu topraklarda hala futbol birinci spor ama basketbol son 20 yılda hiç olmadığı kadar ivme kazandı.
Böylesine bir ivme kazanmak için her zaman bir başlangıç noktası gerekir. Türkiye basketboluna birçok farklı kulüp ve basketbol insanı etki etti ama bu başlangıç noktasının odağında Efes vardı. Anadolu Efes‘in kazandığı Avrupa Kupası sürekli büyüyen çığının başlangıcı oldu.
Anadolu Efes‘in tarihini inceleyen Eurohoops Fırın, en önemli 10 yabancısı, en iyi 10 şutörü ve en iyi 5 oyun kurucusunu karşınıza getirmişti.
“Fırın”’ın yeni yazısında ise bu köklü ekibimizin, tarihinde başarılarına katkı sağlamış önemli 8 şutör guardı mercek altına alıyor. Gelin birlikte sayalım!
Ömer Onan
Oynadığı sezonlar: 1996-2004 arası
İstatistikleri: 8.8 sayı, 1.3 ribaund, 0.8 asist
17 yaşında A takıma yükselen Ömer Onan, Anadolu Efes‘in Avrupa’daki en büyük başarılarında hep kadrodaydı.
Ömer Onan, Anadolu Efes Koraç Kupasını kazanırken kadroda genç oyuncu bulunuyordu. Milli oyuncu, lacivert-beyazlılar üst üstte iki yıl Final Four’a kaldığı dönemde ise bir görev adamı olarak takımına yardımcı oldu. Bütün kariyeri boyunca olduğu gibi Efes‘te de savunmasıyla öne çıkan Ömer Onan, hücumda da ceza şutlarını keserek ideal bir görev adamıydı.
Efes‘te geçirdiği sekiz yılda Avrupa’daki başarıların yanında Türkiye’de de birçok kupa kazanan Ömer, 2 kere Türkiye Ligi şampiyonu, 3 kere Türkiye Kupası ve yine 2 kere Cumhurbaşkanlığı Kupası kazandı.
Türk basketbolunun altın jenerasyonunun da bir parçası olan milli oyuncu, hem Efes hem de milli takımda gösterdiği performansla Türkiye’de son 20 yılda atılan adımlara büyük katkı verdi.
Marcus Brown
Oynadığı sezonlar: 2001-2003 arası
İstatistikleri: 15.8 sayı, 2.9 asist, 3.1 ribaund
İtalya’da parlayıp Anadolu Efes’te üst seviyeye hazır olan skorer oyuncu profilinin başlangıcı olan Marcus Brown aynı zamanda bu yolun en büyük yıldızıydı.
EuroLeague’deki ilk yılında parladıktan sonra Efes’e gelen Amerikalı skorer, iki yıl boyunca lacivert-beyazlı formayı giyerken harika skor yeteneğiyle herkesin hafızasına kazındı. Sadece Efes tarihinin değil, EuroLeague tarihinin de en iyi şutör guardlarından biri olan Brown, söz konusu sayı atmaksa kimsenin onu geçmesine izin vermezdi.
Hücum portföyünde birçok silah barındıran Brown, müthiş bir şutör olmasının yanında faul alma konusunda da oldukça becerikliydi. Kritik anlarda sorumluluk almaktan çekinmeyen yıldız oyuncu, bu topraklarda çok güzel iki yıl geçirdi. Efes, Onun önderliğinde iki yıl boyunca EuroLeague’in önde gelen ekiplerinden biri oldu. Ancak Bron ve Efes’in Final Four yolu ilk sene Virtus Bologna, ikinci sene ise CSKA Moskova tarafından kesildi.
Ligde ise Efes ile geçirdiği iki sezonda da şampiyon olmayı başardı. Türkiye Ligi’nde ilk senesinde %50 ile üçlük atan Brown, ikinci yılında ise %44.0 ile oynadı.
Efes’ten ayrıldıktan sonra CSKA’ya geçen Brown, 2011 yılına kadar Malaga, Zalgiris ve Maccabi formaları giydi ve 2011’de EuroLeague tarihinde 2500 sayı barajını geçen ilk oyuncu olarak emekli oldu.
Drew Nicholas
Oynadığı sezonlar: 2006-2008 arası
İstatistikleri: 14.2 sayı, 3.3 ribaund, 4.0 asist
Benetton-Anadolu Efes ortaklığının bir başka yüzü olan Drew Nichols da İstanbul’da harika performanslar sergiletti.
Kolejde şampiyon olan bir takımın parçası olsa da hiç beklemediği bir nokta olan İtalya 2. Ligi’ne düşen Nicholas, oradan Benetton’A gitti ve ardından da Efes yolcusu oldu. İlk sezonunda lacivert-beyazlıların saha içerisinde lideri olan Nicholas, çok kısa bir süre içerisinde ne kadar özel bir skorer olduğunu herkese kanıtladı.
Durdurulamaz bir şutör olmasının yanında topla yaratabilme ve potaya gitme yetenekleri de üst düzey olan Nicholas, ilk sezonunda 40 maçın sadece 5’inde tek haneli sayılarda kaldı. Üstelik bunu yaparken %42.7 ile üçlük attı. Amerikalı şutör, final serisinde de Fenerbahçe karşısında ayakta kalan tek oyuncu oldu ama bu fayda etmedi.
İkinci senesinde Blatt’in gelişiyle birlikte herkes daha ümitliydi ama sezon ortasında yaşanılan kriz her şeyi bambaşka noktaya götürdü. Amerikalı oyuncular, Sırbistan’daki olaylar sebebiyle oraya gitmek istemezken Nicholas da o olay sonrası takımdan ayrılan isimlerden biri oldu.
Yine de Efes ile gösterdiği performans sayesinde Panathinaikos yolcusu olan Nicholas, Zeljko Obradovic’in yanında harika bir rol oyuncusu olarak iki kere EuroLeague şampiyonluğu kazandı.