“Sahada Ölmeye Hazırız!”

2016-04-15T17:15:37+00:00 2016-04-15T18:21:34+00:00.

Semih Tuna

15/Nis/16 17:15

Eurohoops.net

Kostas Sloukas Eurohoops’taki resmi bloğuna geri döndü; Real Madrid serisinin yanı sıra İstanbul’daki hayatı ve üst üste geçirdiği sakatlıklar hakkında yazdı. Fakat profesyonel sporların bu kadar üst seviyesinde önemli olan şey sonuç ve sezonun nasıl bittiği.

Kostas Sloukas Eurohoops’taki resmi bloğuna geri döndü; Real Madrid serisinin yanı sıra İstanbul’daki hayatı ve üst üste geçirdiği sakatlıklar hakkında yazdı. Fakat profesyonel sporların bu kadar üst seviyesinde önemli olan şey sonuç ve sezonun nasıl bittiği.

Son şampiyona karşı alınacak bir galibiyet, Fenerbahçe’nin ard arda ikinci kez Final Four’a kalmasını sağlayacak. Bu da muhtemelen Yunan oyun kurucunun ağrısının azalmasına sebep olacak.  Euroleague böylesine önemli bir noktasında Kostas Sloukas için işler yolunda gidiyor.

Sloukas OFF BLOG Picture

Bu tarz bir durumu hayatımda ilk kez yaşıyorum

Doğrusunu söylemek gerekirse, sezonun büyük bir bölümünde sıkıntılar çektim. Kariyerimde ilk kez bu tarz bir durumu yaşıyorum. Kasım’dan beri istediğim ve alışık olduğum şekilde antrenman yapamadım. Sadece 1 hafta bile yapamadım! İlk sakatlığım omzumdaydı. Aradan birkaç gün geçti ve sakatlığın üstesinden geldim fakat bu sefer de sol ayağımda topuk dikeni meydana çıktı.

Beni rahatsız edip acı çektirmesine rağmen oynamaya devam ettim. Normal bir şekilde antrenman yapamadım ve Türkiye Basketbol Ligi’nde maçların çoğunda oynayamadım. 12 gün boyunca hiçbir şey yapmadığım bir dönem oldu fakat acı devam etti.

Cedevita karşılaşmasında ayağımda bir kopma hissettim, maçı bıraktım ve sahalardan 6-7 hafta uzak kaldım. İlk kez böyle bir durumu yaşadım. Olympiakos’taki yıllarımda bunu deneyimlememiştim. Daha önce başıma gelen en ciddi sakatlık beni sahalardan 1 hafta uzak tutmuştu ve bunun yüzünden deliye dönmüştüm.

Kendimi çoğu zaman garip ve rahatsız hissettim. Bu benim Yunanistan dışındaki ilk sezonum ve oynamayı, takımıma yardımcı olmayı çok istemiştim. Denedim, fakat yapamadım.

Fenerbahçe organizasyonunda yer alan herkes beni destekledi ve durumun üstesinden gelmemde bana yardımcı oldu. Yönetim, Genel Menajer Maurizo Gherardini, koç Obradovic ve asistanları, takım arkadaşlarım, taraftarlar. Kısaca herkes.

Psikolojik olarak benim hep yanımda oldular, ihtiyacım olan herşey de beni desteklediler ve bu durum benim isteğimin daha da artmasına, sahalara dönüp takımıma yardımcı olmama sebep oldu.

Real Madrid serisi zor geçti, halen de geçiyor. 2 galibiyet bize bir şey garanti etmiyor. Final Four’a kalabilmek için bunu 3 yapmalıyız. Onlar son Euroleague şampiyonu ve ikinci maçta onları yenme şeklimiz kesinlikle egolarına zarar verdi. Real Madrid kendi sahasında her zaman güçlü bir takım.

Kolay olmayacak. Sahaya bir kez daha konsantre girip iş ritm ve ribauntlara geldiğinde maçın elimizden gitmesine izin vermemeliyiz. Fakat bundan da önemlisi koçun planına sadık kalmamız.

Eğer bunu yaparsak kazanarız! Yapamazsak kaybederiz. Bu kadar basit.

Oyunumuzda çok önemli bir yere sahip olduğundan dolayı Jan Vesely’nin eksikliğini kapatmak bizim için bir meydan okuma haline geldi. Tam bu esnada Ekpe Udoh’a ‘bravo’ demeliyim. Ekpe inanılmaz bir oyuncu, sahada her şeyi yapıyor. Bunun yanında harika bir karakter. Ona ihtiyacımız olduğu anlarda sahaya ruhunu koyuyor.

Sloukas Grafic

Diğer takım arkadaşlarım gibi ben de Berlin’e gitmeyi çok istiyorum. Şu ana kadar 5 Final Four tecrübesi yapadım. Fakat 3’ünde takımımda aktif rol aldım. Olympiakos ile 3 kez Final Four’da oynadım. 2’sini kazandık, 1’inde ise Madrid’te Real’e kaybettik.

Kimya ve roller hakkında

Eurohoops’taki ilk Blogumda da söylediğim üzere, kadromuz ham bir elmas! Şimdi ise koç Obradovic ve asistanlarının yaptığı çalışmanın aldından, kimyamızı inşa ettik. Net rollerimiz bunda büyük rol oynadı.

Birçok farklı basketbol stiline ve kısa beşle de oynasalar uzun oyuncularla da oynasalar farklı kadrolara reaksiyon verebiliriz! Vesely olmadan dahi bunu yapabileceğimizi kanıtladık. Nikola Kalinic bir uzun olarak iyi iş yaptı. Antic her zaman büyük maçlarda bir faktör oluyor. Luigi Datome çok etkili ve farklı iki pozisyonlarda eşit olarak performans gösterebiliyor!

Dış oyuncularda çok fazla yeteneğe sahibiz. Bogdan Bogdanovic sahada sadece skor olarak değil her alanda harika işler yapıyor. Bbobby Dixon olağanüstü bir takım oyuncusu. Hepimiz Ricky Hickman’ın değerini biliyoruz ve daha ben, Melih Mahmutoğlu ve 20 yaşında olmasına rağmen çok iyi bir oyuncu olan Berk Uğurlu da var.

Koçun rollerimiz dağıtmadaki yeteneği, herkesin rollerini daha iyi anlamasına sebep oluyor ve kimyamızın büyük bir kısmını oluşturuyor. Birçok nitel oyuncumuz olmasına rağmen, herkesten maksimum verim almayı başarıyor.

Taraftarlar ve söz

Ülker Arena’da oynanan iki maçtaki atmosfer inanılmazdı! Taraftarlar çok… susamıştı! Hayallerinde Euroleague’te harika şeyler başarmamız yer alıyor. Kulübün daha önce hiç Avrupa şampiyonluğu kazanamadığını unutmayalım. Bu da bize ekstra enerji ve motivasyon sağlıyor.

Fenerbahçe taraftarları da Olympiacos taraftarları gibi takımın büyük bir parçası konumundalar. Takım için yaşıyorlar, tutkulular ve her başarının, her başarısızlığın, her mutluluğun ya da her acının yoğunluğuna dahil oluyorlar.

“Tüm dürüstlüğümle söylüyorum ki, dilediğim tek şeyin sağlıklı olmak olduğu bir noktaya gelmiştim. Bu halde kalmak ve tüm sakatlıkları arkamda bırakmak istiyoru. Sezonu takımımla başarılı bir şekilde tamamlamak ve daha sonra Turin’de milli takımımın formasını giyerek Olimpiyat Eleme Turnuvası’nda yer almak istiyorum. Her atlet için en önemli olan turnuvaya katılmak ve Rio gibi bir şehre gitmek benim için büyük bir meydan okuma. Ama her şey zamanla iyi oluyor. Benim için ve herkes için en önemli şey ise sağlıklı olmak!”

Tekrar sahada olup takımıma yardımcı olabildiğim için mutluyum ama hala biraz acı hissediyorum ve hala olmak istediğim kondisyonda değilim. Basketbolda her şey yaşanabilir. Hem kendi adıma hem de takım arkadaşlarım adına verebileceğim tek söz ise Fenerbahçe’yi zirveye taşımak için sahada “ölürüz”!

Sadece bir galibiyete daha ihtiyaç duyuyoruz. Bu seriyi Türkiye’ye döndürmek istemiyoruz ama hepimiz Madrid’de kazanmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz.

Adım adım bakıyoruz. Umarım bir sonraki Blogum Final Four’daki meydan okumamız hakkında olur. Orada Berlin’e yolculuğumuz ve yarı finallerden bahsederim. İçimizde takıma ve koçun bize gösterdiği yola inanç var!

Hepiniz kendinize iyi bakın. Kostas.