Kristaps Porzingis’le Basketbol Dışında Her Şey

2017-04-06T15:02:06+00:00 2017-04-06T15:02:06+00:00.

Bugra Uzar

06/Nis/17 15:02

Eurohoops.net

Sports Illustrated, New York’un Letonyalı devini karşısına aldı ama bu kez basketbol sormadı: Arabasını nasıl seçmişti? Çok içiyor muydu? New York Metrosu’na hiç bindi mi? Takım uçaklarında ne yapmayı tercih ediyor? Hangi dizileri izliyor? Porzingis’in basketbol dışındaki hayatına kısa bir bakış…

by Matt Dollinger / Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu röportaj ilk olarak 15 Mart 2017 tarihinde Sports Illustrated tarafından yayınlanmıştır.

2.22 boyundaysanız, basketbol normal olarak hayatınızın bir parçası olur. Ancak bu her şeyiniz olacağı anlamına gelmiyor.

NBA’le tanışmasından bu yana Kristaps Porzingis’in rap’e olan sevgisi, babaannesi, çocukluğu, ehliyet alma hikayesi, bir buluşmada sahip olduğu avantajlar gibi birçok konu hakkında zaten konuşulmuştu. En az fiziği kadar büyük bir karaktere de sahip olan bu adamı Knicks taraftarlarının yanı sıra New York ekibinden nefret edenlerinden dahi sevmesi sürpriz değil.

Etkileyici çaylak sezonuyla onu ilk seçildiğinde eleştiren taraftarlara sözlerini yutturmayı başaran Porzingis’i ikinci yılında ise sakatlıklar, mağlubiyetler ve Knicks’in asla bitmeyen saha dışı problemleriyle dolu zorlu bir yolculuk bekliyordu. Bunlara rağmen, Knicks’in geleceğinde her yerin karanlık olmadığını da söylemek gerekli. Sayı ortalamasını yükseltip oyununa yeni özellikler katan Letonyalı uzun, All-Star hafta sonunda düzenlenen Yetenek Yarışması’nda da şampiyon olmayı başardı.

Porzingis’in Delta Havayolları’yla reklam anlaşması sebebiyle New York, onun reklamlarıyla dolu. Letonyalı uzun, taraftarların önümüzdeki yıl Knicks’in bir deplasman maçına ilk sınıf uçak bileti kazanabileceği bir yarışmanın da yüzü.

The Crossover ekibi, Porzingis’le basketbol dışı etkinlikleri böylesine gündemdeyken basketbol dışı hayatı hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.

Matt Dollinger: Geçtiğimiz günlerde Willy Hernangomez’le birlikte ehliyetlerinizi almaya hak kazandıktan sonra aynı arabayı satın aldığınızı gördüm. Aynı arabayı almak için biriyle ne kadar yakın olmak gerekiyor, anlatabilir misin?

Kristaps Porzingis: Aynı araba değiller! Biri C, diğeri S sınıfı otomobiller. İkimiz de Mercedes’i seviyoruz çünkü güzel arabalar yapıyorlar ancak ilk alan bendim. Sonra Willy benimkini denedi ve çok beğendi. Ayrıca onun otomobili benimkinden biraz daha küçük.

MD: Delta’dan konuşalım biraz, son zamanlarda New York’ta her yerde afişlerin var. 2.22 olduğunu hatırlarsak, hiç ekonomi sınıfında uçmak zorunda kaldın mı, zor oluyor muydu o koltuklara sığmak senin için?

KP: Tabii ki, sürekli hem de! NBA’e gelmeden önce sürekli ekonomi sınıfında uçuyordum, hayatımın en kötü anları hep o koltuklarda geçmiştir. 14-15 yaşımdayken dahi o koltuklara sığamıyordum. Şimdi ise business sınıfında uçup büyük koltukların tadını çıkarabiliyorum. Sanırım en son iki yaz önce ekonomi sınıfında uçmuştum. Pek eğlenceli değildi.

MD: En azından bir koridor tarafında oturduğunu varsayıyorum.

KP: E yani, her zaman o tarafta oturuyordum.

MD: Şu günlerde takım uçaklarında neler yapıyorsun? Bir rutinin var mı?

KP: Genelde League Pass izliyorum, bazen Family Guy’a göz atıyorum. Rahatlayıp uyumaya çalışıyorum. Dinlenmek için zaman bulmak pek kolay değil çünkü.

MD: Boyunla alakalı sorularım devam ediyor, özür dileyerek soruyorum, barlarda falan 2.22 olduğun için hemen fark ediliyor musun yoksa bazen seni tanımadıkları oluyor mu?

KP: Doğrusunu söylemek gerekirse çok içki içmem, dışarı da çok çıkmıyorum bu yüzden nadiren fark ediliyorum. Ancak bu kadar uzun olduğunuz zaman normal olarak insanlar sizi çabuk tanıyor.

MD: Peki New York Metrosu? Hiç sıkıştın mı içinde?

KP: Belki inanmayacaksın ama hiç metroya binmedim.

MD: Güzel! Sakın girme oraya. Peki, biraz daha ciddi sorulara geçelim, daha ne kadar süre formanın altına yarım kollu atlet giymeyi planlıyorsun? Melo gibi sonsuza kadar mı?

KP: Hayır asla, o kadarı benim için çok fazla. Aslında atleti atmayı çok istiyorum ama sağlık ekibimiz giymeye zorluyor. Bu sezonun kalanında da beni sahada altımda yarı kollu atletle görmeye devam edeceksiniz.

MD: Phil Jackson sana hiç kitap verdi mi?

KP: Evet geçen yıl bir kitap vermişti, bu yıl da birkaç küçük kitap hediye etti. Bizi dönem dönem bir odaya toplayıp daha çok düşünmemize yardımcı olmaya çalışıyor.

MD: Kitaplar neyle alakalıydı? İsimlerini hatırlıyor musun?

KP: Şimdi kafamdan söyleyemeyeceğim ama genel olarak bizim iç dünyamızı geliştirmek ve farkındalığımızı artırmak üstüne kitaplar diyebilirim. Jackson oyuncularının zihinsel tarafına yoğunlaşan ve bizi farklı düşündürmeye çalışan bir adam. Gerçekten çok ilgi çekici.

MD: Kendisi çok ciddi birine benziyor. Onu hiç güldürmeyi başardın mı?

KP: (Gülüyor) Muhtemelen başarmışımdır, ama tam olarak hatırlamıyorum, bu yüzden emin değilim.

MD: Favori bir NCAA takımın var mı? Bu yılki turnuvada desteklediğin bir ekip?

KP: Yok, kolej maçlarını pek izlemiyorum. Bu yıl en ilerileriden seçilecek oyuncuları izlemeye çalışacağım ama şu ana kadar buna fırsatım olmadı.

MD: Knicks’teki takım arkadaşlarına Letonya’yla ilgili neler öğrettin?

KP: İlk öğrettiğim şey nasıl Letonya diyecekleri oldu. LE-TONİYA, Lİ-TONYA gibi şeyler çok duyuyordum ilk zamanlarda. Bu yüzden önce nasıl heceleyeceklerini öğrettim onlara, ancak elinde sonunda memleketimle ilgili çok şey öğrendiler. Hatta Kyle O’Quinn, Sasha Vujacic ve eski takım arkadaşım Kevin Seraphin, Letonya’ya geldiler.

MD: Son ve en önemli soru, James Dolan’ın gerçekten bir ‘kazoo’ enstrümanı ustası olduğunu biliyoruz, peki sen hiç kazoo çalmayı denedin mi?

KP: Kazoo mu? Hayır hiç denemedim. Hatta nasıl bir şey olduğunu dahi bilmiyorum.