Igor Kokoskov: “Fenerbahçe Dünyadaki En Büyük Basketbol Markalarından”

27/Ağu/20 09:27 Ağustos 27, 2020

admin69

27/Ağu/20 09:27

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko koçu, geniş çaplı açıklamalarıyla kulüp televizyonundaydı.

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko Başantrenörü Igor Kokoskov, Fenerbahçe TV’de yayınlanan Günün Röportajı programına konuk oldu.

İlk olarak adaptasyon sürecinden bahseden Igor Kokoskov, “Çok hızlı bir geçiş oldu. Birkaç hafta öncesine kadar Kings’le birlikte Florida’da NBA fanusundaydık. NBA daha şanslıydı EuroLeague ve Türkiye liginden. Devam etme şansı oldu. Burada olduğum için çok mutluyum. İlk izlenimlerim çok güzel. Zaten İstanbul sevdiğim bir şehir.” dedi.

1990 yılında yaşadığı trafik kazası ve bu kazanın hayatına olan etkisini anlatan Kokoskov, “Çok kötü bir andı. Bir trafik kazası geçirdim ve elimden hayatımın en önemli şeylerinden biri olan basketbolu ve sporu almış oldu. Ne kadar kötü bir an da olsa o an sadece şuna şükrettim; çok daha kötü olabilirdi. En azından basketbolun içinde kalma şansım vardı, yürüyebiliyordum ve özgürdüm. Aslında bu yukarıdan gelen bir mesaj gibiydi sahip olduğumuz şeylere şükretmek adına. Daha kötüsü de olabilir. Aslında bir yandan bir şans da oldu başka şeylere sebep olan. O mesajı aldım ve en iyi şekilde kullanmaya çalıştım. 21 yaşıma kadar fiziksel olarak kendimi toparlayıp antrenörlüğe başladım küçük takımlarda, altyapılarda.” şeklinde konuştu.

Başantrenör Igor Kokoskov basketbola nasıl başladığını ise şu sözlerle aktardı:

“Babam profesyonel futbolcuydu. O yüzden kafam hiç karışmadı, sporun içinde olacağımı biliyordum. Hayattaki tek çelişkim; futbolcu mu olmalıyım, arkadaşlarım gibi basketbolcu mu olmalıyım? İlkokulda arkadaşlarımla hep basketbol oynuyordum. Basketbolu tercih ettim ve babam da kararıma saygı duydu. Aslında büyüdüğüm zaman Sırbistan’dan öte Yugoslavya’ydı. Spor açısından çok güçlü ve sistemli olarak ilerleyen bir yerdi. Sistemin en önemli parçası da genç oyunculara verilen önemdi.”

NBA’de uzun süre sürdürdüğü antrenörlük serüvenine de değinen Kokoskov, “İlk seyahatlerim antrenörlük değişim programı gibi bir şey içindi. 25-26 yaşlarımdaydım ve tüm seyahatlerimi kendim organize ediyordum. Ama NBA ve NCAA o kadar uzak ve dokunulmaz yerlerdi ki bizim çok fazla ulaşma şansımız yoktu o dönemde. Benim aslında oraya gidiş amaçlarım daha çok bilgi ve bir şeyler öğrenmek adınaydı. Çünkü o dönemde hem Partizan’da çalışıyordum hem de Sırp milli takımının asistan koçuydum. Bilgiler öğrenmek, değişik şeyler tatmak için gidiyordum. Gittiğim zamanda da ne kadar ulaşılmaz da olsa kapılar açıktı hem kolej hem de NBA açısından. Eğitim, bilgi için birçok fırsat tanındı. Ama çok farklı bir dünyaydı. 20 yılla kıyaslayınca şu an çok daha kozmopolit, çok daha uluslararası boyutlarda. En iyisi ben değildim ama şans olarak ilk olanlardandım. Hem ilk gençtim, hem NBA’deki ilk yabancı uluslararası koçtum, All Star takımında yer alan, şampiyon olan bir takımda yer alan ilklerdendim. En iyisi olmayabilirim ama ilklerdendim.” ifadelerini kullandı.