Chris Singleton: “Panathinaikos’taki 2. Sezonumda Bacaklarım Yerinde Değil Gibiydi”

2021-11-04T16:55:16+00:00 2021-11-04T16:55:35+00:00.

admin69

04/Kas/21 16:55

Eurohoops.net

Chris Singleton’ın EuroLeague’e yaptığı açıklamalar…

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net 

Önümüzdeki cuma günü (5 Kasım) Anadolu Efes‘in Zenit’i ağırlayacağı maçta Chris Singleton muazzam bir EuroLeague rekorunu eline alma fırsatına sahip olacak.

Üst üste 209 maça çıkarak Nikos Zisis’in rekoruna ortak olan Singleton, Zenit karşısında sahada süre alırsa 210 maçı tamamlayarak rekoru kıracak.

Singleton bu konuyla ilgili euroleague.net’e verdiği röportajda şunları söyledi:

“Bu kesinlikle harika hissettiriyor. Çoğunlukla sahadaki en esnek oyuncu olmayışıma rağmen sahada kalabilmek adına yeterince fit olmayı başardım. Şu an bulunduğum noktadan ötürü çok memnunum.”

2015-16 sezonunda Lokomotiv Kuban’la Final Four’a kalan Singleton devamında Çin’de 35 maçlık bir yaz ligi sezonunu geride bırakırken hemen ardından Panathinaikos‘la sözleşme imzalamıştı.

Ekim 2015 – Mayıs 2017 aralığında 165 maç oynayan Chris ortalama 3.7 günde bir maça çıktığı süreci ardında bıraktı.

Panathinaikos‘taki 2. sezonuma girerken bu olay beni etkiledi. Vücudum yorgun düştü. Birkaç maç kaçıracağımı düşündüm. Bacaklarım yerinde değil gibiydi. Sonra soğuk odaya girdim. Orada kilitli kalmayı cidden sevdiğim bir dönemdi. Devamında iyi oldum.”

Panathinaikos’tan sonra Barcelona ve Anadolu Efes‘te de maç kaçırmayan Singleton her zaman fiziksel olarak olduğu kadar mental sağlığını da önemsiyor:

“Uzunlar, kısalara veya kanatlara göre daha kısa kariyerlere sahipler. Benim kafaca kırmak istediğim algı bu. Her seferinde kendime herkesten farklı olduğumu anlatmaya çalışıyorum. Mental anlamda gerçekten çok uğraştım. Kendimi zihinsel olarak da sağlam buluyorum.”

Singleton bulunduğu takımlar içerisindeki kendi rolünü ise şu şekilde açıkladı:

“Kendimi takım arkadaşlarını koruyan, büyük adam olarak görüyorum. Nereye gidersem gideyim her görevini yerine getiren oyuncu oluyorum. Kendimi eski toprak görüyorum. 70’ler, 80’ler, 90’lar basketbolunu çok izlerim. Her takımda benim gibi bir oyuncu mutlaka var. Birisi canınızı mı sıkıyor, bir şey mi söylemeniz lazım, birini harekete mi geçirmek istiyorsunuz? O kişi ben oluyorum. Ya da birinden yardım mı almak istiyorsunuz, güvendiğiniz kişi ben olmalıyım. İnsanların her an onlar için hazır bulunacağımı bilmelerini istiyorum. Eğer düşersen gelip seni ayağa kaldıracağım.”

Efes‘in deneyimli forveti kendisini güvenilir bir insan haline getiren faktörün kendisini büyüten kadın, annesi olduğunu söylüyor:

“Annem, hayatımdaki baba figürüydü. Bana öğrettiği değerler; sevmek, elinden gelen her şeyi vermek… Benim yapmaya çalıştığım şey de bu.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!