James Nunnally: “Fenerbahçe’den Ayrılırken Obradovic’e Kızgındım, Bence Fenerbahçe Avrupa’daki En Profesyonel Kulüp”

2025-06-11T12:01:57+00:00 2025-06-11T12:01:57+00:00.

Berkay Terzi

11/Haz/25 12:01

Eurohoops.net

James Nunnally, Sırp basınına geniş kapsamlı bir röportaj verdi.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net 

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Şu anda Çin Ligi ekiplerinden Zheijang Lions’ın formasını giyen eski Fenerbahçe Beko oyuncusu James Nunnally, Mozzart Sport’a geniş kapsamlı bir röportaj verdi.

34 yaşındaki Amerikalı, Avrupa basketboluyla ilk tanışmasından Zeljko Obradovic‘in basketboluna kadar birçok konuya değindi.

 

2012’de Avrupa basketboluyla ilk karşılaşman nasıldı?

“(Gülüyor) Kavala BC, Yunanistan… Bana Facebook’tan mesaj gönderiyorlardı. Üniversiteyi yeni bitirmiştim. Sacramento’da NBA Draftı öncesinde çalışıyordum. NBA’ye gidemeyeceğimi fark ettiğimde, para kazanmam gerektiğini düşündüm çünkü elimde hiçbir şey yoktu. Sonra Kavala’daki koç bana Facebook’tan yazdı. ‘Sana şu kadar para vereceğiz’ dediler, ben de ‘Harika’ diye düşündüm.

Ancak menajerim oraya gitmememi önerdi. Ondan sonra işin kontrolünü ona bıraktım ve dediklerini dinlemeyi öğrendim. Anlaştığımız aylık 12 bin doların sadece 8 binini ödüyorlardı. Her gün ofise gidip kapıyı çalıp ‘Param nerede?’ diye soruyordum. Bana çok genç olduğumu, ailem olmadığını söylüyorlardı, ben de onlara ‘Ne fark eder? Ben sadece paramı istiyorum’ diyordum. Hepsini ödeyeceklerine dair söz verdiler.

Üç ay sonra kontratta yazan parayı talep ettim. Bir antrenmanı hatırlıyorum, tüm yönetim izliyordu. Antrenmanda mükemmeldim ve smaçlardan sonra bağırdım: ‘Paramı istiyorum!’ Sanırım o an bana 16.000 borçluydular. Yine ödeme sözü verdiler, ertesi gün ofise gittim, yine hiçbir şey yok. O gün Amerika’ya dönüş bileti aldım. Hemen ardından kulüp ev sahibimi arayıp geri dönmemi istediklerini söyledi ama ben çoktan gitmiştim.

Avrupa’daki ilk deneyimim buydu. Ondan sonra NBA Gelişim Ligi’nde oynadım. Gerçek anlamda her şey benim için Bakersville’deki G-League’de başladı.”

Fenerbahçe’ye gelelim. Bu iş birliği nasıl başladı? Zeljko Obradovic seni doğrudan mı aradı?

“Hayır, Zeljko değildi. Önce Erdem Can benimle iletişime geçti, o zamanlar Obradovic’in yardımcısıydı. Aynı zamanda Fenerbahçe’nin genel menajeri Maurizio Gherardini de ulaştı çünkü İtalya’da ne olup bittiğini çok iyi bilir. Erdem tam bir basketbol delisidir, çok şey bilir. Maurizio kariyerim için bugün bile çok önemli bir kişidir. Fenerbahçe’den önce EuroLeague’in ne olduğunu, Obradovic’in kim olduğunu, kariyerinde ne başardığını hiç bilmiyordum.”

EuroLeague’e nasıl adapte oldun?

“EuroLeague’e adapte olmak sorun değildi, asıl adapte olunması gereken Zeljko Obradovic’ti. Tekrar söylüyorum, ben basketbol oynamayı biliyorum. O takımda herkes basketbol oynamayı biliyordu. Oraya İtalya’nın MVP’si olarak geldim, 20 sayı ortalamam vardı. Fakat Zeljko için oynamak, alışık olduğum şeylere kıyasla bambaşka bir deneyimdi.

Onun isteklerine, oyun görüşüne uyum sağlamam gerekiyordu. Daha önce bir şutör değildim, elbette şut atabiliyordum ama yeni rolüme adapte olmam gerekiyordu. Onun duygularıyla nasıl başa çıkacağımı öğrenmem gerekiyordu. O aynı zamanda inanılmaz zeki biri. Basketbola dair özel bir bilgi seviyesine sahip ve bunu defalarca kanıtladı.

Fenerbahçe’den önce Kavala, Estudiantes, İsrail’den Ashdod ve Avellino’da oynadım ama bunlar kariyerimin başlangıcındaki takımlardı. Gelişim gösterdim, EuroLeague seviyesine geldim ve iki yıllık sözleşme imzaladım. Bunu yaptım ve sonra ne oldu? NBA’den bir teklif geldi. Nasıl olduğunu görmek, kendimi test etmek istedim ve bu yüzden Fenerbahçe’den iki yıl sonra ayrıldım. Ayrıca Belgrad’daki Final Four’da oynamadığım için Zeljko’ya kızgındım. O durumu hiç sevemedim.”

Peki sonra ne oldu?

“İtalya, Olimpia Milano… En hafif tabiriyle ilginç bir deneyim (gülüyor). Bazı şeyler öğrendim, arkadaşlar edindim ve yoluma devam ettim. Milano’daki durumdan sonra Uzak Doğu’ya gittim. Çin’e gittim, çok olumlu bir deneyimdi. Avrupa’dan tamamen farklı, NBA’e daha yakın. Ama EuroLeague’i özledim, geri dönmek istedim. Aralık ayında EuroLeague’den altı kulüp beni aradı, ama çok para kazanıyordum. O zaman kardeşimle konuştum.

Yeniden Fenerbahçe’yi seçtim çünkü aramızda güçlü bir bağ var. Menajerim aracılığıyla Panathinaikos da beni istedi. CSKA adına Dimitris Itoudis ile bir görüşmem oldu, oldukça agresif bir konuşmaydı. Beni Çin’e gitme kararım konusunda eleştirdi, ben de ona bunun benim hayatım olduğunu ve ne düşündüğünün umurumda bile olmadığını söyledim.

Ardından Amerika’ya dönüp eşyalarımı almama izin vermek istemedi. Gereken her şeyi benim için alacaklarını, hemen Rusya’ya gitmemi istediklerini söyledi. Açıkçası, o görüşmeden hiç ama hiç hoşlanmadım. Hatta CSKA‘yı reddetmemde baya etkili oldu. Ama tabii ki Itoudis’e karşı kötü bir düşüncem yok.”

Muhtemelen her takım, her koşulda kazanabileceğini kanıtlamış bir oyuncuyu isterdi?

“Aynen öyle. Sonunda Fenerbahçe’yi seçtim çünkü o kulübü gerçekten seviyorum. Oradaki insanları seviyorum. Sadece antrenörleri değil, tüm organizasyonu… Harika insanlar. İşlerini çok iyi yapıyorlar, tam anlamıyla profesyoneller. Avrupa’daki en profesyonel kulüp olabilirler.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!