By Javier Molero/ jmolero@eurohoops.net
2025-26 EuroLeague sezonu başlamış durumda ve henüz erken olsa da, bazı oyuncular ligdeki ilk yıllarında etki yaratabileceklerinin sinyallerini vermeye başladı.
Turnuvadaki 20 takımla birlikte, kadro derinliği ve esnekliği her zamankinden daha değerli hale geldi.
Avrupa basamaklarını tırmanarak gelen ya da NBA’den Avrupa’ya adım atan bazı yeni yüzler, şimdiden dikkatleri üzerlerine çekmeye başladı — ya da çok yakında çekecek gibi görünüyor.
Talen Horton Tucker (SG, Fenerbahçe)

Son şampiyon Fenerbahçe, yaz döneminde kadrosunu baştan şekillendirdi. Nigel Hayes-Davis ve Marko Guduric gibi kilit isimlerin ayrılmasının ardından sarı-lacivertliler, üstünlüğünü korumak adına üç NBA oyuncusunu kadroya kattı. Bu oyuncular arasında en öne çıkan isim ise Talen Horton-Tucker.
Eski Chicago Bulls guardı, top hakimiyeti yüksek ve skor üretme becerisi gelişmiş çok yönlü bir oyuncu. İlk haftalardaki performansı, Saras Jasikevicius’un takımında lider bir rol üstlenmeye hazır olduğunu gösteriyor. Maç başına ortalama 15 sayı civarında oynayan Horton-Tucker, bu performansını sürdürürse sezon sonunda MVP adayları arasında anılabilir.
Chuma Okeke (SF, Real Madrid)

Yaz döneminin en sürpriz transferlerinden biri olan Chuma Okeke’nin Real Madrid’e katılması ilk başta soru işaretleri yarattı. Ancak bu hamle akıllıca bir ekleme olabilir. Geçen sezonki hayal kırıklığı yaratan EuroLeague performansının ardından koç Sergio Scariolo, takıma sertlik ve savunma çok yönlülüğü kazandırmak istiyordu.
Scariolo, eski Orlando Magic forveti için “EuroLeague’in en iyi savunmacılarından biri olabileceğini biliyor” değerlendirmesinde bulunurken; birden fazla pozisyonu savunabilen, köşe üçlüklerini isabetli atan ve iki yönlü fiziksel bir oyun ortaya koyan Okeke, Avrupa basketbolundaki ilk deneyiminde Real Madrid’in umut bağladığı bir isim olacak.
Omari Moore (SG, Valencia Basket)

Omari Moore yazın en çok konuşulan transferlerinden biri değildi, ancak kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. İspanya Süper Kupası’ndaki performansının ardından EuroLeague’deki ilk maçında triple-double’a yaklaşarak ses getirdi.
Moore, yumuşak bilekli bir skorer ve yaratıcı bir oyun kurucu. Stilinde zaman zaman eski NBA guardı Jamal Crawford’ı hatırlatan bir zarafet var. İster Sergio De Larrea ister Darius Thompson’la birlikte oynasın, Moore, Pedro Martinez’in dinamik sistemine gayet iyi uyum sağladı. Geçtiğimiz sezon Darüşşafaka formasıyla tecrübe kazanan Moore, artık Avrupa’nın en üst düzeyinde ritmini bulmaya başladı.
Miles Norris (PF, Barcelona)

Miles Norris bu sezonun en az konuşulan ama en verimli olabilecek transferlerinden biri. Eski G-League oyuncusu olan Norris, uzunluğu, şut yeteneği ve savunma farkındalığıyla çok değerli bir profil sunuyor.
Hem üç sayı tehdidiyle sahayı açabilen hem de pota koruyabilen bir stretch-four olarak Joan Peñarroya’nın rotasyonunda kendine sağlam bir yer edinebilir. Topsuz hareketi, switch savunmasında kısalara ayak uydurabilmesi ve yüksek üçlük yüzdesiyle Norris, Barcelona’nın sessiz ama kilit rol oyuncularından biri haline gelebilir.
Markquis Nowell (PG, Baskonia)

Sadece 1.70 boyundaki Markquis Nowell, Kansas State’teki etkileyici performansıyla ün kazandı. Gösterişli pasları ve korkusuz şutlarıyla tanınan Nowell, NBA’de uzun süreli bir kontrat bulamasa da Avrupa’da kendini kanıtlamak istiyor.
Henüz tam ritmini bulamasa da, Nowell birebirde elit bir skorer, çok hızlı ve yüksek basketbol IQ’suna sahip. Markus Howard’la birlikte ölümcül bir arka alan ikilisi oluşturabilir ya da yedekten gelip takıma anında skor katkısı verebilir. Baskonia, maçların kaderini değiştirebilecek bir “kıvılcım” bulmuş olabilir.
Devonte’ Graham (PG, Red Star)

Bu sezon EuroLeague’e gelen en büyük isimlerden biri olan Devonte’ Graham, yüksek beklentilerle sahneye çıktı. Charlotte, New Orleans ve San Antonio’da forma giyen 30 yaşındaki veteran guard, yenilenmiş Kızılyıldız kadrosuna liderlik ve skor gücü kazandırıyor.
Yaratıcı bir şutör ve tecrübeli bir oyun kurucu olan Graham, hem hücumu yönlendirebiliyor hem de başka bir guard’la birlikte oynayabiliyor. Avrupa basketboluna alışma sürecinde olsa da, yeteneği ve tecrübesi sayesinde kısa sürede Final Four hedefi olan ekibinde kilit bir rol üstlenmesi bekleniyor.
Zac Seljaas (SF, ASVEL)

Zac Seljaas’ın EuroLeague’de ilk maçında bu kadar etkili olacağını kimse beklemiyordu ama o, tam tersini kanıtladı. BYU çıkışlı oyuncu, Baskonia karşısında çıktığı ilk maçta 23 sayı (5/6 üçlük) ve 25 verimlilik puanıyla (PIR) oynayarak taraftarların gönlünü kazandı.
Avrupa’da altıncı sezonunu geçiren Seljaas, tecrübesi ve şut gücüyle yeni bir kimlik arayan ASVEL’e önemli katkı sağlıyor. Theo Maledon’un ayrılığı sonrası kanat rotasyonunda sorumluluk alan oyuncu, mücadeleci tarzı ve özgüvenli şutlarıyla takımın güvenilir isimlerinden biri olabilir.
Cole Swider (SG, Anadolu Efes)

Cole Swider, geçen sezon G League’in en isabetli şutörlerinden biri olarak Anadolu Efes’e katıldı. Şut tehdidi ve topsuz oyundaki hareketliliğiyle, top paylaşımı ve alan açmaya dayalı Efes sistemine mükemmel uyum sağlayabilecek bir oyuncu.
2, 3 hatta kısa beşlerde 4 numara olarak oynayabilen Swider, geniş menzilli şutlarıyla dikkat çekiyor. Shane Larkin’in yanında oynarken bolca temiz şut fırsatı bulabilir. EuroLeague temposuna alıştığında, sadece şut yeteneğiyle bile Efes’in önemli bir silahı haline gelmesi mümkün.
Richaun Holmes (C, Panathinaikos)

Richaun Holmes, Panathinaikos’a pota altında ihtiyaç duyduğu enerjiyi, savunmayı ve tecrübeyi getiriyor. 10 yıllık NBA kariyerinin ardından Avrupa’ya gelen pivot, Mathias Lessort ve Ömer Yurtseven’in de bulunduğu derin uzun rotasyonuna katıldı.
Holmes henüz tam olarak adapte olamadı, ancak Lessort’un sakatlık problemi yaşadığı dönemde önemli dakikalar bulma şansı yakalayabilir. Potaya yakın bitiriciliği ve ikinci şans sayılarındaki etkinliği, sezon ilerledikçe Yeşiller için giderek daha kritik hale gelebilir.
Shake Milton (SG, Partizan)

Partizan’ın arka alanına yapılan en heyecan verici eklemelerden biri olan Shake Milton, skorer kimliği, yaratıcılığı ve NBA tecrübesiyle Zeljko Obradovic’in takımına büyük katkı sağlıyor.
Patlayıcı hücum yeteneğiyle tanınan Milton, şutları ve potaya yönelme becerisiyle maçların seyrini değiştirebilecek bir isim. Avrupa basketboluna alışma sürecinde olsa da, ritmini bulduğunda turnuvanın en tehlikeli skorerlerinden biri haline gelme potansiyeline sahip.
