by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
30 haftalık normal sezonun sonunda yoluna devam eden tek temsilcimiz Fenerbahçe Doğuş‘un playoff’taki rakibi Baskonia oldu.
Playoff eşleşmesi başlamadan önce bu seri hakkında pek çok açıdan sizlere bilgi sunmaya çalışıyoruz. Bu yazıdaki konumuz ise Fenerbahçe‘nin rakibi Baskonia‘nın kulüp ve oyuncular olarak playoff tecrübesi…
Sürpriz Denilince Akla Onlar Geliyor
Tau Ceramica, Caja Laboral, Laboral Kutxa ya da Baskonia… Siz hangi isimle hatırlarsanız hatırlayın bu güzide İspanyol takımı, kesinlikle EuroLeague’in en gözde takımlarından biri.
Sadece 250 bin kişilik bir şehrin, kulübü olmasına rağmen Baskonia, çok iyi bir spor yöneticisi olan Jose Antonio Querejeta önderliğinde 2000’den bu yana EuroLeague’i EuroLeague yapan takımlardan biri olmayı başardı. Bu süreçte hiçbir zaman favori olmadılar ama EuroLeague tarihinin iki efsane koçu, Ettore Messina ve Zeljko Obradovic‘i playoff’ta yenmeyi başaracak kadar da iyiydiler.
NBA takımlarından önce Güney Amerika kıtasını keşfeden ve 2000’lerin başında oradan getirdiği oyuncularla Final Four gediklisi bir takımın kuran Baskonia, bu sayede EuroLeague tarihinde CSKA‘yla birlikte üst üstte dört kere Final Four oynamayı başaran iki takımdan biri oldu.
Bu başarısının yanında EuroLeague’in ilk sezonunda final oynayan takım da olan Baskonia, 2018’den beri ise biraz eski günlerinden uzak. Özellikle maddi açıdan düşüşe geçmeleri ve Güney Amerika pazarında artık tekel olmamaları son dokuz yılda ise sadece bir kere Final Four’a kalabildiler.
İspanyol ekibi, belki bu süreçte Final Four’lardan uzakta kaldı ama yine de Avrupa içinden buldukları potansiyelli oyuncularla playoff’larda gördüğümüz bir takım olmayı devam etti.
Sonuçta ise bugüne kadar tam 14 playoff serisi oynayarak – 2000-2001 sezonunda da etkisiyle – EuroLeague tarihinde en çok playoff serisi oynayan takım olmayı başardılar. Peki onlar için bu serüven nasıl gelişti? Gelin, bakalım.
İlk 8 Yıl Harika, Son 9 Yıl Kötü
EuroLeague’in ilk kurulduğu 2000-2001 sezonunda format, bugünden çok farklıydı. Takımlar normal sezondan sonra playoff oynayarak yoluna devam ederken Baskonia bu formatın en başarılı takımlarından biri oldu. İspanyol ekibi, o sezon grubunu 3. sırada bitirmesine rağmen Elmer Bennett önderliğinde sırasıyla Peristeri, Olympiakos ve AEK Atina’yı eleyerek gelmeyi başardılar.
Bu bölümde hiç kaybetmeyen Baskonia, finalde ise karşısında Messina’nın efsane Bologna’sını buldu. Dusko Ivanovic’in takımı, finalin ilk maçında beklenmeyeni yaparak deplasmanda rakibini mağlup etse de 2. ve 3. maçları kaybetti. İspanya’da oynanan 4. maçı Baskonia yine kazanırken şampiyonu belirleyecek maç için gözler İtalya’ya döndü. Manu Ginobili ve RaShad Griffith ile fark yaratan Bologna, Baskonia’nın bir sürpriz daha yapmasına izin vermeden şampiyonluğa ulaşırken Baskonia ise finalle idare etmek zorunda kaldı.
İspanyol ekibi, o sezondan sonra playoff oynamak için üç sezon beklemek zorunda kaldı. 2005’te playoff formatının gelmesiyle birlikte geri dönen Baskonia, karşısında bu sefer Messina’nın Benetton’ı buldu. Seride ev sahibi avantajı olmamasına rağmen deplasmanda 59-98 gibi çarpıcı bir galibiyet alan Baskonia, ikinci maçı da kazanarak Final Four’a kaldı. O yılın devamında Baskonia, finale yükselse de ikinci ve son finalinde bu sefer Maccabi‘ye farklı kaybetti.
Bir sonraki sezon ise Baskonia’nın sürpriz yapma geleneği devam etti. Yine ev sahibi avantajı olmayan İspanyol ekibinin karşısında bu sefer Obradovic‘in Panathinaikos‘u vardı. İlk maçı kaybeden Baskonia, ikinci maçı evinde kazanırken seri son maça kaldı. Son maçta sahne alan Serkan Erdoğan, Panathinaikos‘u OAKA’da yıkarken Baskonia’yı üst üstte ikinci kez Final Four’a taşıdı. Ayrıca Baskonia’nın aldığı bu galibiyet, Obradovic‘in playoff kariyerinde tek yenilgisi oldu.
2006-2007 sezonunda ise playoff’ta bu sefer ev sahibi avantajları vardı. Son sekizde Olympiakos ile eşleşen Baskonia, hiç zorlanmadan maçlarını kazanırken üst üstte üçüncü kez playoff’a kaldı. Fakat bu turnuva da onlar için iyi geçmedi ve Final Four’u dördüncü sırada tamamladılar.
2007-2008 sezonu da Baskonia için benzer geçti. Rahat bir şekilde ev sahibi avantajını alan İspanyol ekibi, playoff’ta Partizan karşısında zaman zaman zorlandı ama seriyi 2-1 ile geçmeyi başardı ve üst üstte dördüncü kez playoff’a kaldı. Fakat yine ve yine Final Four onlar için iyi geçmedi ve dördüncü oldular.
2008’e kadar sekiz playoff serisi oynayan Baskonia, tam yedisini kazanırken sadece birini kaybetti. Fakat o tarihten sonrası onlar için o kadar pek parlak geçmedi. 2008’den beri yedi playoff serisi oynayan Bask ekibi, sadece bir kez kazanabildi.
2009’da Barcelona, 2010’da CSKA Moskova ve 2011’de – ev sahibi avantajları varken – ise Maccabi‘ye kaybettiler. 2013’te bir yıl aradan sonra playoff’a geri dönen Baskonia, yine CSKA‘ya kaybederken son yenilgisini ise geçen sezon yine aynı Rus ekibinden aldı.
Baskonia, bu süreçte playoff’ta tek galibiyetini ise 2016’da Panathinaikos karşısında aldı. Bourousis önderliğinde o sezon beklentilerin ötesine çıkan Baskonia, Yunan rakibini playoff’ta süpürdü ve sekiz yıl sonra Final Four’a yükseldi ancak hatırladığınız gibi playoff’ta Fenerbahçe‘ye kaybederek finale çıkamadılar.
Toplamda 17 yılda tam 14 playoff serisi oynayan Baskonia, bunların sekizini kazanırken altısını ise kaybetti. Üstelik onları diğerlerinden ayıran en büyük fark ise sürpriz yapabilme yeteneği oldu. İspanyol ekibi, playoff tarihinde ev sahibi avantajı olmadan en çok seri kazanan (5) takım oldu.
Bask ekibi, maç olarak da toplamda 45 maça çıkarken 25 galibiyet, 20 yenilgi aldı.