Obradovic vs Jasikevicius: Deja Vu!

15/May/18 10:18 Mayıs 19, 2018

Utkan Sahin

15/May/18 10:18

Eurohoops.net
ÖÙÔÏÃÑÁÖÇÓÇ SPORTDAY

Kariyer basamakları birbirine çok benzeyen iki isim, bu Cuma Belgrad’da kozlarını paylaşacak ve insanlık tarihi bir kez daha aynı sorunun cevabını arayacak: eskisi mi, yenisi mi?

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

“Deja vu, yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusudur. Kısacası bir ânı daha önceden yaşamışlık hâlidir.”

Hepiniz bu hali bilirsiniz. Bir arkadaşınız ile konuşurken bir yerden geçerken bu hissi kapılmışsınızdır. Sanki o anı daha önce yaşamışsınızdır. Sanki biraz düşünürseniz biraz sonra söyleyeceğiniz cümleyi bile biliyorsunuzdur.

İşte Avrupa basketbolu, Sarunas Jasikevicius koçluğa başladığı günden beri bu hissi yaşıyor. Sanki bu hikayeyi daha önce yaşamış gibi hissediyor. Ve doğru, yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız!

Ortak Kader! 

Sarunas Jasikevicius, Avrupa basketbolunun en büyük parıltılarından biriydi. Onu bir kere izlemiş, onun bir zeka patlamasına şahit olmuş herkes bir gün onun koç olacağını biliyordu. Aynı henüz milli takım ve Partizan’ın guardı olan Zeljko Obradovic‘in koç olacağını onu tanıyan herkesin bildiği gibi…

Zeljko Obradovic, henüz 30 yaşındayken milli takım kampına gitmeyi ret edip Partizan’ın koç olmayı kabul ettiği gün doğru olduğunu bu olduğunu biliyordu. Sarunas Jasikevicius ise 2014’ün Temmuz ayında basketbol kariyerine nokta koyarken hiç düşünmeden takım elbisesini giyip asistan koçluğu kabul ettiği gün hayatının devamı için doğrusu olduğunu biliyordu.

Zeljko Obradovic, 1992’de iç savaş yüzünden içerideki maçlarını İspanya’da oynamak zorunda olan, bir avuç yetenekli genci sonuna kadar gidebileceklerine inandırmıştı. Takımın yaş ortalaması sadece 22’ydi ve şampiyonluğa giden yolları boyunca karşılarına sürekli iddialı takımlar çıktı. Evet, Kaunas’ta bir iç savaş yoktu ama Saras da sadece 2 yıl önce ekonomik olarak dibe vurmuş, saha içinde vizyona ihtiyacı olan bir kulübü ayağa kaldırdı. Evet, elinde genç yetenekler yoktu ama hak ettikleri değeri görmeyen bir oyuncu grubu vardı ve o da onları tarihlerinde ilk kez Final Four’a gidebileceğine inanırdı.

Zeljko Obradovic, kariyeri boyunca oyuncularıyla kurduğu ilişkilerle bilindi. Hiçbir zaman basının oyuncularını eleştirmesine izin vermedi. Sarunas Jasikevicius ise zaten biliyorsunuz. Augusto Lima‘ya gelen eleştirilere nasıl cevap verdiği hala sosyal medyada en çok dolaşan videolardan biri.

Her ikisi de oyuncularının en büyük destekçileri oldu. Fakat bir yanlış gördükleri zaman kazanmış olsalar bile en büyük çıkışı onlar yaptı. Bu sene İstanbul’da gördünüz. Milaknis, üçlüğü soksa da doğru olanın şutu atmamak olduğu için Saras’ın kenara gelirken oyuncusunu nasıl azarladığını… Obradovic de aynı karakter. Takımı 20 sayı farkla kazansa da sahada gördüklerini beğenmediği zaman acımasızca oyuncularına mesaj veren bir koç!

Gördüğünüz gibi Zeljko Obradovic’in yıllar önce geçtiği yoldan aynı şekilde, aynı davranışlarla Sarunas Jasikevicius geçiyor. Fakat zaten sizin bunların hiçbirine ihtiyacınız yoktu. Deja vu, tek anlık bir şeydir ve Saras’ın bir mimiğinden bile siz bunu hissedebilirdiniz.

Şimdi Sıra Kırılma Anında! 

1992’de Obradovic, Partizan’ı şampiyonluğa yürütürken tam bir peri masalına imza atmıştı.

Kimsenin şampiyonluk şansı vermediği Partizan, grubunu 4. sırada tamamlarken çeyrek finalde karşısında Messina’nın Bologna’sını buldu. Birçoklarına göre şampiyonluğun en büyük adayı Bologna’ydı ve Partizan’ın hiç şansı yoktu. Partizan, serinin ilk maçında evinde – yani İspanya’da – kazanıp seride 1-0 öne geçtiği zaman bile kimse onların kazanacağını düşünmüyordu.

Bologna’da oynanan ikinci maç çok zorlu geçmişti ama kazanan Bologna olmuştu. Serinin son maçı Bologna’daydı ve bütün ihtimaller ev sahibinin yanındaydı. İlk yarıda öyle geçti, devre sonunda İtalyanlar 33-29 öndeydi ama ikinci yarı bambaşka oldu. Danilovic ile vuran Partizan, mucizeyi gerçekleştirerek Final Four yolcusu oldu.

Partizan, İstanbul bileti almıştı ama yine bütün ihtimaller ona karşıydı. Final Four’a kalan takımlar arasında kazanması en düşük ihtimal onlarındı. Üstelik yarı finalde karşılarında Mike D’Antoni ile iki EuroLeague şampiyonluğu kazanmış Milano vardı. Fakat Obradovic, geri adım atmadı ve bugün NBA playofflarında izlediğimiz D’Antoni’nin takımını devirerek finale çıktı.

Sonrasını ise biliyorsunuz, finalde Djorjdevic’in inanılmaz şutu ve ilk Final-Four’da gelen peri masalı şampiyonluk!

Sarunas Jasikevicius’un da sezonunu biliyorsunuz. EuroLeague’in son format değişikliğinden beri yapılan en büyük eleştirilerden biri, sürprizleriyle güzel olan bu ligin artık peri masallarına şans bırakmadığıydı. Fakat Saras ve takımı, bütün bunlara meydan okudu.

Onların geçen sezon olduğu gibi, bizlere güzel basketbol izleteceğini herkes tahmin ediyordu ama güzel ile kazanan basketbol arasındaki geçişi yapabileceklerini kimse tahmin etmiyordu. Çünkü onlar herkesin özlediği peri masalını izletmeye yemin etmişlerdi.

Normal sezonu 6. sırada bitirip playoff yapmaları bile başarıyken 2010’dan beri lige damga vurmuş, Final Four’un büyük adaylarından Olympiakos’a karşı büyük bir üstünlük kurarak seriyi geçtiler.

1992’de nasıl kimse Obradovic’e şans vermiyorsa bugünlerde ise kimse Belgrad öncesi onlara şans vermiyor. İşte “deja vu” hikayesinin kaderini de tam olarak bu maç belirleyecek.

Ya 1992’de Obradovic’in D’Antoni’yi devirip herkesi şok ettiği gibi Saras da Belgrad’da bu hikayenin gerçek kişisi Obradovic’i devirerek hikayeyi devam ettirecek ya da kaybederek deja vu hissini sonlandıracak.

Bu yüzden kemerlerinizi bağlayın. İki basketbol dehası, Cuma günü Belgrad’da büyük bir savaş verecek ve sonuç, Avrupa basketbolunun kaderini direkt bir şekilde etkileyecek.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!