Lauvergne: “NBA’e Gitmeden Önce Fenerbahçe’ye Gelmem Gerekiyordu”

2018-12-19T14:31:21+00:00 2018-12-19T14:31:21+00:00.

Aris Barkas

19/Ara/18 14:31

Eurohoops.net

Fenerbahçe’nin Fransız yıldızı Joffrey Lauvergne, Tivibu Spor’a bir röportaj verdi.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

Sezon başında Fenerbahçe kadrosuna katılan Joffrey Lauvergne, Tivibu SPOR’dan Yusuf Kenan Çalık’a özel bir röportaj verdi.

Fransız oyuncu Fenerbahçe‘ye gelme kararını anlattı, kendisini izleyen ve teklif aldığı Avrupa takımlarını açıkladı, NBA’e gitmeden önce Fenerbahçe’ye gelmesi gerektiğinin altını çizdi.

Joffrey Lauvergne’in açıklamalarının satır başları şu şekilde:

“Kariyerimde iki hedef vardı NBA oynamak ve EuroLeague’i kazanmak. Yazın Fenerbahçe’den teklif aldım, 4-5 yıldız f4 oynuyorlardı. İstanbul’u tanımak ve Obradovic ile çalışma fırsatı yakaladım. Birçok ortak arkadaşımız var. Sırbistan’da aynı kulüpten geliyoruz. Teklif tüm kriterlerimi karşılıyordu. Hiç tereddüt etmedim.”

“Aslında partizan’dan ayrılırlem buraya gelecektim. Bogdan’ın burada yaptıklarını takip ettim. Onunla konuştuk ve bana sadece güzel şeyler anlattı. O da bu kararımda etkili oldu.”

“Daha önce söylemiştim, Obradovic birkaç zamandır benimle çalışmak istiyordu ancak o dönemde gerçekleşmedi çünkü kontratım vardı. Zaten Avrupa’ya dönme kararı aldığımda oynamak istediğim tek takım vardı. O nedenle pek düşünme süreci olmadı.”

Spurs‘teyken Barcelona’dan da teklif aldım, teklifin maddi düzeyi aşağı yukarı aynıydı. CSKA da uzun zamandır beni izliyordu ama benim aklımda hep burada oynamak vardı.”

“NBA kariyerimde farklı şeyler yaşadım. Her yerde benden başka şeyler istediler. Mesela Oklahoma’da şut atan uzun ihtiyacı vardı, şutum olmamasına rağmen benden bu alana eğilmemi istediler. Ben de şutumu geliştirdim. Spurs‘te ise çok fazla şutör vardı, pivot rotasyonundaki boşluğu doldurmamı istediler. O nedenle farklı alanlarda kendimi geliştirme fırsatım oldu.”

“Obradovic için herkes aynı şeyi söylüyor. Dünyanın en iyi koçlarından biri, hatta en iyisi ancak çalışma sistemi NBA’in yıldızlara dayalı sistemine uygun değil. Mesele basketboldan ziyade onun eğitim şekliyle ilgili.”

“Obradovic ilk kez beni sert bir şekilde uyardığında çok iyi hissettiğimi söyleyemem ama bu senin iyiliğin için. Bu durumlarda aile büyüklerinden azar işiten çok gibi oluyorsun. Saygıdan bir şey diyemiyorsun. Konuşmalarının hepsi dolu oluyor, sana boş yere kızmıyor. Düşüncelerini dışa vurma şekli diğer antrenörlerden farklı olabilir ama bu seni geliştirmek için. Partizan’da Vujovsevic ile çalıştım. Onun da karakteri böyleydi. Kolay olmuyor ama buna alışıyorsun.”

“Umarım takım olarak daha da gelişebiliriz. Çalışma şeklimize bakacak olursak gelişebiliriz ama takım hayatında birçok farklı etmenler, inişler çıkışlar olabilir. Gelişmeye devam etmemiz lazım. Sezon sonlarında genelde detaylar çok önemli oluyor. Final Four tek maç üzerinden oynanan bir sistem. Önce oraya gitmemiz lazım. Şu anda yaptıklarımızdan daha fazlasını yapabileceğimizi düşünüyorum.”

“Tüm dürüstlüğümle söylüyorum Partizan’dan sonra NBA’e gitmek yerine Fenerbahçe’ye gitmem gerekiyordu. Öyle olsa NBA’e daha rahat ve deneyimli giderdim ve her şey daha farklı oluyordu ama pişmanlığım yok belki o zaman NBA’den teklif gelmeyebilirdi. Fransa’dan daha erken ayrılmam gerekirdi. Partizan benim kariyerimi değiştiren takım oldu. Benim için farklı bir yeri var.”

“Kariyerimin başında yaşadığım sakatlığı tam olarak anlamaları 1.5 sene sürdü. Sonrasında ameliyata karar verildi. Aslında ameliyata girerken basketbola devam edeceğime pek inanmıyordum çünkü öncesinde çok şey denendi ve başarısız oldu. ameliyat sonrası iyileşme süreci 6 ay sürdü. hiçbir şey hissetmiyordum, her şey kötüye gitti. o aşamada devam edip edemeyeceğimi bilmiyordum. o anda profesyonel değildim. Sonrasında Fransa’dan ayrılarak Partizan’a gittim da sonra Valencia‘da kısa süre oynadım. Valencia‘ya kısa süreli sözleşme ile gelmiştim, sözleşmem sona erince ayrıldım. Ya Fransa 2. ligine gidecektim ya da partizan’ı seçecektim. Partizan’ı seçtim ve milli takıma çağırıldım, sezon sonunda draft edildim.”

“Basketbolcu olmasaydım inşaat ile ilgili bir şey yapardım. Okula hiçbir zaman ilgim olmadı. Kültürel faaliyetlerden kitap okumayı çok severim. Ofiste oturarak çalışmak bana göre değil.”

“Ligde çok kaliteli oyuncular var. Anadolu Efes ve TOFAŞ’tan iyi oyuncularlarla karşılaştık. Mesela Mejia, onu Fransa’dan tanıyorum, CSKA tecrübesi de var. Hepsinin adını hatırlamakta zorlanıyorum ancak hepsini çok iyi tanıyorum.”

Joffrey Lauvergne’in röportajının tamamı:

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!