Orhan Hacıyeva: “Yıllardan beri istediğim noktadayım”

25/Eyl/16 20:49 Eylül 26, 2016

Bugra Uzar

25/Eyl/16 20:49

Eurohoops.net

Eurohoops, sarı kırmızılıların medya gününde genç Ege Arar ve bu yaz kadroya katılan Orhan Hacıyeva’yla özel röportajlar gerçekleştirerek yeni sezon öncesi düşüncelerini öğrendi.

by Mete Budak & Murat Köse / info@eurohoops.net

Galatasaray Odeabank bu sezon geçtiğimiz yıllara kıyasla daha geniş bir kadroyla yola çıkıyor ve kadrodaki Türk oyuncuların katkıları da sarı kırmızılı kulübün hedeflerine ulaşabilmesi için büyük bir önem taşıyor. Eurohoops da sarı kırmızılıların medya gününde genç Ege Arar ve bu yaz kadroya katılan Orhan Hacıyeva’yla özel röportajlar gerçekleştirerek yeni sezon öncesi düşüncelerini öğrendi.

Önce genç oyuncu Ege Arar’la gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbetle başlayalım, ondan bir sonraki sayfada ise Orhan Hacıyeva ile gerçekleştirdiğimiz samimi röportajı bulabilirsiniz.

Ege Arar

Galatasaray altyapısında yetişen bir basketbolcu olarak sarı kırmızılı kulüpteki hedeflerin neler?

Hedeflerimden çoğunu gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim. İlk olarak geçtiğimiz yıl Avrupa’da büyük bir başarı elde ettik, benim de hedeflerimden birisi buydu. Ancak tabii ki hedeflerim bununla sınırlı değil. Sırada Turkish Airlines Euroleague ve Basketbol Süper Ligi var. Her zaman takım için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bir genç oyuncu olarak takıma nasıl faydalı olabileceğimi düşünüyorum. Şimdiki hedeflerim bunlar.

Genç yaşına rağmen Euroleague’de de Eurocup’ta da oynadın ve bunun yanı sıra genç takımlarla milli formayı da giydin. Uzun vadede Avrupa basketbolunda kendini nerede görüyorsun?

Bunu zaman ve süreç gösterecek. Ben hedeflerim doğrultusunda çalışarak ilerlemeye çalışıyorum. Daha önce söylediğim gibi takıma en iyi şekilde faydalı olmayı ve Euroleague’de başarılı olup Türkiye’de de şampiyon olmak istiyorum.

Kendine idol olarak aldığın bir oyuncu var mı?

Chicago Bulls‘da forma giyen Nikola Mirotic’i çok beğeniyorum.

Peki onun oyunundaki hangi noktaları daha çok beğeniyorsun?

Oyuna olan etkisi… Genel olarak oyun içerisindeki efektifliğini beğeniyorum ve bu özelliklerini edinmeye çalışıyorum.

Kendini dört numara pozisyonunda mı yoksa beş numara pozisyonunda mı daha etkili görüyorsun?

İki pozisyonda da en iyisini yapabileceğimi düşünüyorum. Her iki pozisyonda da oynayabileceğimi düşünüyorum bu yüzden pek bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Ancak genelde dört numara pozisyonunda oynatılarak yetiştirildiğim için şu anda dört numarada daha iyiyim.

Galatasaray taraftarı oldukça tutkulu bir taraftar topluluğu. Eurocup’ şampiyonluğunda da salonu tıklım tıklım doldurarak büyük pay sahibi olmuşlardı. Bir genç oyuncu olarak dolu bir salonda böylesine bir atmosferde oynamak sana baskı mı yaratıyor yoksa sana daha olumlu bir etki mi yapıyor?

Asla baskı yaratmıyor aksine en iyi şekilde en yüksek şekilde beni motive ediyor. Onların önünde oynamak çok güzel bir duygu.

Orhan Hacıyeva

Geçtiğimiz yıl Türkiye Basketbol Ligi’nde forma giydikten sonra bu sezon Euroleague seviyesinde mücadele edeceksin. Nasıl hissediyorsun? Senin için bu çıkış ne ifade ediyor?

Aslında buna cevap vermem için önce birkaç sene önceden bahsetmek lazım. Aliağa ile çok iyi bir sezon geçirdim. Sağlıklı ve iyi bir performans gösterdiğim bir sezondu. Daha sonra iki yıllık bir sözleşme daha imzaladım. Azerbaycan milli takımıyla da Avrupa elemelerinde iyi bir performans gösterdim. Bunun ardından Preston Shumpert’in sakatlığından dolayı sürem epey arttı. 35 dakika civarı oynamak zorunda kaldım. O zaman üç yabancılı bir sistem vardı. Yoğun bir tempodan gelip yoğun bir tempoyla devam edince vücudum yıprandı ve bir sakatlık geçirdim. Ardından bir sakatlık daha yaşadım, koç değişikliği oldu ve benim için iyi bir sezon olmadı. Daha sonra Uşak Sportif’e gittim. İlk senem çok iyiydi ancak ikinci sezonumda ayak bileğimden bir sakatlık yaşadım. Bunun ardından toparlama sürecim biraz daha uzun sürdü. Beş yabancılı bir sistemde de geri dönmem o kadar kolay olmadı.

Kaç senedir benim çabaladığım ve uğrunda çalıştığım şey Euroleague’de oynamaktı. Gerek verdiğim emekle, gerekse hayat tarzımla buraları kesinlikle hak ettiğimi düşünüyorum ve buna inanıyorum. Sonunda bu gerçekleşti. Geçen sene bir anda Acıbadem’le ikinci lige gittiğimde hem yakın çevremden hem de basketbol camiasından şaşıranlar vardı. Ama ben bunu bir proje olarak düşünüyordum ve 1+1 yıllık bir sözleşme imzaladım. Tofaş’ın yaptığı projeye benzer bir projenin içerisinde yer aldığımı düşünüyordum. Ancak şanssız bir şekilde olmadı. Basketbol Süper Ligi’ne çıkamadık.

Ancak geçen seneyi bırakıp bu sezona bakacak olursak buraya gelmem güzel bir şey. Yıllardan beri istediğim noktadayım. Galatasaray forması giyeceğim ve Ergin Ataman gibi büyük bir koçla çalışma fırsatım var. Henüz sezon başındayız, iyi bir kamp geçirdik ve çok heyecanlıyım. Koç ekibiyle de sürekli konuşuyorum, benim çalışmamdan çok da memnunlar. Hala açım. Bu seviyeye geldim ancak bu benim için bir başlangıç.

Galatasaray Odeabank bu sezon geniş bir kadro kurdu. Sen rotasyondaki rolün hakkında neler düşünüyorsun? Zamanla sürelerinin artacağına inanıyor musun?

Rotasyon konusu tabii ki koçumuza bağlı bir şey. Koç kimi nerede kullanacak, Avrupa’da ve Türkiye’de kimleri oynatacak bunlara bağlı. Ben muhtemelen Türkiye’de daha fazla süre alacağım. Takım içerisinde hiçbir problem yok. Herkes çok iyi niyetli, herkes çalışkan ve takımda herkes birbirini kucaklamış durumda, arkadaşlık üst seviyede. Kendi açımdan da herkesle kaynaşmış durumdayım, takım içerisindeki herkes beni kabul etmiş durumda. Onun için dediğim gibi bu bir başlangıç. Galatasaray’a imza atmak benim için çok büyük bir şey. İmzayı atarken babam da yanımdaydı. Babamın gözündeki o mutluluk birçok şeye bedel. Kariyerlerimizde iniş çıkışlar olabiliyor ama o sevinç bile birçok şeye bedel. Benim buradaki hedefim kalıcı olmak. Galatasaray’da mümkün olduğunca uzun süreler forma giymek istiyorum. Elimden gelen her şeyi yapacağım. Takımım için ne kadar katkı yapabilirsem o kadar katkı yapmaya çalışacağım.

Saha içerisine bakacak olursak çok enerjik bir oyuncusun. Hem 3 hem de 4 numara pozisyonlarında oynuyorsun. Sence Galatasaray Odeabank’a saha içerisinde neler katabilirsin?

Son 2 senedir yabancı kuralının değişmesiyle sistem değişti. Genellikle Türk oyuncular kenardan geliyor. Türk oyuncu sahaya girdiği zaman ondan beklenen bazı şeyler var. Birkaç istisna dışında kimse topu sana verip “Al Orhan, bir şeyler yarat” demiyor. Zaten yaratıcı oyuncular var ve bu isimler de ona göre kontrat alıyorlar. Türk oyunculardan beklenen şey sahaya girer girmez enerji koyması ki bu da benim özelliklerimden bir tanesi zaten. Baskı yapmak, top aldırmamak, fast break’e koşmak, ribaund ve saldırgan olmak. Koçların ve insanların sahaya girdiğimde bir şeylerin değiştiğini fark etmesi lazım. Girdiğimde en iyi şekilde performans gösterip, %100’ümü ortaya koyarak işimi yapmaya çalışıyorum. Sonuçta buradan para kazanıyorum ve benim işim bu. İşimi de gerçekten çok seviyorum.

Biraz da yabancı kuralından bahsedecek olursak yabancı kuralının değişmesine pek de sıcak bakmıyormuşsun gibi duruyor?

Hangi Türk oyuncu buna olumlu yanaşır? Ben olumlu yanaşan bir Türk oyuncu olduğunu pek sanmıyorum. Tabii ki rekabete girme açısından iyi. Ancak bu konu kaç senedir konuşuluyor ve benim bir şey söylememe gerek yok. Bu artık olan bir şey ve hayat öyle bir şey ki duruma göre hareket etmek zorundasın. Konumumuz değişti ve şu anki duruma uyum sağlamak zorundayız. Ben de bu durumda nasıl ayakta kalabileceğim üzerine bir plan yaptım ve hayat tarzımı ona göre değiştirdim. Sahada %100’ümüzü vermek zorundayız. Koçumuz Ergin Ataman’ın da benden ne beklediğini biliyorum. Hem 3 hem de 4 numarada oynayan bir oyuncuya sahip olmak antrenörler için avantajdır. 3 numarada sizelı 3 numaraları tutmak olsun, ribaunt almak olsun, post up yapmak olsun bu gibi konularda takıma yardımcı olmaya çalışacağım. 4 numarada ise benden beklenen baskı yapmam ve boş kaldığımda şutu mutlaka sokmam. Ayrıca ribaund almam da isteniyor ki bunlar zaten benim yaptığım işler. Bu yüzden benim için çok büyük bir problem olacağını sanmıyorum. Yaptığım işi severek, Galatasaray gibi büyük bir camiada bulunmanın tadını çıkartarak sağlıklı, sakatlıksız, kazasız bol kupalı bir sezon geçirmeyi umut ediyorum. Sonuçta Eurocup şampiyonu ve Euroleague’de oynayacak bir takıma geldim ve bunun kıymetini bilmem lazım.