Bogdanovic: “Euroleague’i Kazanmak İstediğim İçin NBA’i Reddettim”

2016-09-29T15:42:40+00:00 2016-09-29T15:42:40+00:00.

Bugra Uzar

29/Eyl/16 15:42

Eurohoops.net

Fenerbahçe’nin yıldız oyuncusu Bogdan Bogdanovic, sarı lacivertlilerin medya gününde Eurohoops ekibine özel açıklamalarda bulundu.

By Buğra Uzar & Semih Tuna & Mete Budak / info@eurohoops.net

Fenerbahçe‘nin yıldız oyuncusu Bogdan Bogdanovic, sarı lacivertlilerin medya gününde Eurohoops ekibine özel açıklamalarda bulundu.

Yaz döneminde takımda kalan isimlerden olan Bogdanovic, takımda kalma sebeplerinin yanı sıra hem Turkish Airlines Euroleague hem de Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nden beklentilerini anlattı. Yıldız oyuncu son olarak Sırbistan milli takımıyla Rio Olimpiyatları’nda kazandığı gümüş madalyanın hikayesini de anlattı.

İşte Bogdanovic’le yaptığımız keyifli röportaj:

Fenerbahçe‘de kalmak ya da NBA’e gitme konusunu çok düşündüm. Kariyerinizde bir seçim yaptınız mı, dönüşü yok. Dolayısıyla kararınızın en iyisi olduğundan emin olmalı, seçiminize sonuna kadar inanmalısınız. NBA’e gitmek de benim için büyük bir rüya.

Basketbolu bütün kalbimle seviyorum ve NBA’e gitmek her basketbolcu gibi benim için de nihai hedef. Ama dürüst olayım, Phoenix Suns‘ın teklifini Euroleague kupasını kazanmadan NBA’e gitmek istemediğimden reddettim.

Kupayı kazanana kadar burada kalacağım demiyorum. Ama kupayı iki saniye kala verdiğimiz bir ribaunt olmasa kazanabilirdik. Elbette bir basketbol maçı tek bir ana indirgenemez ama ilk yarıda 20 sayı geri düşmüştük, belki o süreyi daha iyi oynayabilirdik… Sonuçta kupayı küçücük bir anda kaybettik. Böyle bir şeyin ardından hedefinden vazgeçebilecek bir insan değilim. Bir kez daha, belki de iki kez daha denemek istiyorum. Kaç kere deneyebilirim bilmiyorum. Ama Euroleague’i kazanmayı bir kez daha denemek istediğimden eminim.

Normal sürenin sonu dışında Bogdanovic’in aklında kalan bir detay daha var, bireysel performansı: “Evet, finalde bazı şutlar kaçırdım ama onlar aklımda kalmadı bile. Her zaman sonraki şeye odaklanmaya çalışıyorum. Ama gerçekten geçen yılki final maçından daha kötü oynayabileceğimi sanmıyorum. Daha kötü oynamam bence mümkün değil.

Final Four’un İstanbul’da oynanacak olması ise Bogdanovic için çok büyük bir anlam ifade etmiyor: “Final Four’un İstanbul’da olması beni ekstra motive ediyor diyemem. Final Four için ekstra motive olmaya gerekmiyor bile. Finalde olalım, tribünü bile olmayan bir sokak sahasında oynayabiliriz ve yine motive olurum. Tabii İstanbul’daki bir finalde bir Türk takımı olması gerektiğini ve o takımın biz olmamız gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta Berlin’de kaybeden bizdik. Bu kez kazanmak istiyoruz. Fakat finale giden yol uzun. Şimdi çok çalışmalı. Geçtiğimiz sezon olduğu gibi sezon boyunca başarılı olmaya odaklanmalıyız. Belki insanlara İstanbul’daki Final Four’da olmamız düşüncesi çok sıradan geliyor ama bu durum bizim üzerimizde fazladan baskı bile oluşturuyor denebilir. Bunda da bir sorun yok. Baskıyı karşılamaktan keyif alıyor, mücadele için hazırlanıyoruz.

Semih Bogdan

Bogdanovic bu yaz uluslararası basketbolun en büyük sahnesinde, Rio Olimpiyatları’nda mücadele etti ve finalde ABD’nin karşısına çıktı: “Olimpiyatlar milli takımımız için büyük bir hedefti. Böylesi büyük bir organizasyonun parçası olmak, Olimpiyat köyünde olmak harikaydı. Diğer şampiyonalara kıyasla çok farklı bir atmosfer vardı, çünkü diğer sporlardan atletlerle beraberdik. Başka sporlardan atletler tanımak, onlarla takılmak harikaydı. Müthiş bir tecrübe oldu. Tabii ne zaman böyle bir şampiyonaya gitsek aklımıza ABD geliyor. Herkes onları yenmeye çok yaklaştığımızı söylüyor ama grup maçıyla final maçı başka şeyler. Belki de grup maçında finalde olduğu kadar motive değillerdi.” 

Belki de bu yüzden İstanbul’da Final Four oynamak ve Fenerbahçe taraftarına yakın olmak işlerine yarayacaktır. Elbette, Bogdanovic de ev sahibi avantajının değerini hatırlıyor: “Tabii ki taraftarlarımızı çok özledik. Ben intenetten onların videolarını izliyorum. Hala çok heyecanlılar, hala takımımız için çıldırıyorlar. Onları çok özlüyoruz. Kendi adıma ben onları çok özlüyorum.