Final Fourların “Bilge Adamı”

2015-05-14T19:22:21+00:00 2015-05-15T14:02:49+00:00.

Bugra Uzar

14/May/15 19:22

Eurohoops.net

Sonsuz mutluluğu, beklenmedik dominasyonun ve kazanmanın verdiği zevki ama aynı zamanda son saniyede kaybetmenin şokunu yaşayan bir oyuncu varsa o da Kyle Hines’dır.

By Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net

Sonsuz mutluluğu, beklenmedik dominasyonun ve kazanmanın verdiği zevki ama aynı zamanda son saniyede kaybetmenin şokunu yaşayan bir oyuncu varsa o da Kyle Hines’dır. Tüm bu duyguları 2012 ve 2013 yılında Olympiakos ve geçtiğimiz sene CSKA ile yaşadı.

Kyle Hines iki kez Euroleague şampiyonluğu kazandığı takımla ilk kez eşleşti ama rakibin kim olduğunun onun için fark yaratmadığını söyledi. “Aslında, herkes benim Olympiakos’la olan özel bağımın farkında ve o takımla nelerden geçtiğimi biliyor. Ancak Final Four’da oynadığınız zaman umursadığınız tek şey kazanmak oluyor. Bu yüzden rakibin kim olduğunu düşünmüyorum. Sadece taktiksel detayları ve kazanmak için saha içerisinde hem takım hem de bireysel olarak neler yapmamız gerektiğini düşünüyorum”. 

CSKA en iyi kadroya sahip takım, birçok çözümleri var ve bu sezon Euroleague’deki en iyi dereceye sahipler. Öte yandan Olympiakos underdog olarak çok zorlu ve tehlikeli bir takım. Hines’ın bu konudaki düşünceleri neler? “Final Four’da yeteneğin ve kalitenin değil takım içi kimyanın, psikolojinin ve hangi takımın o gün iyi oyuna sahip olacağının etkili olduğu kanıtlandı. İyi olan şey ise kimse Olympiakos’u küçümsemiyor, onların ne kadar zorlu bir takım olduklarının farkındayız ve geçmişte ne kadar kritik maçları kazandıklarını biliyoruz. Çok iyi hazırlandık, çok sakiniz, soyunma odasında her şey yolunda ve savaşmaya hazırız. Olympiakos karşısında beklentimiz bu. Kazananın detaylarla belli olacağı bir derbi”. 

Çok kısa bir zaman diliminde Final Four’da 2 kez aşırı mutluluğu mutsuzluğu yaşayan oyuncu kim? “Muhtemelen benim (gülüyor)! 2012 ‘de finalde yaptığımız geri dönüşü kimse kolay kolay unutamaz. Bir sonraki sezon ise bir kez daha güzel bir anıydı ama bu sefer heyecan verici bir sonu yoktu. Kolaymış gibi gösterdik ama aslında hiç kolay değildi. Geçtiğimiz yıl CSKA ile az kalsın finale kalıyorduk ama parmaklarımızın ucundan kaydı… Çok zor bir andı. Final Four’da ilk kez öyle hissettim, bir oyuncunun böylesine büyük bir turnuvada hissedebileceği tüm hisleri yaşadım. Benim bilge olduğumu söyleyebilirsiniz!”

Yarı final öncesi  takım arkadaşlarına nasıl bir tavsiye verebilirsin? “Hedeflerimize odaklanmalıyız ve başka bir şey düşünmemeliyiz. Sadece taktiğimizi düşünmeliyiz. Akıllı olmalıyız ve duygularımızın böylesine büyük bir maçta bizi etkilemesine izin vermemeliyiz. Tüm sezon yaptığımız gibi davranmalıyız”.