Sahada Dost, Salonda Düşman: NBA Yıldızlarını Besleyen Gizli Rekabet

19/Haz/25 15:30 Haziran 19, 2025

Arma Kaynar

19/Haz/25 15:30

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, NBA’in elit oyuncuları arasındaki bir grubun rekabetini huzurlarınıza taşıyor.

by Eurohoops Team / via Jared Weiss/ info@eurohoops.net 

Bu yazı 29 Mayıs 2025 tarihinde TheAthletic’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Tyrese Haliburton’ın telefonu çalıyor. Ekranda tanıdık bir isim: Drew Hanlen. Onun aradığını gördüğünde, bu konuşmanın gününü güzelleştireceğini mi, yoksa sinirlerini mi bozacağını asla bilemiyor. Ama bu belirsizlikten rahatsız değil. Bunun oyunun bir parçası olduğunu biliyor.

Telefona cevap veriyor, karşıdan antrenörü Drew Hanlen’in sesi geliyor. Haliburton’a, karşısındaki oyuncunun da bir “Tyrese” olduğunu söylüyor — çünkü Indiana Pacers, ertesi gün Tyrese Maxey’nin Philadelphia 76ers’ıyla oynayacak.

“Bana ‘Maxey, yarın seni kilitleyeceğini söyledi’ diyor. Ben de ‘Hadi ordan! Geçen maç ne yaptığımı unuttun mu?’ diyorum,” diye anlatıyor Haliburton, The Athletic’e. “Aslında bunu söylemem için beni kışkırttığını fark etmiyorum bile. Çünkü o sırada Maxey’le birlikte.”

Eğer Hanlen, formda olan bir oyuncusunun yanındaysa, o anda formsuz olan başka bir oyuncusunu arayıp “Senin ona yetişmen lazım!” der. İki oyuncusu birbirine karşı oynayacaksa, onları aynı mesaj grubuna alır ve ortalığı kızıştırmaya başlar. Boston Celtics ile Sixers karşılaştığında, en ünlü iki oyuncusu olan Jayson Tatum ve Joel Embiid’i aynı sohbete ekler ve Tatum’a MVP olamadığını, Embiid’e ise şampiyonluk kazanamadığını hatırlatır.

Hanlen’in yıldız oyuncularıyla  yıllardır kurduğu bu “oyun”, aslında birbirine sıkı bağlı bir rekabet ağı. Bu sezon NBA Finalleri’nde bu yapı ciddi bir testten geçebilir çünkü iki oyuncusu — Tyrese Haliburton ve Oklahoma City Thunder’ın genç uzunu Chet Holmgren — finalde karşı karşıya geliyor.

Önceki nesillerin sıkça “fazla dostane” diye eleştirdiği NBA’de Hanlen’in yaklaşımı, rekabetin aslında hâlâ canlı olduğunun göstergesi. Sadece biçim değiştirdi.

“Çoğumuz iyi karakterli oyuncularız. Birbirimize laf atmak için özel çaba sarf etmiyoruz,” diyor Haliburton. “Ama Drew bunu bizim adımıza yapıyor. Mesela Philly maçı öncesi benim yanımdayken Joel’i arayıp, ‘Tyrese, seni yarın parçalayacak dedi’ diyor. Halbuki ben öyle bir şey demedim! Ama bunu Joel’in kulağına fısıldıyor.”

Bu tarz kışkırtmalar, sahada topun kontrolünü elinde tutan oyuncular arasında rekabeti körüklüyor. Demir demiri keser; Hanlen ise o demiri ısıtan ateş.

“Drew tam bir baş belasıdır. Onu tanımıyorsanız, ciddi anlamda ters gelebilir,” diyor en eski oyuncusu Bradley Beal. “Ama ben seviyorum. Bizim oralarda bu normaldir. Asla oyuncunun yerinde saymasına izin vermez. İşte grup mesajlarının amacı da bu zaten.”

“Bence gayet yerinde bir tanım,” diye ekliyor Maxey. “Ama Brad söyledi, ben demedim.”

Hanlen, NBA’in en tanınan bireysel yetenek koçlarından biri hâline geldi. Oyuncuları da ligin en bilinen yüzleri arasında. Özel koçlar genellikle sezon dışında bire bir çalışır ama Hanlen sezon boyunca da oyuncularıyla temas halinde. Maçlar arasında bireysel antrenman yapıyor, günlük video analizleri gönderiyor. Pacers’ın Knicks’e karşı aldığı 5. maç galibiyetinde triple-double yapan Haliburton’ı kenarda ilk tebrik eden yine oydu.

St. Louis’li Hanlen, bu işe lisedeyken Bradley Beal’le çalışarak başladı. Kolejdeyken David Lee’yi çalıştırdı. Daha sonra Beal’in yönlendirmesiyle henüz 13 yaşında olan Jayson Tatum’u aldı. Bugün şirketi Pure Sweat’in danışan listesi 31 All-Star seçimi barındırıyor:

  • Jayson Tatum (6 kez)
  • Joel Embiid (7)
  • Tyrese Maxey (1)
  • Tyrese Haliburton (2)
  • Tyler Herro (1)
  • Zach LaVine (2)
  • Bradley Beal (3)
  • Giannis Antetokounmpo (9) — bu sezon eklendi

Ayrıca Chet Holmgren, Trey Murphy III, RJ Barrett ve Kelly Oubre Jr. gibi isimlerle de çalışıyor.

Hanlen yıl içinde yaklaşık 150 uçuş yapıyor, 250 geceyi otellerde geçiriyor. Oyuncusunun yanında değilse, maçtan hemen sonra FaceTime aramasıyla analiz yapıyor, sabahına video klip gönderiyor. Televizyon izlemiyor, gündemi takip etmiyor. “Takıntı,” diyor, “zevk aldığın şeyleri olabildiğince daraltmaktır.” Onun tek takıntısı basketbol. Ve oyuncularının da öyle olmasını istiyor.

“Yazın birçok All-Star’ı ve NBA oyuncusunu salondan kovdum,” diyor Hanlen. “Eğer basketbolu sevmiyorlarsa, çevremde olmalarına tahammül edemem. Eğitilmeye açık değillerse, tahammül edemem. Benimle aynı takıntı düzeyinde çalışmaya hazır değillerse, çevremde olmalarına tahammül edemem.”

Hanlen’in Pelicans’tan Trey Murphy ile ilk yazı sona erdiğinde, Murphy ona güzel bir hediye verdi. Antrenmanda giydiği formayı çerçeveletmek için verdi, yanında da samimi bir teşekkür notu ekledi.

Hanlen’in tepkisi sertti: “Benim bir kuralım var. Eğer bir formayla 40 sayı atmadıysan, duvara asılmaz.”

“Murphy gülmeye başladı,” diyor Hanlen. “Ama ben ciddiydim. ‘Bu forma duvara çıkmaz’ dedim.”

Murphy alınmak yerine meydan okumayı kabul etti. Celtics 31 Ocak’ta New Orleans’a geldiğinde mesajı anlaması gereken kişi belliydi: Hanlen ve karşısındaki Jayson Tatum.

Murphy NBA kariyerinde ilk kez 40 sayı attı. Yetmedi, bir sonraki maçta yine yaptı. Ama maç sonunda Tatum, attığı game-winner ile son sözü söyledi.

“JT’ye karşı oynamak güzeldi. Keşke maçı kazansaydık, o zaman çok daha fazla konuşacak şeyim olurdu,” dedi Murphy. “Kaybettik, o yüzden o kadar havalı olmadı. Ama yine de onun yıllardır çalıştığı oyunculardan biriyle karşılaşmak özel bir histi. İki formayı da gönderecektim ama sonra dedim ki: ‘Sen bu formaları hak etmiyorsun.’”

Murphy için öğretici bir an oldu. Bu grubun bir parçası olmak, sadece gelişmek değil, en iyilerden biri olmak anlamına geliyor.

“O, içimdeki potansiyeli görebiliyor ve bununla bir şeyler yapabileceğine inanıyor,” diyor Murphy. “Çok üst düzey oyuncularla çalışıyor. Bu da bana güven veriyor. Demek ki o gruba girmeme artık çok kalmamış.”

Yaz aylarında Hanlen’in oyuncuları, sırayla çalışmak üzere Los Angeles’a akın eder. Her gün bire bir antrenmanlar yapılır, ardından sık sık beşe beş maçlarda kozlar paylaşılır. Sezon başladığında karşı karşıya geldiklerinde, yazdan gelen bu dostane rekabet çok daha ciddileşir.

“İnsanlar anlamıyor,” diyor Trey Murphy. “Herkes diyor ki lig çok fazla arkadaş ortamı gibi. Evet, oyuncular arasında arkadaşlık var. Ama çoğu zaman biri arkadaşına karşı daha sert oynar. Çünkü yaz boyunca kimin kime ne yaptığı konuşulacak. Ben yazın ‘beni parçalamış’ muhabbeti duymak istemiyorum. O yüzden sahaya çıktığımda elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Çünkü en çok arkadaşına karşı hava atılır.”