MVP Ödülleri, Atları ve Sombor’un Sessiz Sokakları: Nikola Jokic’in Dünyası

08/Kas/25 09:32 Kasım 8, 2025

Arma Kaynar

08/Kas/25 09:32

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, Nikola Jokic’in büyüdüğü Sombor’daki hayatını mercek altına alıyor.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net 

Burası, onun özenle korunduğu yer; Sombor’da o sadece Sombor’lu Nikola, The Joker ya da NBA tarihinin en dönüştürücü oyuncularından biri değil. Sombor halkıyla gayri resmi bir anlaşma var: imza yok, fotoğraf yok — “herkesin zaten var,” diyor Jokić’in ilk basketbol antrenörü Isidor Rudić, elini işaretle dalga geçerek — ve kesinlikle rahatsız edilmiyor, eğer ailesiyle akşam yemeğindeyse ya da arkadaşlarıyla birlikteyse.

Sombor’da, Jokić’in kasabaya gelişi sırasında ziyaret edilmemesi gerektiği sürekli olarak hatırlatılır; sanki varlığı bir kimyasal öz çıkarıyor ve herkes omzunun üzerinden bakıp “Acaba anahtarlı bisikletiyle çıkacak mı?” diye bekliyor.

O burada değil — ama o her zaman burada.

“Onun yaklaşımı şu: ‘Neden her şeyi açıklamam gerek?’” diyor Rudić’in eski takım arkadaşı ve Belgrad’daki Mega Baskets oyuncusu Nemanja Krstić. “Diyor ki: ‘Neden Sombor’a gittiğimi açıklayayım? Bu benim hayatım. Bir basketbol oyuncusuyum elbet ama normal bir insanım. Hayatımın her şeyini açıklamak zorunda mıyım?’”

Jokić konuşmaz; ama burada konuşmasına gerek yok. Sombor onun adına konuşur.

Cumartesi sabahı onun pistinde toprak havada hafifçe süzülüyor: İki at, sulkilerle pisti ağır ağır turluyor. Birinde Jokić’in amcası, diğerinde onun iyi bir arkadaşı oturuyor. İkisinin jokey imajıyla hiç alakası yok: Geniş hatlara sahip, kot pantolon ve flanel‑gömlekle, küçük araca temkinli bakarak oturuyorlar.

Jokić oradayken, o pisti o kullanır: Koca vücudu bir joging bebek arabasına sığınmış çocuk gibi eğiliyor. Ahırları temizler, saman balyaları fırlatır, pisti süpürür. İlk MVP sezonundan sonra Sombor’a geri döndüğünde, Belgrad’dan uçakla geldi, 2.5  saatini arabayla geçirdi ve hemen gübreyi kazmaya başladı; bu pist, Rudić’in basketbol kondisyon için kullandığı yerdi ve annesi – Nikola daha 12 yaşındayken – onun burayı satın alacağını tahmin etmişti. Atlarla konuşuyor, uzun kollarını boyunlarına sarıyor. Kazandıklarında ağlıyor, kaybettiklerinde teselli ediyor. İşi bittiğinde onları bırakmıyor; bacakları ve bedeni tıpkı bir sporcu gibi yorgun düşmüş atlara yeni ev buluyor, bakımını üstleniyor, sahipleriyle iletişimde kalıyor.

“Atlarla olduğu zaman en mutlu olduğu yer orası,” diyor onun vaftiz babası ve sezon dışı kondisyön koçu Nebojša Vagić. “At yarışıyla ilgili çok tutkulu. Basketbolda disiplinli bir hayvan – işi bittiğinde ‘Teşekkür ederim’ diyip gider. Duyguyu basketbola sokmuyor. At yarışı farklı. Orada iyileşiyor.”

Temmuz sonunda, atlarından biri Sırbistan’da büyük bir yarış kazandı. Jokić pistin ortasına koştu, atı ve jokeyi kucakladı. Şampanya sıktı (atı biraz korkutmuş gibi göründü) ve basketbol sahasındaki tepkisiyle kıyaslanamayacak şekilde davrandı. Nuggets’ın NBA şampiyonluğunda yaptığı gibi “Tamamdır, iş halledildi, eve gidebiliriz” demezdi.

Tags NBA