NBA’in Kelepir Yıldızları: En İyi 5 Pivot

24/Kas/17 12:55 Kasım 24, 2017

Mehmet Bahadır Akgün

24/Kas/17 12:55

Eurohoops.net

NBA yıldızları çok yüksek maaşlar kazanıyor, kimi zaman bu kontratların hakkını veriyor, kimi zaman da aldıkları paraya “yazık” dedirtiyorlar… Eurohoops Çeviri, aldıkları paranın hakkını fazlasıyla veren isimleri huzurlarınıza taşıyor!

By Adam Formal / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 22 Kasım 2017 tarihinde BR’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA’de oyunculara kontrat vermenin kesin bir ilmi falan yok. Ancak o kontratları değerlendirmenin de bir standardının olmaması şart değil.

Bu yazıda, kontratların uzun vadeli olup olmamaları bizi ilgilendirmiyor. 2018-2019 sezonu ve sonrasında yaşanacakların bu yazı ile bir ilgisi yok ve bitmek üzere olan kontratlar ile uzun yıllar devam edecek kontratlar arasında hiçbir fark gözetilmedi. Önemli olan tek şey 2017-2018 sezonunda ödenen maaş ve aynı şekilde bu sezon oyuncudan alınan verim. Mevcut sezonun şimdiye kadar oynanan kısmında olup bitenler göz önünde bulunduruldu ve geçmiş ile gelecek tamamen göz ardı edildi.

Bu sebeplerle, her pozisyonda hangi kontratların standartlarımıza uygun olduğunu belirlemek için, 2017-2018 sezonunda oyuncunun aldığı maaş ile oyuncuların hem verimliliğini hem de yarattığı etkiyi ölçen NBA Math’in hazırladığı Toplam Sayı Katkısı (TPA) tablosunu göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapıyoruz.

Esasında verimlilik puanı konusunda ortaya şöyle bir standart koyabiliriz: 5 milyon dolar kazanan bir oyuncunun (Marcus Morris), daha önce sözünü ettiğimiz değerlendirme ölçeği ile hesaplandığında sezonun bu bölümünde 19,67 TPA ortalaması yakalamış olması beklenir. 10 milyon dolar kazanan bir oyuncuda (Darren Collison) bu sayı 25.11 olmalı. 20 milyon dolar kazanıyorsanız (George Hill) 40.95 TPA’i yakalamalısınız. Ligde en çok kazanan oyuncu için (Stephen Curry, 34,68 milyon dolar) ise bu sayı 83.96 olmalı.

Oyuncuların gerçek verimiliği ve kendilerinden beklenen verimlilik arasındaki farklara bakarak hangi oyuncuların takımları için en kelepir oyuncular olarak öne çıktıklarını bulabiliriz.

Pozisyon pozisyon değerlendirmeye geçmeden önce önemli bir ufak not daha eklemek istiyorum. Çaylak oyuncular da bu sıralamalara girebilirler ancak maksimum kontrat alanlar bu listeye dahil değil. NBA kariyerlerinde henüz ilk sezonunu geçiren oyuncular hâlâ riskli yatırımlar ancak doğru oyuncuları seçen takımlar da ödüllendirilmeli. Ancak en üst seviye kazançlar genelde NBA’in toplam pazarlık anlaşması nedeniyle keyfi maaşlar oldukları için, ligin en iyi oyuncularının değerleri, genelde kazanç potansiyellerinin ciddi biçimde üzerinde oluyor.

Listemize NBA’in en iyi kelepir pivotları ile başlıyoruz…

 

5. Ekpe Udoh, Utah Jazz ($3.200.000)

Ekpe Udoh, Deseret News’den Mike Sorensen’e şöyle diyordu yaz döneminde: “Ben hâlâ dünyadaki en iyi savunmacılardan biriyim, buna şüphe yok… Dediğim gibi, dünyadaki en iyi savunmacılardan biriyim. Son iki yılda Avrupa’da kendimi gerçekten geliştirdim ve buradaki mücadele için sabırsızlanıyorum.”

Bu sözler, tamamen şaka yollu edilmiş sözlerdi ancak her şakada bir gerçeklik payı vardır.

Udoh, Rudy Gobert’in takımın birinci pivotu olduğu dönemde elinden gelenin fazlasını ortaya koydu, sonrasında Gobert sakatlanınca daha da büyük bir rol üstlendi ve bu yaptıklarıyla övgüyü hak etti. ESPN’in savunmadaki artı-eksi verimliliği sıralamasında 11. sırada yer alan Udoh, NBA Math’in savunmada takımına kazandırılan sayı sıralamasında da dördüncü sırada bulunuyor. Takımın birincil savunmacısı kendisi olduğunda rakiplerinin şut yüzdesini %43,9 seviyesinde tutuyor. Udoh sahadayken, Utah Jazz, 100 pozisyon başına yalnızca 96,4 sayı yiyor.

Udoh’un hücumdaki yetenekleri hâlâ çok sınırlı ancak lige dönüşünün ilk dönemlerinde ligin dikkat çekmeyen ama en iyi savunmacılarından biri olduğunu gösterdi.

4. Joel Embiid, Philadelphia 76ers ($6.100.266)

Dürüst olmak gerekirse, Embiid’in sıralaması beklediğinizin altında olabilir.

Joel Embiid maç başına 22,3 sayı gibi verimliliği yüksek bir ortalamayla oynuyor, ribaundları özgüvenle çekiyor, bir dolu asist yapıyor ve NBA’deki en iyi savunmalardan birini ortaya koyuyor. İşin savunma kısmında o kadar etkili ki rakipler haklı olarak onun bölgesine girip Embiid’i zorlamaktan çekiniyorlar. Hatta bazen rakiplerinin şutlarını bloklayan Embiid, onlarla dalga bile geçebiliyor.

Tıpkı Donovan Mitchell’ın birinci elden tanık olduğu gibi…

Peki neden tüm bu özellikler bütünü pivot pozisyonunda Embiid’i ligin en değerli oyuncusu yapmıyor? Hem de hâlâ çaylak kontratı alıyorken? Tek kelimelik bir cevabı var: top kayıpları.

Embiid maç başına topu 4,3 kez rakibe veriyor, kendisine yapılan ikili sıkıştırmalarda topu arkadaşlarına kazandıramıyor ve post oyunu oynayacağı zaman çok sık hata yapıyor. Tüm bunlar hücum değerini düşürüyor ve işin skor üretme kısmında Embiid’in etkisini öyle azaltıyor ki hücumdaki artı-eksi verimliliğinde ortalamayı geçmek konusunda sıkıntı yaşıyor.

Bu durum değişene kadar, gelebileceği en üst seviyede olmayacak.