Sessiz Bir Süperstar’ın Doğuşu: Kawhi Leonard

27/Ara/17 11:53 Aralık 27, 2017

Aris Barkas

27/Ara/17 11:53

Eurohoops.net

NBA’in en iddialı takımlarından birinde gökten düşercesine önce ilk beşe girdi, sonra yıldız oldu, aniden Final MVP’si ve şampiyon oldu. Kawhi Leonard’ın NBA’deki şutu bozuk sınırlı bir yetenekten, MVP ödülünün olağan adaylardan birine dönüşümünü yaşayanlar ve yaşatanlar anlattı.

by Jonathan Abrams / Çeviri: Mehmet Bahadır Akgün

Bu yazı ilk olarak 4 Nisan 2017 tarihinde B/R Mag’de yayınlanmıştır.

Kawhi Leonard, bir keresinde bir şaka yapmıştı.

San Antonio Spurs’ün her şeyi yapan usta forveti istemeyerek de olsa şubat ayındaki All-Star hafta sonunda bir medya güruhunun önünde konuştu. Bir muhabir, New Orleans’ta bulunduğu zaman onu en çok neyin heyecanlandırdığını sordu. “Elbette Mardi Gras.” şeklinde yanıtladı içten bir kahkahayla. Sonra da hemen kendisini, basmakalıp sözlerle düzeltti.

Leonard’a yakın kişiler, onun neşeli olduğu ve ortama eğlence kattığı konusunda garanti veriyor. Çok az bir kısmı da sağlam anekdotlar ile iddialarını destekliyor. Kawhi’ın Spurs’ten eski takım arkadaşı Matt Bonner, “Ben, görsel hafızası iyi biriyim. Spesifik bir şey düşünemiyorum dolayısıyla, ama illa ki bir kahkahayla, ince şakalarla karşınıza çıkar.” şeklinde yemin ediyor. “İçten içe gerçekten komik biri. Gördüğünüz en güzel gülümsemelerden birine sahip. Gülümsemesi bulaşıcı.”

Fakat Leonard’ın etrafındaki kişiler eğlence hikayeleri konusunda ne kadar yetersiz kalıyor olsalar da hemen ertesi gün San Diego’da 6.15’teki bir antrenmana yetişmek için alelacele New Orleans’tan ayrılan Kawhi’ın kendisini devamlı olarak geliştirmesini ve NBA’de geçirdiği altı sezonun tamamında göze çarpmasını sağlayan adanmışlığı ve kafa yapısı konusunda konuşmadan edemiyorlar. Bu gelişim, onu takasta yem olarak kullanılacak oyuncudan rotasyon oyuncusuna, oradan ilk 5 oyuncusuna, All-Star’lığa ve son olarak da MVP adaylığına götürdü.

Leonard, elbette, laftan çok icraata bakan bir oyuncu. Öylesine yaptığı ufak mizah çabası, bu yazıda ondan yapılan tek alıntı olacak. Bunun yerine, B/R Mag, takım arkadaşları ve antrenörleri başta olmak üzere, onu en iyi tanıyan insanlar ile Leonard’ın istikrarlı ve etkileyici gelişiminden konuştu.

BAŞLANGIÇ

Leonard’ın annesi, Kim Robertson, kendisinin çaylak zamanlarında California Canyon Springs Lisesi’ndeki deneme döneminde çalışmak zorundaydı. Denemeleri kaçırdı ve okul koçu da onu takıma almadı.

Leonard, Marvin Lea’da amatör sporculara koçluk ve akıl hocalığı yapan birini buldu ve Riverside Martin Luther King Lisesi’ne transfer oldu. Kendisini basketbola adadı ve San Diego Eyaleti’nden burs kazandı. Bu süreçte peşinden koşan birinci sınıf programları pas geçti.

Tim Sweeney Jr. (Riverside King’den eski koçu): “Antrenmandan sonra hep kalırdı. Ben eve gitmek isterdim, dört çocuğum var. Ben de Kawhi’ın yanında yardımcı antrenörlerimi bırakırdım.

Babamı aradım, kendisi de lise ve kolej basketbolunda Hall of Fame düzeyinde bir koçtu. ‘Hemen,’ dedim, ‘salona gelmen lazım. Sanırım kendimize yalnızca bir NBA oyuncusu değil, NBA’de All-Star olacak bir oyuncu bulduk.’ Bana güldü. Artık kimse gülmüyor neyse ki.
Onun oyununda bir şey vardı. Bir maçı domine etmek için skor üretmek zorunda değil. Bunu ribaund toplayarak yapabilir, asistlerle yapabilir, savunmada topu çalarak yapabilir.”

Justin Hutson (San Diego’dan Yardımcı Antrenör): “Onu takıma alırken, gidip kendiniz bulmanız gereken bir adamdı. Çünkü telefonunu her defasında açmazdı. Onunla bağlantı kurmak kolay değildi, onu okumak kolay değildi, ama bana karşı samimi davrandı. Yani eğer çalışmaya devam eder, onu arar, gidip görür ve mesaj atarsanız, bunun kıymetini bilirdi.”

Steve Fisher (San Diego’dan Baş Antrenör): “Çaylak sezonundan sonra, profesyonel olmaktan bahsetti. Biz de gereken özeni gösterdik, ama muhtemelen ilk turda seçilmeyecekti. Bunu ona söyledim. ‘Gitmemelisin.’ dedim.

İkinci yılından sonra, ilk turda seçileceği kesindi ve bunu ona söyledik. Bizim de desteğimizle gitmeye karar verdi ve draft’a onunla birlikte gittim. Oradaydım. Çalışarak, besin zincirinde bir üst noktaya yükselmişti ve çalışmaları sayesinde, bulunduğu noktada ilk 10 sıradan seçilebileceğine dair söylentiler dönüyordu. Sonra ilk 10 sıradan seçilmeyince ismi anons edilene kadar somurtkan, karamsar bir adama dönüşmüştü.”