Beşiktaş Sompo Japan: Yarım Kalan İşleri Tamamlama Zamanı

06/Eki/17 13:24 Ekim 6, 2017

Bugra Uzar

06/Eki/17 13:24

Eurohoops.net

Eurohoops, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’ndeki takımların analizine devam ediyor. Sıradaki analizimiz ise geçtiğimiz yılın finalisti olan ve yarım bıraktığı işleri tamamlamayı hedefleyen Beşiktaş Sompo Japan.

by Buğra Uzar / info@eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde sezonun başlamasına artık sayılı saatler kala ligdeki ekipleri değerlendirmeye geçtiğimiz yılın finalisti Beşiktaş Sompo Japan’la devam ediyoruz. Siyah beyazlı ekip hem yurt içinde hem de yurt dışında mücadele edecek iddialı bir kadroyla yeni sezona merhaba diyor.

Beşiktaş, basketbolda geçen başarısız sezonların ardından geçtiğimiz yıl takımın başına Ufuk Sarıca‘yı getirmiş ve bunun da meyvelerini hemen almıştı. Sezon boyunca üzerine koyarak devam eden siyah beyazlı ekip, finalde Avrupa şampiyonu Fenerbahçe‘ye teslim olsa da gelecek için olumlu sinyaller vermişti. Organizasyonel anlamda da kendini geliştirmeyi başlayan Beşiktaş, Ufuk Hoca’nın da dediği gibi “Akatlar’ı bir kale haline getirme” görevinde de önemli adımlar atmayı başarmıştı.

Bu sezon Beşiktaş Sompo Japan’ın en önemli hedeflerinden birisi ise mücadele edeceği üç kulvarın en az birinde bir şampiyonluk kupasını müzesine getirmek olacak. Bu hedef için gereken üç elemente de şimdilik sahipler: Üst düzey bir koç, iyi bir kadro ve coşkulu bir taraftar… Kısacası siyah beyazlı kulübün yeni sezondaki misyonu geçtiğimiz yıl yarıda bıraktığı tüm işleri tamamlamak olacak.

TRANSFER

Beşiktaş Sompo Japan’ın yaz döneminde karşılaştığı en büyük sorunlardan birisi geçtiğimiz yıl beklentileri aşarak ses getiren kadrosunu koruma göreviydi. EuroLeague’de mücadele etmeyen ve nispeten mütevazi bir bütçesi olan bir takım olarak önemli yıldızlarını kadroda tutabilmek pek olası gözükmüyordu. Özellikle de NBA’in Avrupa basketbolundan koparttığı oyuncu sayısındaki artış da göz önüne alındığında… Ancak Beşiktaş’ın bu konuda çok başarılı bir yaz dönemi geçirdiğini söyleyebiliriz.

Her ne kadar geçtiğimiz yılki başarının önemli mimarlarından Vladimir Stimac ve Michael Roll, kariyerlerindeki bir sonraki adımı atıp EuroLeague’in yolunu tutmuş olsalar da başta Earl Clark ve D.J. Strawberry olmak üzere diğer kilit isimlerini kadroda tutmayı başardılar. Guard pozisyonunda geçtiğimiz yıl beklentileri karşılayamayan ve takımın en zayıf kısmı olarak göze çarpan Michael Thompson da takımdan ayrılan bir başka isim oldu.

Beşiktaş Sompo Japan’ın kadrosuna kattığı ilk isim ise Ufuk Hoca’yla Pınar Karşıyaka’da adeta bir destan yazarak şampiyonluk kazanan Jon Diebler oldu. Diebler geçtiğimiz yıllarda ülkemizde Anadolu Efes ve Galatasaray Odeabank formalarıyla EuroLeague’de mücadele etse de istenileni tam olarak veremedi. Yine de geçtiğimiz yıl sarı kırmızılı formayla EuroLeague’de %53,8 gibi inanılmaz bir üçlük yüzdesi yakalamayı başarmıştı. Kaldı ki geçtiğimiz sezonun Galatasaray‘ında kendisine çizilmiş çok fazla özel set yoktu. Ufuk Sarıca hiç şüphesiz Diebler’ı nasıl kullanacağını çok iyi biliyor ve ondan alacağı verim de üst seviyede olacaktır.

Siyah beyazlı ekibin kadrosuna kattığı bir diğer EuroLeague oyuncusu ise geçtiğimiz yıl Zalgiris Kaunas’ta forma giyen Augusto Lima oldu. Brezilyalı pivot için üst düzey bir savunmacı diyebiliriz. Bu noktada geçtiğimiz yıl Beşiktaş’ın yaşadığı eksikliği de giderecektir. Ancak Lima hücumda kendi pozisyonunu yaratma konusunda sıkıntılar yaşıyor ve takım arkadaşlarının yaratıcılığına ihtiyaç duyuyor. Yine de Brezilyalı pivot hazırlık döneminde takıma uyum konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadı. Takım arkadaşları onun saha içerisindeki alışkanlıklarını öğrendikçe hücumdaki etkinliği de artacaktır.

Beşiktaş Sompo Japan’ın bu yaz döneminde yaptığı bir diiğer yabancı transferi ise oyun kurucu pozisyonuna gelen Ryan Boatright oldu. Siyah beyazlıların geçtiğimiz yıl bu pozisyonda yaşadığı sıkıntılar göz önüne alındığında onun görevi gerçekten çok kritik olacak. Yıldız oyuncu gerçek bir skorer ve kendine sayı imkanı hazırlamak konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyor. Ancak birçok sayı opsiyonuna sahip siyah beyazlı ekibin topu daha fazla yönlendirebilecek bir oyun kurucuya ihtiyacı olabilir mi sorusu hala yanıt bulmamış bir soru. Bu sorunun cevabını nasıl alacağımız ise Beşiktaş Sompo Japan’ın sezon içerisindeki performansını belirleyecek önemli faktörlerden birisi olacak.

Siyah beyazlı ekip yaz döneminde Can Maxim Mutaf ve Samet Geyik’i de kadrosuna katmayı başardı. Can Maxim geçtiğimiz sezona Banvit’te çok iyi başladıktan sonra Anadolu Efes‘te biraz hız kesmişti ve tekrar çıkışa geçmek için siyah beyazlı ekibe geldi. Diebler’la birlikte Beşiktaş’ın geçtiğimiz yıl sorun yaşadığı net şutör eksikliğini kesinlikle gidereceklerdir. Samet Geyik ise uzun sezon içerisinde rotasyonda kendisine yer bulacaktır. Özellikle Clark’ın sakatlığı nedeniyle forma giyemeyeceği önümüzdeki 3-4 hafta Samet için hayati bir önem taşıyor. Bu bölümde iyi bir performans gösterebilirse sezon içerisindeki dakikaları da artacaktır.

GENEL GÖRÜNÜM

 Beşiktaş Sompo Japan geçtiğimiz sezonki kadrosunun büyük çoğunluğunu korumayı başarsa da 1 ve 5 numara pozisyonlarına gelen takviyeler takıma yeni bir ekip hüviyeti katıyor. Ufuk Hoca’nın kafasındakileri sahaya tam olarak yansıtabilmeleri için hala zamana ihtiyaçları var ve Clark’ın sakatlığı da bu uyum sürecinin uzaması sebebiyle daha da kötü olacak.

Siyah beyazlı ekibin geçtiğimiz sezona kıyasla daha da geniş bir rotasyonu var. Bu da üç kulvarda mücadele edecek bir takım için önemli bir artı. Geçtiğimiz yıl topu çok iyi dolaştıran ancak zaman zaman boş şutları değerlendirme konusunda sıkıntı yaşan Beşiktaş Sompo Japan, Diebler ve Can gibi iki net şutörün gelişinin ardından bu konuda herhangi bir problem yaşamayacaktır. Bu iki oyuncunun saha içerisinde yer aldığı dakikalar da diğer oyunculara alan açacaktır ki Strawberry, Boatright, Clark gibi bire bir oynamayı seven oyuncular bu alanlarda daha verimli olabilir.

Beşiktaş’ın yüksek tempoda daha verimli olduğu bir gerçek. Lima’nın gelişi bu açıdan da önemli çünkü Brezilyalı pivot iyi bir ribauntçu ve ribauntları net alabilmesi sayesinde siyah beyazlıları etkili geçiş hücumlarına çıkartabilir. Diebler ve Can’ın gelmesi de işin sete sete döndüğü zamanlarda Beşiktaş’ın hücumunun daha üst seviyede olmasını sağlayacaktır. Keza Boatright‘ın deliciliği de geçtiğimiz sezon Thompson’dan bu yönde bir katkı alamayan Beşiktaş için çok önemli olacak. Roll ve Thompson aynı anda sahada olduğu zaman delicilik işleri tamamen Strawberry‘e kalıyordu ve o da oyun içinde iniş çıkışlar yaşadığında Beşiktaş da çok zorlanıyordu.

Yazının ilk kısımlarında da belirttiğim gibi Beşiktaş Sompo Japan’ın sezon içerisindeki performansında Ryan Boatright’ın hayati bir rolü var. Eğer yıldız oyuncu, takım arkadaşlarını da oyunun içine katmanın bir yolunu bulamazsa, ki bu konuda önceki sezonlarda bir eksiği vardı, o zaman Beşiktaş’ın hücumunda sıkıntılar oluşabilir. Siyah beyazlıların geçtiğimiz sezonki en büyük şanslarından birisi Michael Roll gibi oyun aklı çok yüksek bir oyuncuya sahip olmasıydı. O sahada olduğu zaman Beşiktaş daha derli toplu bir görüntü çiziyordu. Ancak bu sezon öyle bir lüksü yok ve başta Boatright olmak üzere Strawberry ve Kenan’ın takım arkadaşlarını da oyunun içerisinde tutmaları gerekiyor.

Beşiktaş Sompo Japan geçtiğimiz sezon da ligin en iyi savunma takımlarından birisiydi. Augusto Lima gibi önemli bir savunmacının kadroya katılması da bu konuda siyah beyazlı ekibe olumlu etki yapacaktır. Diebler’ın da Karşıyaka günlerinden Ufuk Hocanın bol tuzaklı savunma sistemine aşina olduğunu düşünürsek yenilerin uyum süreci daha hızlı olacaktır. Ufuk Sarıca geçtiğimiz sezon savunmada zayıf halka olan Michael Thompson’ı ön alan baskısının ardından köşelere yerleştirmiş ve onun savunmadaki defolarını minimuma indirmişti. Bu sezon Boatright’a da benzer bir yöntem uygulayabilir.

Ufuk Hocanın elinde sistemini yakından tanıyan birçok oyuncu var ve bu da Beşiktaş Sompo Japan’ın geçtiğimiz sezona kıyasla daha gelişmiş bir versiyonunun sahada olacağının göstergesi.