Kartal Kanatlarını Açtı: Beşiktaş Sompo Japan

04/Ara/17 15:15 Aralık 4, 2017

Bugra Uzar

04/Ara/17 15:15

Eurohoops.net

Beşiktaş Sompo Japan son dönemde gösterdiği performansla parmak ısırtıyor. Biz de Eurohoops Fırın olarak bunun sebeplerini inceledik!

by Buğra Uzar/ buzar@eurohoops.net

Geçtiğimiz sezon Basketbol Süper Ligi’nde final oynayarak büyük bir başarı elde eden ve bu seneye dair beklentileri yükselten Beşiktaş Sompo Japan, sezona sakatlıkların da etkisiyle yavaş başlamıştı. Ancak ritmini bulan siyah beyazlı ekip, Anadolu Efes’i de devirerek ligde ve Avrupa’da üst üste 10. galibiyetini almayı başardı! Beşiktaş‘ın yükselişindeki sebeplere geçmeden önce sezon başındaki bocalamanın nedenlerini incelemekte fayda var.

Beşiktaş geçtiğimiz sezonki kadrosunun büyük bir kısmını korumayı başardı ancak bazı kritik değişiklikler de yaptılar. Bu kritik değişikliklerin başında takımın dümenine geçen yeni oyun kurucu Ryan Boatright vardı. Hali hazırda oturmuş bir takıma girmek oldukça zorken oyun kurucu olarak girmek daha da zor çünkü o oyun kurucunun birbiriyle oynamaya alışmış bir takımın dinamiklerini öğrenmesi ve her oyuncunun alışkanlıklarını benimseyerek onları doğru şekilde kullanması gerekiyor. Bu açıdan Boatright‘ın zamana ihtiyacı vardı ancak sezonun hemen başında sakatlık yaşaması onun bu alışma sürecinin uzamasına sebep oldu. Takımın diğer oyun kurucusu Kenan Sipahi‘nin de EuroBasket’ten kalan sakatlığı nedeniyle %100 performans verememesi de Beşiktaş’ın organizasyon anlamında büyük sıkıntılar yaşamasına sebep oldu.

Geçtiğimiz sezon takımın skor yükünü çeken Earl Clark‘ın da sakatlığı nedeniyle uzun bir süre sahalardan uzak kalması da Beşiktaş’ın hücumunu fazlasıyla olumsuz etkiledi. Siyah beyazlılar değişken savunmalara karşı reaksiyon vermekte zorlanırken özellikle oyun aklıyla sahada adeta çift guardla oynuyormuş hissi veren Roll ve hem sırtı dönük oyunuyla hem de hücum ribauntlarıyla takımına önemli katkılar yapan Stimac‘ın yoklukları fazlasıyla hissedildi. Boatright’ın geri döndükten kısa süre sonra tekrar sakatlanması da bu adaptasyon sürecini iyice uzatırken siyah beyazlılar özellikle iç sahada oynanan Avellino ve Yeşilgiresun maçlarında hiç beklemediği kayıplar aldı.

Beşiktaş Sompo Japan’ı olumsuz etkileyen bir başka faktör ise Akatlar Arena’nın büyük ölçüde boş olmasıydı. Geçtiğimiz sezon taraftarının da büyük desteğiyle Ufuk Sarıca‘nın  dediği gibi “Akatlar’ı bir kale haline getiren” Beşiktaş, iç sahada önemli galibiyetler almıştı. Ancak bu sezon Anadolu Efes karşılaşmasına kadar istediği ve hak ettiği desteği aldığını söylemek zor. Bu da bazı noktalarda konsantrasyon kaybının yaşanmasına ve Beşiktaş’ın kolay kazanacağı maçları zora sokmasına hatta kaybetmesine neden oldu. Ufuk Sarıca ve siyah beyazlı oyuncular da birçok kez taraftarları maça davet etmiş ve destek beklediklerini söylemişti. Bu konu özelinde Anadolu Efes maçı bir dönüm noktası olabilir ve dolu tribünler önünde alınan bu güzel galibiyet Beşiktaş taraftarlarını da sezonun geri kalanında salona çekebilir.

Beşiktaş Sompo Japan’ın bu müthiş yükselişinin en önemli sebebiyse tartışmasız Ufuk Sarıca. Geldiği andan itibaren Beşiktaş basketbolunun gidişatını değiştiren başarılı koç, bu sezon da yine takımının kontrolünü tamamen elinde tutuyor. Zaman zaman maç içinde dahi pozisyon pozisyon oyuncularına neler yapacaklarını gösteren Sarıca, takım içerisinde yarattığı arkadaşlık ortamıyla da başarıya giden yolda siyah beyazlılara önemli bir avantaj kazandırıyor. Nitekim Beşiktaş’ın geçtiğimiz sezon çok iyi bir performans gösteren kadrosunu korumasındaki en büyük faktörlerden birisi de Ufuk Sarıca’nın varlığıydı. D.J. Strawberry ve Earl Clark gibi hali hazırda EuroLeague’den talipleri olan yıldız isimler takımda kalırken bu isimlerin yanına Augusto Lima ve Jon Diebler gibi EuroLeague oyuncuları dahil edildi. Keza geçtiğimiz sezonki büyük çıkışlarıyla milli takıma kadar yükselen Sertaç Şanlı, Kenan Sipahi ve Erkan Veyseloğlu‘nun yola Beşiktaş’la devam etmesi ve Semih Erden’le Can Maxim Mutaf gibi önemli yerli oyuncuların takıma katılmasında da takımın başında Ufuk Sarıca’nın olmasının payı büyük.

Son dönemin en iyi geliştirici antrenörlerinden birisi olan Ufuk Sarıca, birlikte çalıştığı birçok oyuncunun kariyerine çok önemli dokunuşlar yaptı. Örnek vermek gerekirse Bobby Dixon, D.J. Strawberry, Kenny Gabriel, Vladimir Stimac, Michael Roll gibi isimler Ufuk Sarıca’yla çalıştıktan sonra çok daha iyi ve özgüvenli oyuncular haline gelip EuroLeague seviyesine çıkmayı başardılar. Nitekim özellikle geçtiğimiz sezon hem Beşiktaş’ta hem de milli takımın başında yerli oyuncuların gelişimine de çok olumlu yönde etki etti. Tüm bunlar siyah beyazlılar için gelecekte işlerin daha da güzel olacağını gösteren önemli işaretler.

Sarıca’nın hem maç öncesi hazırlıklarına hem de oyun içerisindeki müdahalelerine de ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Ufuk Sarıca geldiğinden bu yana Beşiktaş’ın maç önü hazırlıklarını en iyi yapan ekiplerden biri olduğu aşikar. Bunu siyah beyazlıların rakibe göre değişkenlik gösteren oyun planlarından da görmek mümkün. Bir maçta yüksek tempolu oynayan ve hücumuyla ön plana çıkan Beşiktaş görürken birkaç gün sonra oynanan bir maçta daha kontrollü ve savunmasını ön plana çıkartan bir Beşiktaş görmemiz çok olası. Bu da rakipler için Beşiktaş’ı tahmin edilemez bir takım haline getiriyor.

Ufuk Sarıca’nın maç içi hamleleri de takdire şayan. Başarılı koç birçok maçın gidişatına doğrudan etki etmeyi başardı. Sakatların da takıma katılmasıyla birlikte oldukça geniş sayılabilecek bir rotasyona sahip olan Beşiktaş’ın bu rotasyonunu şu ana kadar oldukça iyi kullanan Sarıca, farklı beşlerle de yüksek verim almayı başarıyor. Oyun içerisinde de ön alanda yaptığı şok presle rakibin organizasyonunu bozan Sarıca, hücumda da iç-dış dengesini iyi ayarlayarak takımının maçların kontrolünü eline almasını sağlıyor.