Michael Jordan’ın Elini Sıkmak: Majesteleri ile Bilinmeyen Tanışma Hikayeleri

17/Şub/23 06:12 Şubat 17, 2024

admin69

17/Şub/23 06:12

Eurohoops.net

Yakın çevresi, takım arkadaşları, koçları ve birçok kişinin ağzından: Michael Jordan’ın hikayesi…

by Joe Vardon, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 15 Nisan 2020 tarihinde TheAthletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir.

Bir haziran akşamında Chicago doğumlu Dwyane Wade, memleketinde düzenlediği partide Miami Heat tarafından 2003 Draftının beşinci sırasında seçilmesini kutluyordu. Partinin ilerleyen anlarında Michael Jordan’ın partiye geldiğini öğrendi. Ancak efsane isim içeriye giremiyordu…

Chicago’lu tecrübeli gazeteci Sam Smith, Jordan’ın bütün kariyerini yakından takip etti. Smith, Michael Jordan’ın evinin oturma odasında 1984 yılında yaptıkları röportaj esnasında majestelerinin ona söylediği şeyi hala unutamıyor…

Ron Harper’ın da Jordan ile tanışması aynı evde gerçekleşmiş. Evdeki herkesin kart oynadığı sırada Harper masadan kalkıp efsane oyuncunun gardırobuna doğru ilerlemiş ve alabildiği kadar Nike eşofmanı alarak oradan ayrılmış…

ESPN’in heyecanla beklenen ve Chicago Bulls hanedanlığının son şampiyonluğunu –Michael Jordan’ın Bulls formasıyla geçirdiği son sezon- anlatan The Last Dance belgeselinden önce The Athletic, Michael Jordan’ın arkadaşlarına, eski takım arkadaşlarına, patronlarına, rakiplerine tek bir soru sordu: Michael ile tanışmak nasıldı?

Aldığımız cevaplar kişilerine Jordan ile tanıştığı döneme göre değişiyordu. Bugün Jordan; 57 yaşında bir milyarder, Charlotte Hornets’in sahibi, bir iş adamı, Basketbol Şöhretler Müzesine girmiş emekli bir ikon, basketbol oyununun büyük olasılıkla gördüğü en büyük oyuncu ve son 30 yıl boyunca dünya üzerinde en çok basketbol ayakkabısı satan isim…

Ancak Jordan’ın North Carolina’da ilk yılını geçirdiği, Chicago’da bir çaylak olduğu, NBA MVP ödülünü yeni kazandığı, ilk şampiyonluğuna ulaştığı ve hatta Chicago’daki bir gece kulübüne giremediği zamanlar da vardı.

Dwyane Wade, Chicago’da doğup Michael Jordan’ı idolize ederek yetişmiş ve NBA tarihinin en büyük oyuncularından biri olmayı başarmış bir isim. Wade’in Jordan ile tanışması da draft edildikten sonra düzenlediği partide gerçekleşmiş:

Heat tarafından yeni draft edilmiştim ve Chicago’ya döndükten sonra büyük bir parti düzenliyordum” diyor Wade. “Parti iyice hızlanmaya başlamıştı. İlerleyen anlarda kuzenimin gelip bana ‘Jordan burada ama içeri girmesine izin vermiyorlar’ dediğini hatırlıyorum. ‘Ne? Benimle dalga geçme’ demiştim. O da çok ciddi olduğunu ‘Ciddiyim oğlum. Michael Jordan dışarıda ve yanında yaklaşık 50 kişi var ama onu içeri almıyorlar’ dedi”

“Biz de, daha  sonra kapıya doğru koştuk. Görevlilere ‘Jordan’ı niye içeriye almıyorsunuz?’ diye sordum ve ödeme yapmadığını söylediler. Motorunun üstünde bekleyen Jordan’ın yanına doğru ilerledim, etrafında yaklaşık 30 kişi vardı. Büyülenmiş gibiydim. ‘Sadece uğrayıp tebrik etmek istedim’ dedi. Geldiği için teşekkür ettim ve içeri girmek isteyip istemediğini sordum. Teşekkür etti ve motorunu sürerek gecenin karanlığına karıştı”

NBA’de 17 sezon oynayan ve beş kez All-Star seçilip bir de şampiyonluk kazanan Chauncey Billups, 1997 sezonunda Michael Jordan’a karşı oynadığı ilk maçı şöyle hatırlıyor:

“Birkaç sezon öncesine kadar odamda Michael Jordan posterleri vardı ve şimdi profesyonel kariyerimin ilk maçında Jordan ile oynuyordum. Boston’de Chicago Bulls’u ağırlıyorduk. Michael Jordan’ın etkisi altına girmiştim ve sadece onu izliyordu. Dennis Rodman’ın faul kullandığı sırada üçlük çizgisinin dışında yan yana dizilmiştik.