FIBA EuroStars: Avrupa Basketbolunun 4 Yıllık All-Star Aşinalığı

12/May/20 10:02 Mayıs 12, 2020

admin69

12/May/20 10:02

Eurohoops.net

FIBA EuroStars bundan 24 yıl önce ilk kez İstanbul’da gerçekleştirilmişti. Eurohoops Fırın da bu organizasyonun tarihi kronolojisi ışığında kıtada bıraktığı izlerle huzurlarınızda…

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Yakın dönemde CSKA Moskova’nın artık bir EuroLeague efsanesi haline gelen pivotu Kyle Hines, ligin kendine özgü bir All-Star organizasyonu düzenlemesinin marka değerine sağlayacağı katkıya değindiği birkaç önemli, üzerinde tartışılması gereken tweet atmıştı.

ABDli oyuncu düşüncelerini açıklarken böyle bir uygulamanın düzenlenerek hayata geçirilmesine yönelik engel teşkil eden tek şeyin yoğun takvim olduğunu söyleyip argümanlarını ligdeki nispeten zayıf takımlarının oyuncularının perspektifinden şöyle güçlendirmişti:

“Bu fırsat ayrıca sürekli Final Four yapamayan oyuncuların bireysel olarak oyunlarıyla tanınırlıklarını artırmaları için önemli bir platform oluşturabilir.”

Ligde ilk olarak 10 yıl önce yer almaya başlayıp Avrupa’da oynanan basketbolun yapısına, şekline şemaline en az bu kıtanın sakinleri kadar hakim olan ve NBA All-Star gibi yıllar yılı tüm gezegene yayılmış bir kültürü tanıyan bir ismin bu mesele hakkında öne sürecekleri epey önemli olmalı…

FIBA – ULEB ayrılığı öncesindeyse zaten halihazırda bu bağlamda epey sevilen bir etkinlik, çatlama sürecini süsleyen resmi bir All-Star organizasyonu olarak FIBA EuroStars denemeleri hayata geçirilmişti.

Peki, Avrupa’nın tamamen yabancı olduğu bu All-Star basketbolu nasıl vuku bulacaktı? İlgi görecek miydi sahiden de?

İlk olarak 1996-97 sezonunda düğmeye basıldı. İlk ev sahibi İstanbul olan ve Avrupa basketbolu tarihinin o yıllardaki en büyük yıldızlarını bir araya getiren EuroStars, Efes Pilsen’in Koraç Kupası şampiyonluğuyla alevlenen Türk basketbolu metası açısından büyük hamlelerden biriydi.

Sporun genel Avrupa’da çizilen hudutları içerisinde değerlendiğimizde ise kıtadaki en iyi basketbolcuların her yıl farklı bir lokasyonda toplanarak bunun buralarda da mümkün olabileceğini göstermeleri açısından önemliydi.

Kendi perspektifimden bakmam gerekirse NBA ve yerel liglerde düzenlenen All-Star organizasyonlarını gereksiz buluyorum ve açıkçası EuroLeague’in muhtemel bir etkinlik fikrine de şahsen olumlu yaklaşacağımı söyleyemem.

Yani bu tarz etkinliklerin sezonun akışında sporcular için sağlıklı olmayacağı gibi inandığım çeşitli sebepleri var. Bir profesyonel futbolcunun halı saha maçında sakatlanması ne kadar amatör işse bir basketbolcunun All-Star maçında sakatlanması da o kadar abes kaçar.

Bunu bilen sporcular da tıngır mıngır ilerleyen bir kalıba soktukları organizasyonu izlemesi çok daha zor ve dayanılmaz hale getiriyorlar. Bu noktada kesinlikle onları suçlayamayız.

Kaldı ki Avrupa’da yıllık All-Star organizasyonu düzenleyen yerel liglerin bu konudaki tutumu da önemli olacaktır. Zaten çok yoğun olan takvimde oyuncuların ikişer All-Star müsabakası sebebiyle normal sezonunun iki hafta uzaması sürdürülebilir olmadığı gibi lokal federasyonları bu organizasyonlardan elde edilen gelirlerin kaybından caydırmak da zaten FIBA ile Euroleague’in sıkıntılarının devam ettiği bir dönemde kolay olmayabilir.

Misalen Dejan Bodiroga’nın Real Madrid‘de forma giydiği dönemlerde ACB’nin kendisine FIBA EuroStars’a katılması yönünde izin çıkarmadığı biliniyor.

Fakat Hines’ın EuroLeague markasını global niteliğe taşıyacak bir şekilde bunun düzenlenerek, kısıtlı sezon ödüllerinden nasibini alamayan 20’ye yakın o yıl harika işler yapan oyuncunun böyle ödüllendirilmesi argümanını da anlayabiliyorum.

İlk Adım

Tekrardan asıl konumuz FIBA EuroStars’a dönecek olursak ilki İstanbul Abdi İpekçi’de ve sırasıyla Tel Aviv, Berlin, Moskova şehirlerinde gerçekleştirilen kıtanın resmi All-Star’ı olarak 1996 yılının 30 Aralık’ında start aldı.

O hafta sonuna Türk takımlarından Efes‘in Petar Naumoski’si, Ülker’in Orhun Ene’si ve Fenerbahçe‘nin İbrahim Kutluay’ı davet edilmişti. Sonrasında Naumoski ve Kutluay, EuroStars’ın 4 yıllık tarihinde 3’er kez seçilme onuruna erişecekti.

ASVEL’in ABDli guardı Delaney Rudd, finalde Vasily Karasev’i mağlup ederek ilk 3 Sayı Şampiyonu olarak tarihe geçiyordu.

Doğu ve Batı şeklinde ayrılan iki ekibin mücadelesinde Olympiacos başantrenörü Dusan Ivkovic ve Real Madrid‘den Lolo Sainz görev yaptı.

Takım kadroları ise şu şekildeydi:

Doğu Kadrosu: David Rivers, Panagiotis Fasoulas, Petar Naumoski, Nikos Ekonomou, Sergei Bazarevich, Jure Zdovc, İbrahim Kutluay, Predrag Drobnjak, Randy White, Evgeni Kisurin, Orhun Ene

Batı kadrosu: Zoran Savic, Carlton Myers, Zeljko Rebraca, Conrad McRae, Walter Magnifico, Sasa Obradovic, Marko Milic, Delaney Rudd, Yann Bonato, Henning Harnisch, Ronny Bayer

Mavi formalı Doğu ekibi, beyaz formayı giyen Batı ekibini 117-114 mağlup ederken maçta iki uzun Panathinaikoslu Nikos Ekonomou (25 sayı) ve Virtus Bolognalı Zoran Savic’in (30 sayı) skorer oyunları arasından sıyrılan David Rivers, FIBA EuroStars’ın ilk MVP’si olmaya hak kazanıyordu.

O maçın önemli bir bölümünün kaydını buradan izleme şansınız var: