Carlos Arroyo: Sahaların Liderinden Reggaeton Krallığına Uzanan Kariyer

02/Haz/20 09:39 Haziran 2, 2020

admin69

02/Haz/20 09:39

Eurohoops.net

Carlos Arroyo, başarılarla dolu basketbol kariyerinin ardından yeni ufuklara yelken açmış durumda…

by Yaron Weitzman, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 29 Mayıs 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir. 

Carlos Arroyo çok iyi bir basketbolcuydu. 2004 yılında A.B.D. milli takımını mağlup ederek son 16 yılındaki ilk Olimpiyat mağlubiyetini yaşatan Porto Riko milli takımında yer alan Arroyo, aynı zamanda iyi bir NBA kariyerine de sahipti. NBA’de oynadığı 9 sene boyunca sadece 6.6 sayı ortalamasıyla oynasa da Arroyo, 2010-11 yılında LeBron James’in Miami Heat’te oynadığı ilk sezonun büyük kısmında takımın ilk beş oyun kurucusuydu.

Arroyo’nun kariyeri o dönemden itibaren düşüşe geçti. 2011’in ilkbaharında NBA’deki son maçını oynayan Arroyo, kariyerine Avrupa’da devam ettikten sonra geçtiğimiz yaz Big 3 turnuvasında mücadele ediyordu.

Ancak Arroyo’nun basketbol dışında da önemli yetenekleri varmış. Şu anda dünya çapındaki en büyük reggaeton yıldızlarından birisi olan Arroyo, geçtiğimiz Mart ayında kendi alanlarında gayet popüler olan Zion & Lennox ikilisiyle “Baila Reggaeton” isimli bir çalışma yayınladı. 2010 yılından beri Arroyo’nun yayınladığı ilk proje olan bu çalışma, YouTube’da 4.6 milyondan fazla hit aldı. Dwyane Wade ve eşi Gabrielle Union ile Reggaeton yıldızı Nicky Jam gibi isimler bile bu şarkıyla dans ederken videolarını paylaştılar.

“İnsanlar beni gördüklerinde ilk olarak bir basketbol oyuncusu akıllarına geliyor.” diyor Arroyo. “İnsanlara bundan çok daha fazlası olduğumu göstermekten keyif alıyorum.”

Müzik, Arroyo’nun çocukluğunun büyük bir parçasıydı. Arroyo’nun Phill Collins ve Lionel Richie hayranı olan babası, beş çocuğuna 1980’li yılların Amerikan rock ve pop müziğini sık sık dinletiyordu. Arroyo’nun yaşı ilerledikçe müzik tercihleri de değişmeye başladı. İlk olarak rap müziğine yönelen Arroyo; Nas, 2Pac ve Jay-Z gibi şarkıcıları dinliyordu. Daha sonra Porto Riko’daki çoğu genç gibi Arroyo’nun da ilgisi Daddy Yankee ve Vico C gibi reggaeton sanatçılarına kaymıştı.

Babası reggaeton müziğinden çok hoşlanmıyormuş. Babasının sürekli, “böyle sözleri olan şarkılar dinlenmez” dediğini hatırlıyor Arroyo. “O yüzden istediğimiz müziği dinleyebilmek için babamın işe gitmesini beklerdik.” Arroyo, radyodan dinlediği şarkıları kaydetmeye ve arkadaşlarıyla düzenledikleri yetenek gösterilerinde performanskar sergilemeye başlamış. Bazen kendi şarkı sözlerini de yazan Arroyo, “Aslında şarkılarda çok bir şeyden bahsetmiyordum. Genellikle bir gece kulübünde olduğumdan ya da bir kadından bahsediyordum” diyor.

2008 yılında Arroyo, İsrail’de yaşıyordu ve hayatı boyunca hiç sahip olmadığı kadar boş zamanı vardı. NBA’de sekiz sezon oynadığı dönemde haftada ortalama dört maç oynamak zorundaydı. Ancak Maccabi Tel Aviv ile anlaştıktan sonra haftada 2 maçtan fazla oynadığı olmuyordu. Arroyo’nun günlerini geçirebileceği bir uğraşa ihtiyacı vardı.

Tel Aviv’de bir stüdyo bulan Arroyo, “O kadar kötüydüm ki stüdyodaki ses mühendisi sürekli bana kızıyordu” diyerek o günleri hatırlıyor. Ancak Arroyo, kendi şarkılarını yazmaktan vazgeçmemiş. O sezonun sonunda Heat ile anlaşan Arroyo, Miami’ye gittikten sonra o bölgedeki popüler şarkıcılardan birisi olan Yomo ile temasa geçmiş. İkili beraber “Se Va Conmigo” isimli bir şarkıyı piyasaya sürmüşler ve bu eser Billboard’un Latin Dijital Şarkıları listesinde 45. sıraya kadar yükselmeyi başarmış. Aradan çok uzun bir süre geçmeden Arroyo’nun Heat’teki takım arkadaşları şarkının İspanyolca şarkılarını söyleyerek Arroyo’nun klipteki hareketlerini taklit etmeye başlamışlar. Arroyo, bir gün Heat’in başkanı Pat Riley’nin bile antrenmana gelirken en iyi reggaeton tonlamasıyla dans ettiğini hatırlıyor.

“Pat’in dans edebildiğini biliyordum. Ancak Pat’i reggaeton şarkılarına dans ederken görmek cidden başka bir deneyimdi” diyor Arroyo.

Bu andan itibaren başka yerel sanatçılar da Arroyo ile birlikte çalışmak istemiş fakat Porto Rikolu oyuncu bir türlü aradığı fırsatı bulamamış. O dönemde Heat ile sahip olduğu kontratı garanti olmayan Arroyo, 2011 yılının ilk aylarında Miami ekibi tarafından serbest bırakıldı. Boston Celtics, Arroyo serbest kaldıktan sonra oyun kurucuya sözleşme teklif etse de tecrübeli oyun kurucu Boston’da da kalıcı olamadı. Sonraki birkaç sezon boyunca Arroyo, basketbol kariyerini Porto Riko, Türkiye ve İspanya’da devam ettirirken müzik kariyerini de beklemeye almak zorunda kaldı.

“Basketbol benim ekmeğimi kazandığım alan. Finansal anlamda devamlılığımı orada sağlamak istiyordum.” diyor Arroyo. “Doğru şekilde yapamayacağımı hissettiğim sürece de müzik yapmak istemiyordum”

Arroyo’nun eşi Xiomara Escobar, partnerinin planlı programlı çalışmayı seven birisi olduğunu “O gerçekten metodsal olarak ilerleyen birisi. Yeni bir şeyler yaparken iyice düşünüp taşınmadan işin içine atlamayı sevmiyor” diyerek anlatıyor.

2016 yılında Arroyo, basketboldan emekli olmaya karar verdi ve ailesiyle birlikte Miami’ye yerleşti. Arroyo, Miami’de birçok Latin müziği icra eden sanatçıyla arkadaşlık kurdu. Genellikle beraber geçirdikleri zamanlarda Arroyo’nun arka bahçesinde basketbol oynadıktan sonra gün boyunca müzikle ilgili sohbet ediyorlar.

Ancak Arroyo’nun hayatı da fazlasıyla yoğundu. Üç çocuğu olan Arroyo, bir yandan da Porto Riko Basketbol Federasyonu’nda görevliydi. Basketbol kariyerinin bir sonraki adımında ne yapacağını çözmeye çalışıyordu.

“Sürekli ‘önümüzdeki yaz daha fazla müzik yapacağım; önümüzdeki yıl müzik yapacağım’ diyordum” diyerek durumunu anlatıyor Arroyo. “Ancak yaz dönemi gelip bittiğinde hiçbir şey yapmamış oluyordum.”

Bunun yanında Arroyo’nun müzik kariyeriyle ilgili başka sıkıntıları da vardı. “Se Va Conmigo” parçasını Arroyo kendi yayınlamış ve şarkının yapım aşamasında mix, prodüksiyon ve dağıtım gibi masrafları da kendi cebinden karşılaşmıştı. “Bunu bir daha yapmamak konusunda kararlıydım” diyor Arroyo. “Eğer bir daha müzik yapacak olursam bunu bir plak şirketiyle anlaşarak yapacaktım. Ancak plak şirketinin benim müziğimi kendi  boş zamanımda yapmama da izin vermesi gerekiyordu. Kendimi tamamen müziğe adayarak hayatımdaki diğer alanları boşlayamazdım.”

Ancak zaman geçtikçe Arroyo, elindeki fırsatı kaçırmaya başladığını hissetmiş. NBA’e kadar uzanan macerasını düşünürken aklına ikiz kardeşi Alberto gelmiş. Alberto ve Carlos, ergenlik yıllarında basketbol oynamak amacıyla Porto Riko’dan ayrılıp Georgia’daki bir bakıcı ailenin yanına yerleşmiş. Burada oyuncu gözlemlerinin gözü önünde olacaklarını düşünüyorlarmış. Ancak Georgia’ya gittikten birkaç hafta sonra Alberto, evini özlediği için Porto Riko’ya geri dönmüş ancak Carlos Georgia’da kalmaya devam etmiş.

“Çünkü benim hayallerim, korkularımdan çok daha büyüktü” diyor Arroyo. Müzik kariyerine de bu şekilde yaklaşması gerektiğinin farkına varmış.