by Vladimir Stankovic, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 19 Haziran tarihinde EuroLeague’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Bu yazıya başlamamın en iyi yolu, bu yazıyı ithaf ettiğim ve tarihin en başarılı Fransız oyuncusu olan, 1990’lı yılların başında Limoges’in koçluğunu yapan Boza Maljkovic’in bana daha önce anlattığı bir hikayeyi paylaşmaktan geçiyor.
“Limoges’e gittiğim zaman sıfırdan bir takım kurmam gerekiyordu.” demişti Maljkovic. “Değişik sebeplerle bir önceki sezonu bitiren sekiz oyuncudan sadece bir tanesi bir sonraki senede de kadroda yer alacaktı. O da Richard Dacoury’ydi. Fiziksel potansiyeli, çalışma ahlakı ve sahip olduğu kazanma karakteri sayesinde benim çok beğendiğim bir oyuncuydu. Bu tarz bir oyuncuyu her takım kadrosunda görmek ister. Aynı zamanda çok iyi İngilizce konuşuyordu ve kadromuzda Michael Young ile Jure Zdovc gibi oyuncular bulunduğu için bu hayati önem taşıyordu.”
“Bir gün bana Richard Docaury’nin isminin verildiği bir okula gitmem gerektiği söylenmişti çünkü o emekli olmaya karar vermişti. Onu bu kararından vazgeçirmek için çok uğraşmıştım. O dönemde 32 yaşındaydı ve fiziksel durumu sayesinde birkaç yıl daha oynayabileceğini düşünüyordum. Ayrıca savunmamızı onun üstüne kuruyorduk. Büyük olasılıkla Dacoury, kariyerim boyunca koçluk yaptığım en atletik oyuncuydu. Neyse ki onu emekli olmaktan vazgeçirebildim ve bunu yapabildiğim için bugün bile şükrediyorum.”
Bu kararın en büyük getirisi, 15 Nisan 1993 tarihinde Atina’da karşımıza çıkmıştı. Limoges, Toni Kukoc’un liderlik ettiği Benetton Treviso’yu 59-55 mağlup ederek Avrupa şampiyonluğuna ulaşıyordu. Final maçından iki gün önce oynanan yarı final maçında Limoges, turnuvanın diğer favorisi Arvydas Sabonis’li Real Madrid‘i 62-52 mağlup etmişti. Ben de bu maçları takip etmek için Atina’daydım. Hayatım boyunca düzenlenen 24 Final Four’un 20’sini yerinde takip ettim ve büyük olasılıkla bu karşılaşmalar o güne kadar yaşanan en büyük sürprizdi. Günümüzde çoğu insan Maljkovic’e oynattığı “anti-basket” sistemi yüzünden hak ettiği değeri vermiyor. Maljkovic’in sistemi düşük tempoya ve rakiplerini düşük skorda tutmaya dayanıyordu. Ancak profesyonel sporlardaki en büyük amaç, kazanmaktır. Maljkovic de “madenciler” yakıştırmasını yaptığı takımlarla bunu başarmıştı. Onun takımlarını hem teknik hem de psikolojik açıdan iyice değerlendirmek gerekiyor. Onun oyuncularından verim almak için izlediği taktikler, her koçun örnek alması gereken metotları da içinde barındırıyordu. Dacoury de 2008 yılında EuroLeague’in 50. yıl dönümünde Madrid’deki Final Four’da onurlandırılırken bu fikre katıldığını dile getirmişti.
“Koçumuz bizim üzerimizde psikolojik açıdan çok büyük iş başarmıştı.” ifadelerini kullanmıştı Dacoury. “Bunun sonradan farkına varabildim. Şu anda bizim kendimize güvenmemizde çok büyük iş başardığını söyleyebiliyorum. O çok sakin bir koçtu. Sürekli gülümserdi ve üstümüzde hiç baskı yaratmazdı. Bize her zaman keyif almak için basketbol oynamamızı söylerdi.”
Real Madrid ve Benetton karşısında sürpriz sonuçlara imza atmadan önce Limoges, turnuvanın ön eleme turunda Guildford Kings‘i elemişti. Grup aşamasında ise PAOK Thessaloniki’nin arkasından 7-5’lik derecesiyle Scavlioni Pesaro, Knorr Bologna, Joventut Badalona, Cibona Zagreb ve Maccabi Tel Aviv gibi takımların üstünde yer almıştı. Çeyrek final serisinde Olympiacos karşısında ev sahibi avantajından da yararlanan Limoges, 2-1 ile turu geçen taraf oluyordu.
Dacoury, Limoges’in kaptanı olarak EuroLeague kupasını kaldıran isim olmuştu. Bu Fransız takımlarının herhangi bir spor dalında kıtanın en büyük kupasını kazandığı ilk turnuvaydı. Bundan bir ay sonra Olympique Marseille, futbolda Avrupa kupasını kazanmayı başarmıştı. Ancak ilk takım olma unvanı her zaman Limoges’e ait olmaya devam edecek. Maçtan sonraki gün L’Equipe’in ilk sayfasında Dacoury’nin kupayı kaldıran fotoğrafı tam sayfa olarak yer alıyordu. Takımın önceki yıllardaki resmi renginin yeşil olmasına rağmen Dacoury’nin üstünde sarı bir forma vardı. Dacoury’nin 7 numaralı forması, emekli edildi ve Limoges Arena’nın tavanındaki yerini aldı. Bu kupa, günümüzde hala Limoges tarihinin en önemli başarısı olarak karşımıza çıkıyor.
Limoges’in Sembolü
Dacoury’nin kariyerine Lyon formasıyla başlayıp Racing Paris ile bitirmesine rağmen, Dacoury her zaman Limoges kulübüyle özdeşleşmiş bir oyuncuydu. Kulübün formasını 1978 ile 1996 yılları arasında terleten yıldız oyuncu, bu süre boyunca 8 Fransa Şampiyonluğu, 5 Fransa Kupası, 2 Koraç Kupası, 1 Saporta Kupası ve 1 EuroLeague şampiyonluğu kazandı. O doğal bir skorerdi. Savunmada ve ribaundlarda mücaelesiyle birlikte fedakarlıklarıyla da fark yaratan Dacoury, aynı zamanda sahadaki koç gibiydi. Bu özelliklerinin yanı sıra takımının skor yaratmaya ihtiyacı olduğu zaman sorumluluk almaktan da kaçmıyordu. Kariyerinin en iyi istatistiklerini 1984-85 sezonunda 18.7 sayı ve %55.9 saha içi isabetiyle yakalayan Dacoury, maç başına 5 ribaund ve 3 asist ortalamaları tutturmuştu. 1986-87 sezonunda 18.2 sayı ortalamasıyla oynayan Dacoury, 20 yıllık kariyeri boyunca sadece üç sezonda 10 sayı oralamasının altında kaldı. Kariyeri boyunca toplam 495 maçta forma giydi ve maç başına 12.6 sayı üretti.
Dacoury, Fransa milli takımıyla ilk maçını 5 Mayıs 1981 tarihinde oynadı. Küba ile oynadıkları hazırlık maçında 4 sayı kaydeden Dacoury, kariyerinde Fransa milli formasını en son 26 Haziran 1992 senesinde İsviçre karşısında giydi. Yıldız oyuncu, milli takım jübilesini ise 22 sayı ile tamamladı. Milli takım kariyeri boyunca toplam 160 maça çıkan Dacoury, maç başına 13.9 sayı üretti.
Dacoury’yi ilk kez 18 Mart 1982 tarihinde Koraç Kupası finalini izlemiştim. Limoges, Hırvatistan temsilcisi Sibenik ile karşılaşıyordu. Sibonic’in kadrosunda genç Drazen Petrovic (19 sayı) ve Marko Jaric’in babası Srecko Jaric (16 sayı) yer alıyordu. Limoges, karşılaşmayı Ed Murphy’nin 35 sayılık performansıyla 90-84 kazanmıştı. Dacoury sadece 12 sayı ile oynamıştı ama onun ne kadar potansiyelli olduğunu görebiliyordunuz. Bir yıl sonra Koraç Kupası finali, bu mücadeleinin rövanşına sahne oluyordu. Limoges, bu sefer Berlin’de oynana karşılaşmayı 94-86 kazanmıştı. Murphy, 34 sayı ile etkili olurken 16 sayı ile oynayan Dacoury takımın yıldızı haline gelmişti.
Dacory’nin kariyerinde üçüncü uluslararası kupa, 1988 yılında tarafsız sahada oynanan karşılaşmada gelmişti. Limoges, Joventut Badalona’yı 96-89 yenerek şampiyonluğa ulaşırken Dan Collins 28 sayı ile maçın yıldızı oluyordu. 33 dakika oynayıp 8 sayı üreten Dacoury’nin katkıları ise istatistik kağıdının çok ötesindeydi.