Juan Antonio San Epifanio: Yugoslav Bilekli İspanyol

11/Eyl/20 15:28 Eylül 11, 2020

admin69

11/Eyl/20 15:28

Eurohoops.net

“Avrupa Basketbolunun 101 Büyüğü”, 2018 yılında EuroLeague basketbol tarafından hazırlanan ve 60 yıllık Avrupa basketbolu tarihi boyunca oyunu günümüzdeki noktasına getiren isimleri onurlandıran bir listedir. 1969 yılından beri Avrupa Basketbolunu takip etme şansı yakalayan yazar Vladimir Stankovic, oyuncuların hikayelerini paylaşarak Avrupa Basketbolunun dünya çapındaki oyuncuları nasıl etkilediğini gözler önüne sermek istiyor.

by Vladimir Stankovic, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 26 Haziran tarihinde EuroLeague’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Epi olarak da bilinen Juan Antonio San Epifanio’nun kariyeri boyunca hiç Avrupa şampiyonluğu kazanmamış olmasına rağmen İspanyol basketbolunun efsanelerinden birisi olarak görülmesinin birçok sebebi var. Spor da tıpkı hayat gibi bazen adaletsiz olabiliyor. Ancak Epi’nin hiç Avrupa şampiyonluğu kazanmamış olmasına rağmen onun çok büyük bir oyuncu olduğunu ve saha dışında da gerçek bir centilmen olduğunu kimse inkar edemez. FIBA, Epi için bir jübile düzenleyeli tam 25 yıl oldu. Avrupa’nın en iyi oyuncularından seçilen bir grup oyuncu, o gün oynanan karşılaşmada Barcelona’yı 118-92 mağlup etmeyi başardı. Ancak maçın sonucu kimse için önemli değildi. Palau Blaugrana’da toplanan 8.000 taraftar, 19 yıl boyunca kahramanları olan oyuncuya saygılarını sunuyordu. O dönemde Olimpiyat Komitesinin başkanı olan Juan Antonio Samaranch, FIBA yönetim kurulunun bütün üyeleri ve FIBA genel sekreteri Borislav Stankovic de maçı izlemek için salondaydı. 

Çok duygusal olduğu görülen Epi, karşılaşmada sadece 5 dakika oynadı ve kullandığı iki şutta da isabet bulamadı. Ancak Epi, daha önce çoktan emekli olmuştu ve sadece bu özel gece için bir kez daha formasını giyiyordu. 1994-95 sezonunun sonunda oynadığı son resmi karşılaşmada Epi, İspanya Ligi final serisinin beşinci maçında Unicaja Malaga’yı 73-64 mağlup ederek şampiyonluğa ulaşıyordu. Kariyerindeki 7. lig şampiyonluğunu kazanarak emekli olan Epi, mücadelenin sadece son 26 saniyesinde oynamış ve kullandığı iki serbest atışı da isabete çevirerek maçı 2 sayı ile tamamlamıştı. Bu mücadeleyle birlikte Epi, muhteşem bir kariyere son noktayı koyuyordu. 

Abisinin Açtığı Yol

12 Haziran 1959 tarihinde dünyaya gelen Epi, üç çocuklu bir ailenin en küçük oğluydu. Epi’nin iki abisi de basketbol oynuyordu ve Juan Antonio da onların ayak izlerini takip etti. Ancak Epi, alt yapı kategorilerinde oynadığı Helios takımının koçu, yeteri kadar yetenekli olmadığı için onu kadro dışı bıraktığında çok büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Epi, 15 yaşına geldiğinde karşısına çıkan ikinci şansı sonuna kadar kullanmakta kararlıydı. O dönemde Barcelona, Epi’nin abisi Herminio’yu kadrosuna katmak istiyordu. Abisi de bu transferin gerçekleşmesi için tek şart koştu: Barcelona, Epi’yi de altyapısına alacaktı. Barcelona, çok içlerine sinmese de bu şartı kabul etti ve kulüp tarihinin en özel imzalarından birisini gerçekleştirmiş oldu. Epi, altyapı kategorilerinde iki yıl geçirdikten sonra 19 yıl boyunca Barcelona taraftarlarının kahramanı oldu. İnanılmaz skor katkısıyla takımını taşımaya evam eden Epi, şüphesiz ki Katalan kulübünün en karlı anlaşmalarından birisiydi. 

Epi’yi izlediğim ilk karşılaşmayı hatırlamıyorum. Ancak adını ilk kez duyduğum dönem hala aklımda. 1976 yılında düzenlenen U18 Avrupa Şampiyonası’nda üst üste üçüncü altın madalyasını kazanan Yugoslav takımının koçu Bogdan Tanjevic, turnuvadaki muhteşem oyunculardan bahsetmişti. Vladimir Tkachenko’nun adını söyleyen başarılı koç, Juan Antonio San Epifanio’nun da gelecekte büyük bir yıldız olacağını dile getiriyordu. Turnuvayı üçüncü sırada bitiren İspanya, gelecek yıllarda ülke basketboluna hizmet edecek ve Epi, Joaquin Costa, Nacho Solozabal, Fernando Romay, Juan Manuel López Iturriaga ve Josean Querejeta, gibi isimleri bünyesinde barındıran bir jenerasyon yakalamıştı. 

Eğer daha önce değilse, Epi’yi 1980 Moskova Olimpiyatlarında izlediğimi net şekilde hatırlıyorum. Turnuvanın en genç oyuncularından birisiydi ancak karşılaşmaları en skorer ikinci oyuncu olarak tamamladı. Maç başına 18 sayı ile oynayan Epi; Küba karşısında 25, turnuvanın şampiyonu Yugoslavya karşısında 22 ve Sovyetler Birliği karşısında 21 sayı ile oynamıştı. Onu izlediğiniz ilk andan itibaren doğal bir skorer olduğunu anlayabiliyordunuz. 1.98 boyundaki Epi, agresif bir oyun karakterine sahipti ve sahanın her yerinden skor üretebiliyordu. En çok dipten şut atmayı seven Epi, orta mesafeden de rahatlıkla skor üretebiliyordu. Üç sayılık atışların olmadığı dönemde oynayan Epi, eğer 1984 yılından sonra kariyere sahip olsaydı bu alanda da çok etkili olurdu. 

1980 yılından sonra Epi’yi defalarca izleme şansım oldu. 1983 yılında Fransa’da oynanan EuroBasket’te İspanya, onun yarı finalde Sovyetler Birliği karşısında attığı basket sayesinde turnuvayı ikinci olarak tamamlıyordu. 1984 yılında Los Angeles’ta düzenlenen Olimpiyat oyunlarında 18.9 sayı ortalamasıyla oynayan Epi, İspanya’yı bir kez daha ikinciliğe taşıyordu. İlerleyen yıllarda Epi’yi 1989 ve 1991 EuroBasket turnuvalarının yanı sıra 1990 Dünya Şampiyonası ve 1992 Olimpiyat Oyunlarında da izleme şansım oldu. 1991 yılından itibaren Epi’yi İspanya Ligi ve Kral Kupası karşılaşmalarında da takip ettim. Onun gösterdiği muhteşem skor performanslarının birinin ardından Yugoslavya’da kendisine “Epifanich” dendiğini söylemiştim. Buna gülen Epi, bu ismi bir övgü olarak almıştı çünkü 1970’li yıllarda Yugoslavya formasını terleten Kicanovic, Delibasic, Dalipagic, Solman, Plecas, Simonovic ve Vilfan gibi oyuncular o dönemde dünyanın en iyileri arasında yer alıyordu. Epi gerçekten doğal bir şutördü. Epi’nin oyunu; doğal yetenek, çok çalışma, fedakarlık ve hırs gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle şekillenmişti. 

Toplam 22 Şampiyonluk

1976-77 sezonunda henüz 17 yaşındayken Barcelona’nın A takımına yükselen Epi, birçok rekorun da sahibi oldu. Kulüp seviyesinde toplam 22 şampiyonluk gören Epi; 7 Lig, 10 Kupa, 2 Saporta Kupası, 1 Koraç Kupası ve 1 Kıtalararası şampiyonluk yaşadı. 1983 ve 1991 EuroBasket turnuvalarında ikincilik ve üçüncülük yaşayan Epi, 1984 Olimpiyatlarında da ikincilik görmüştü. Epi’nin ortalamaları da yıl geçtikçe yükselmeye devam etti.

  • 1976/77 – 6.6 sayı, 2.0 ribaund
  • 1977/78 – 9.6 sayı., 3.1 ribaund – Lig Kupası
  • 1978/79 – 12.0 sayı., 2.5 ribaund. – Lig Kupası
  • 1979/80 – 13.1 sayı., 4.0 ribaund. – Lig Kupası Cup
  • 1980/81 – 15.6 sayı., 3.6 ribaund. – Lig Şampiyonluğu, Lig Kupası
  • 1981/82 – 19.3 sayı., 2.1 ribaund. – Lig Kupası
  • 1982/83 – 24.1 sayı., 2.7 ribaund. – Lig Şampiyonluğu, Lig Kupası

İspanya Ligi, şu anda bildiğimiz haliyle 1983 yılında oynanmaya başladı. İspanya Ligi’nde toplam 421 maça çıkan Epi, karşılaşma başına 16.7 sayı üretmeyi başardı. Son muhteşem sezonunu 1991-92’de yaşayan Epi, 18.6 sayı – 3.4 ribaund ortalamaları yakalamıştı. Sonraki iki sezon boyunca daha az forma şansı bulan Epi, 10.9 ve 9.9 sayı ortalamaları yakaladıktan sonra kariyerini 36 yaşında yedinci şampiyonluğunu tamamlayarak noktaladı. 

İspanya milli takımı ile toplam 239 maça çıkan Epi, 3,358 sayı kaydetti. İspanya milli takım kariyeri 15 yıl 3 ay 19 gün süren Epi’nin eşi benzerini bulmak çok da kolay bir iş değil. Epi, 10 Ekim 1993 tarihinde Malaga’da Çek Cumhuriyeti ile oynanan karşılaşmada milli formayı 222. kez sırtına geçirdive Frencesco Buscato’nun rekoruna ortak oldu. Daha sonra 1994 Dünya Şampiyonası’nda da forma giyen Epi, milli takım kariyerine 15 maç daha eklemiş oldu. L’Equipe gazetesi tarafından Epi, 1980’li yılların en iyi oyuncusu seçilmişti. 

Epi’nin kariyerinin en duygusal ve muhteşem anı 25 Temuuz 1992 tarihinde geldi. Barcelona’da düzenlenen Olimpiyat Oyunlarında, olimpiyat meşalesini taşıma onuruna sahip olan Epi, 9 Ağustos tarihine kadar devam edecek oyunların açılışını gerçekleştirmişti. 

5 defa Epi’nin formasını giydiği Barcelona, Avrupa şampiyonu olmak için final mücadelelerine çıktı. 1984 yılında oynadıkları ilk finali Epi’nin 31 sayılık performansına rağmen Banco di Roma’ya kaybeden Barcelona, 1990 ve 1991 sezonlarında üst üste iki kez finallerde kaybetti. Kariyeri boyunca iki kez daha Final Four’larda mücadele eden Epi’nin Barcelona’sı, 1989 ve 1991 yıllarında ise yarı finalde elendi. Kariyerinde bir Avrupa şampiyonluğu olmasa bile Epi, ona verilen “Super Epi” lakabını sonuna kadar hak ediyordu.

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!