Alba Berlin Takım Analizi: Efsanenin Son Demleri

20/Eyl/20 14:32 Eylül 20, 2020

admin69

20/Eyl/20 14:32

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, EuroLeague takımlarını sezon başlamadan analiz ettiği yazı dizisine ALBA Berlin’le devam ediyor.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Çok bekledik. Mart ayından beri Türkiye’de ve EuroLeague’de basketbol oynanmadı. Basketboldan daha uzun süre uzak kaldığımız bir dönem olmuş muydu?

Maçlarına devam eden yerel ligler oldu ancak kıtanın en büyük uluslararası spor müsabakaları iptal edildiği zaman kendinizi iyi hissetmeniz ve spora doymanız pek mümkün olmuyor. Hele ki, EuroLeague gibi bir tutkudan uzak kalınca…

Ancak hasret sona erdi! Turkish Airlines EuroLeague, ekim ayı itibarıyla hayatlarımıza yeniden giriş yapıyor.

Bu heyecan ve coşkuyla Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi klasiğimiz olan takım analizlerini yayınlamaya başladık.

İlk duraklarımız Olimpia Milano, Zenit, Valencia, Olympiacos ve LDLC ASVEL’di, şimdiyse Alba Berlin’e gidiyoruz!

Olimpia Milano Takım Analizi: Süper Güçlere Yaraşır Yapılanma

Zenit St. Petersburg Takım Analizi: İkinci Şanslar Nasıl Değerlendirilmeli?

Valencia Takım Analizi: Yeni Hedefleri Yeni Transferler mi Şekillendirecek?

Olympiacos Takım Analizi: Büyük Dörtlünün 2. Serüveni

LDLC ASVEL Takım Analizi: EuroLeague’e Parker Kardeşler Damgası

Kurt, Efsane, Talihsiz, Deha…

Aito Garcia Reneses’i tanımlamak adına bunlar gibi çok fazla kelime türetmek mümkün. Bazı isimler olur, gördüğünüzde aklınıza tek bir kelime gelir, Aito onlardan değil. Çok farklı değişkenleri, çoğunlukla çok şanssız şekillerde kariyerinde barındırmış ve bir Avrupa basketbolu figürü olarak günümüzün hakkı verilmeyenlerinden birisi o.

Keşke biraz daha akıllı olsaydım da çocukluk dönemimde Aito Garcia Reneses’in farkında olacak kadar basketbol konusunda erişkin olsaydım ya da keşke birkaç yıl daha önceden doğsaydım dedirten bir figür. Böylesine inanılmaz bir kariyerin tüm talihsizliğine de yakından tanık olmanın çok ilginç bir deneyim olacağından hiç şüphem yok.

Bu konuya Aito’yu detaylı olarak inceleyeceğimiz bir yazıda değiniriz. Bugünkü gündemimiz Alba’nın son dönemi ve önümüzdeki sezonu. Muhtemelen de Aito Garcia Reneses’in bir koç olarak son yılları, belki de son yılı…

Sadece bir hissiyat olarak, bu sezon Alba’yla güzel bir hikaye yazmak isteyeceğini ve yazacağını düşünüyorum. Belki de isteğim bu yönde. Ancak son Almanya Bundesliga şampiyonunun işi hiç kolay olmayacak, hiçbir kulübün işi gibi.

Bu sezon Landry Nnoko, Martin Hermannsson gibi geçen yılın çok efektif parçalarından uzak kalacaklar çünkü onlar artık kadroda bulunmuyorlar. Yerlerini dolduran oyuncularla yollarına bakacaklar, muhtemelen o oyunculardan da seviye atlayanlar olacak.

73 yaşındaki efsanevi koçun geçen sezonki yapılanması savunma olarak çok zayıf, hücum olarak da iyi düzeyde bir ekipti. Bu sezon savunma anlamında nasıl bir hâl alacakları büyük bir merak konusu. Zaten müdafaa kısmında belli bir düzeyi aşsalardı mutlaka playoff yarışında aktif ekiplerden birisi olurlardı.

Transfer Karnesi (A+ / D-)

Jayson Granger (B+): EuroLeague’in havasını suyunu en iyi bilenlerden biri haline geldi. Luke Sikma’yı ayrı bir yerde tutarsak ALBA’nın bayağıdır böyle bir oyuncusu yoktu.
Louis Olinde (B+):
Brose’nin geçen sezon ön plana çıkardığı forvet oyuncusu. Bu sezon EuroLeague’de adından çok söz ettirebilir.
Simone Fontecchio (B): Reggio Emilia’da potansiyelinin ne olduğunu herkese gösterdi ancak ALBA Berlin’de onun bulunduğu rotasyonda çok önemli bir rekabet olacak.
Shevon Thompson (B):
Filou Oostende’de iyi sezon geçirdi ve uzun rotasyonunda kesinlikle önemli bir yeri olacak. Alba’dan daha üst düzey bir takıma transferine şahitlik edebiliriz.

En İyi Transfer: Ben Lammers (B+)

Alba Berlin’in transferleri arasında neredeyse tüm oyuncuları bu başlık altında değerlendirebiliriz. O yüzden bunu tamamen bir öznel seçim olarak düşünmenizi rica edeceğim çünkü Ben Lammers tam olarak berrak bir seçim olmuyor bu değerlendirmede.

Bilbao’da mücadele ettiği 2 sezonda da kendisini bir şekilde öne atmayı başardı. Ondrej Balvin’i yedeklerken bu denli etkili olmak kolay iş değildi geçen sezonun Bilbao’sunda.

O takım Axel Bouteille gibi önemli bir EuroLeague potansiyeline daha sahipti ancak günün sonunda Lammers’ı Avrupa basketbolunun en büyük sahnesinde göreceğiz.

Sahada her iki tarafın boyalı alanında da baskın gözükebilecek bir isim Lammers. Hem hücumda boyalı alan bitiriciliği hem de çember savunması bakımından Alba’ya katkı sağlayabilecek bir isim.

Rotasyonda Thompson mı yoksa Lammers mı daha öncelikli yer alacak, bunu bilmek için Aito’nun zihnine girmek lazım ancak bir backup pivot olarak Ben Lammers izlemek de keyifli olacaktır. Eğer ilk 5 pivotu olarak kullanılırsa da yeni bir meydan okuma olacak onun adına. Oyununa ilerleyen yıllarda bir de şut eklese…

Kadro Dizilimi

Oyun Kurucu: Maodo Lo – Peyton Siva
Şutör Guard: 
Jayson Granger – Marcus Eriksson – Jonas Mattisseck
Kısa Forvet:
 Louis Olinde – Simone Fontecchio – Niels Giffey
Uzun Forvet: 
Luke Sikma – Tim Schneider – Kresimir Nikic
Pivot: 
Ben Lammers – Shevon Thompson – Johannes Thiemann

Hazırlık Maçlarındaki Performansları

Olimpia Milano – ALBA Berlin: 79-57
Panathinaikos – ALBA Berlin: 110-102
ALBA Berlin – Bakken Bears: 96-91

Bu yazılarda sürekli söylediğim gibi birkaç ekip haricinde hazırlık sürecini dolu dolu geçiren takım bulmak çok kolay değil. Alba da o takımlardan birisi değil.

We’re Back turnuvasının Kaunas ayağında mücadele eden Albatroslar, Olimpia Milano karşısında çabuk pes etse de Panathinaikos’a karşı sergiledikleri kararlılıkla aslında bize sezona ilişkin kritik ipuçları verdiler.

Bu Takım Ne Oynar: Yürü Önümüzden Şanı Büyük Luke Sikma

sikma_alba

Alba Berlin takımına kimi koyarsanız koyun o takımın lideri Luke Sikma’dır gibi iddialı bir ifade kullanmaktan çekinmeliyiz ancak Alba Berlin takımına bu sezon koyulan isimlere baktığınız zaman takımın hücum liderinin yine Luke Sikma olacağını öngörebiliriz.

Jayson Granger eklemesi durumu en fazla ne kadar etkileyebilir, bir Martin Hermannsson kadar etkileyebilir mi? Bunlar sezon oynandıkça keşfedeceğimiz bazı bilinmezler.

Ancak Aito, Sikma’dan Brad Wanamaker dışında benim bildiğim herhangi bir oyun kurucudan alamayacağı sırtı dönük oyun kurma katkısını alırken bir yandan da onunla ikili oyunlar oynuyor. Dış şut attırıyor vesaire, vesaire…

Haliyle Sikma, Alba açısından bu denli önemli olunca ona bel bağlandığı da oluyor ancak bu sezon bundan kurtulmak adına da bir çözüm üretip onun sırtına bu kadar da yük bindirmemek hedeflenebilir.

Geçen sezon Hermannsson’un yanı sıra Marcus Eriksson önemli katkı vermişti, Peyton Siva yine önemli bir hücum kozuydu. Bu yıl Maodo Lo ve Jayson Granger gibi farklı özelliklere sahip 2 yeni guard eklendi. Takvim yoğunluğundan ötürü derinlik mevzusunun daha da önem kazanması sebebiyle tabii ki aynı pozisyonda yolları çakışan oyuncular olabilir fakat Siva gibi bir yeteneğin verimini azaltmamak adına da özel bir çalışma gerekebilir.

2-3-4 rotasyonlarında hem hücum hem savunma bakımından sağlam bir omurga oluşturdular ve bunun ekmeğini de sezon içerisinde yedikleri dönemler kesinlikle olacaktır. Louis Olinde’den özel olarak bahsedeceğim, onun haricinde İtalya’da iyi sezon geçiren Simone Fontecchio, takımın emektarlarından olma yolunda giden Niels Giffey, Marcus Eriksson gibi değişik değişik opsiyonları var.

Reneses’in elinin bu sebeple daha güçlü olacağını ve kartlarını istediği zaman istediği usulde şekillendireceğini düşünebiliriz. Tabii bu noktada oyuncular kadar koçun form durumu da kritik önem arz etmektedir. Koçların form durumları olur mu? Elbette olur, hem de Aito Garcia Reneses gibi bir koçtan son bir şarkı isteyecekseniz…

Bu kadro planlamasının ardından “Aito eskiye, Alba Berlin taraftarı deliye” gibi bir anahtar şifre önerebilirim. Ancak beklentileri de doğru ayarlamak lazım. Alba Berlin geçen sezon gayet keyif veren bir takımdı ancak sezonu kapatırken 16. sıradaydılar. İzlerken keyif alacağınız, izlenmesi gereken oyuncuları bünyesinde barındıran bir takım garanti ediyorum. Tersi olursa da Alba organizasyonunun kaybedeceği pek bir şey yok.