NBA: 2020-21 Sezonunun En Kötü 5 Takımı Kimler Olacak?

25/Kas/20 08:32 Kasım 25, 2020

admin69

25/Kas/20 08:32

Eurohoops.net

Eurohoops, transfer döneminin devam ettiği ve takımların kadrolarının iyice şekillenmeye başladığı bugünlerde önümüzdeki sezonun en zayıf 5 takımıyla karşınızda…

by Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izilesiz kullanılması kesilelikle yasaktır.

NBA’de yeni sezonun başlamasına 1 aydan biraz daha uzun bir süre kala takımlar kadrolarını güçlendirmek için ellerinden geleni yapıyor. Ancak bu konuda her takımın çok da başarılı olduğunu söylemek doğru olmaz.

Basketbolseverlerin geçtiğimiz yıllarda alıştığından daha az hareketli bir takas ve transfer dönemine şahitlik ettik. Buna rağmen geçtiğimiz yıla göre çok daha kuvvetlenerek yeni sezona girecek takımlar olsa da bazı takımlar için işler bu kadar da iyimser değil. Geçen sezon ellerinde çok da iyi kadrolar olmayan bazı takımlar, kendilerini ligin dibinden kurtaracak hamleler yapma konusunda da pek başarılı olamadı. 

Bu yazıda 2020-21 sezonunda en kötü performansı sergilemesini beklediğimiz takımlarla huzurlarınızdayız.

  1. Washington Wizards

Geçtiğimiz yıl Washington Wizards, sadece sezonun değil NBA tarihinin en kötü savunmalarından birisine sahipti. İşin hücum tarafında da takımı tek başına sırtlamaya çalışan Bradley Beal ve şutör Davis Bertans dışında çok bir şeye sahip olduklarını söylemek doğru olmaz.

Buna rağmen sezon sonuna kadar görece rekabetçi kalmayı başarıp sezonu Orlando Fanusunda doğu konferansının dokuzuncu sırasında bitiren Washington Wizards’ta geleceğe umutla bakabilmek için beklentiler geçmişten bir dosta dönmüş durumda. Ancak yaşadığı sakatlıklar sebebiyle 2018 yılından beri basketbol oynamayan, oyun stili hızı ve atletizmi üzerine dayalı olan ve diz sakatlıklarından sonra bu özelliklerinin önemli ölçüde erozyona uğraması beklenen John Wall’un beklentileri karşılaması çok da kolay gözükmüyor.

Bununla birlikte önümüzdeki 3 yıl boyunca Wall’un 133 milyon dolar kazanacağı düşünülünce işler daha da içinden çıkılmaz bir hal oluyor. Wizards’ın maaş bütçesinin çok büyük bir kısmını Bradley Beal, John Wall ve Davis Bertans’a harcıyor. Transfer dönemine girilirken takımın en büyük önceliklerinden bir tanesi Bertans’ı kadroda tutmaktı fakat aldığı 5 yıl 80 milyon dolarlık kontratla şutör oyuncunun Wizards’ta çok büyük bir fark yaratması da kolay değil.

Wizards aynı transfer döneminde kadrosuna Robin Lopez’i de ekledi fakat tecrübeli uzunun da çok büyük bir değişiklik yaratması mümkün gözükmüyor. Evet kadroda Rui Hachimura, Troy Brown Jr., Thomas Bryant ve Isaac Bonga gibi ilgi çekici oyuncular var ancak bu isimlerin Washington ekibini rekabetçi hale getireceğini ummak da hayalcilikten fazlası olmaz.

Wizards’ın ligin en kötü kontratlarından birisine sahip olan John Wall’u, ligin bir diğer en kötü oyuncularından birisine sahip olan Russell Westbrook’la takas edebileceğine dair haberler çıkmıştı. Ancak bu haberlerin arkasındaki rüzgar da son günlerde kesildi gibi duruyor. Eğer bir şekilde Wizards, Wall’u kaliteli parçalar karşısında takaslamanın yolunu bulamazsa Washington ekibinin ligin dibinden kurtulması pek de kolay gözükmüyor.

  1. Detroit Pistons

Detroit Pistons, aslına bakarsanız draft gecesini fena geçirmemişti. Killian Hayes, Isaiah Stewart ve Saddiq Bey gibi önemli genç yetenekleri kadrosuna katan Pistons, geçtiğimiz yıllarda rekabetçi olmakla yeniden yapılanma arasına sıkışmış bir takım görüntüsü çiziyordu. Ki bu nokta genellikle NBA takımları için arafta kalmak gibi görülür.

 Blake Griffin gibi sağlığı soru işareti olan bir yıldıza sahip olan takımın bir an önce yeniden yapılanma hareketine başlaması gerektiği algısı vardı. Bu seçimler de Detroit ekibinin geleceğine dair umutlarını bir nebze de olsa arttırmıştı. Ancak transfer döneminde yaşananlar bu algının en azından çok da çabuk hayata dökülmeyeceğini herkese gösterdi.

Transfer dönemi başlarken de Pistons adına umut sahibi olmak için bazı sebepler vardı. En basitinden Pistons, lig genelinde en çok maaş boşluğu olan takımlardan birisi Detroit’ti. Pistons’ın transfer dönemi başlarken en büyük önceliği olarak sınırlı serbest kalan Christian Wood’u kadroda tutmak görülüyordu. Wood’u kadroda tutmak bir yana takıma çoğu basketbolseverin pek de anlam veremediği eklemeler yaptılar. Mason Plumlee ve Jahlil Okafor gibi günümüz NBA’inin uzağında isimleri kadroya eklediler. 

Pistons’ın geçen sene de çok sağlıklı bir çekirdeğe sahip olduğunu söyleyemeyiz. Ancak karşılarına yeniden yapılanmaya girip doğru eklemeler yapmak adına fena olmayan bir fırsat çıkmıştı. Transfer döneminde yaptıkları eklemelerle birlikte sadece yeniden yapılanma projesine iyi başlama fırsatını kaçırmakla kalmadılar rekabetçi olmaktan uzak, dengesiz bir kadro kurdular. Önümüzdeki sezon Griffin’in de önceki yıllardaki gibi sakatlık sorunları yaşaması durumunda Pistons, iddialı bir ekip olmanın çok uzağında kalacak gibi gözüküyor.