NBA: Hak Ettiği Değeri Göremeyen 12 Oyuncu, 1 Takım

26/Nis/21 07:59 Nisan 26, 2021

admin69

26/Nis/21 07:59

Eurohoops.net

NBA’in hak ettiği değeri görmeyen oyuncuları Eurohoops Fırın farkıyla karşınızda…

By Arma Kaynar / info@eurohoops.net

NBA’de bu sezon boyunca yıldız isimlerden birçok etkileyici performanslar izledik. Son yılların belki de en çekişmeli MVP yarışına sahne olan sezonda Joel Embiid, Nikola Jokic, Stephen Curry, Damian Lillard, LeBron James gibi isimler gösterdikleri performanslarla sahaya adım attıkları her maçta basketbolseverleri adeta büyülemeyi başardı.

Ancak basketbol sadece yıldız isimler etrafında şekillenen bir oyun değil. Takımların başarılı olabilmesi için daha düşük profilli oyuncuların da düzenli olarak verim sağlaması gerekiyor. Ancak bu performansların hepsi basketbolseverler tarafından aynı değeri görmüyor.

Biz de bugünkü yazımızda sezon boyunca gösterdikleri performanslarla hak ettikleri değeri tam anlamıyla görmeyen oyunculardan 12 kişilik bir kadro oluşturduk.

Karşınızda hak ettiği değeri görmeyen 12 oyuncudan oluşan takım:

Terry Rozier

Terry Rozier, Charlotte Hornets ile sözleşme imzaladığında bu pek de mantıklı bir hamle olarak gözükmüyordu. Rozier’ın verimsiz bir skorer olarak namı vardı. Ancak geride bıraktığımız yıl boyunca oynadığı maçlarda 20.3 sayı – 4.1 ribaunt – 3.5 asist ve 1.3 top çalma ortalamaları yakalayan Rozier, ligin en hakkı verilmeyen oyuncularından birisi haline geldi.

Verimlilik anlamında önemli bir gelişim gösteren Rozier, üç sayı çizgisinin gerisinden %40.4 ile isabet sağlarken faul çizgisinden kullandığı şutların %83.2’sini baskete çeviriyor. Çabuk ayakları ve atletizmi sayesinde savunmada da rakip oyun kuruculara zor anlar yaşatabiliyor.

Profesyonel kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Rozier, eğer istikrarlı şekilde bu seviyede oynamaya devam edebilirse önümüzdeki yıllarda NBA’de adından çok daha fazla söz ettirecektir.

Khris Middleton

“Khris Middleton 3 kez All-Star seçildi, nasıl underrated olabilir?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak 3 kez All-Star seçilmesi, Middleton’ın ligin en göz ardı edilen yıldızlarından birisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bunda tabii ki Giannis Antetokounmpo gibi bir süper yıldızın yanında oynamasının da etkileri var ancak insanlar çoğu zaman Middleton’ın sahanın iki tarafında da sergilediği çift yönlü oyunu görmezden geliyor. Evet, Middleton maç başına 30 sayı civarlarında skor katkısı veren bir oyuncu değil ancak ligin en verimli oyuncularından bir tanesi.

Geçen sezon üç sayı çizgisinin gerisinden %41.5 ile isabet bulup maç başına 20.9 sayı üretmişti. Bu sezon Middleton üçlük yüzdesini %42.6’ya çıkartırken sayı ortalamasını da 21.8’e çekmeyi başardı. Maç başına 5.8 asist üreten Middleton, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlama konusunda da Bucks hücumunda çok önemli bir rol üstleniyor. Ne kadar Giannis’in gölgesinde kalsa da son 2 yılı normal sezonun lideri olarak bitiren Bucks’ın başarısının arkasında Middleton’ın da çok büyük rolü var.

Gordon Hayward

Geçtiğimiz yaz döneminde Charlotte Hornets’in Gordon Hayward’a 4 yıl 120 milyon dolarlık bir kontrat vermesi şüphesiz ki NBA’deki serbest oyuncu pazarının en şoke eden gelişmesiydi. Son yıllarda yaşadığı sakatlık sorunlarının ardından 30 yaşındaki eski atletizminin çok uzağında bir oyuncuya bu kontratı vermek hiç de akıl karı değildi.

Fakat Hayward, bu sezon sağ ayak bileğinden yaşadığı sakatlığa kadar gösterdiği performansla hem bu kontratın hakkını belirli bir noktaya kadar vermeyi başardı hem de Hornets’in normal sezonda beklentileri aşarak playoff potasında yer almasında LaMelo Ball ve Terry Rozier ile birlikte çok büyük rol oynadı.

Kariyeri boyunca bir basketbolcudan bekleyebileceğiniz neredeyse her şeyi belirli bir standardın üstünde yapmayı başaran Hayward, Celtics ile oynadığı ilk resmi maçta yaşadığı sakatlıktan sonra uzun süre kendisini bulmakta zorlandı. Bu noktada tecrübeli ismin, Celtics’te kalabalık kanat rotasyonunda yer alması da onun ritim bulmasını engelleyen faktörlerden birisi oldu.

Hornets’e geçtikten sonra daha büyük bir role sahip olan ve yeteneklerini sergilemek için daha serbest bir ortam bulan Hayward, 19.6 sayı – 5.9 ribaunt – 4.1 asist ortalamalarıyla kontratının hakkını belirli bir ölçüde vermiş durumda. Tabii ki önümüzdeki 3 yıl boyunca Hayward’ın aynı seviyede performans göstermesini beklemek çok mantıklı olmaz fakat aldığı dev sözleşmenin de etkisiyle Hayward’ın gösterdiği performansın biraz göz ardı edildiği de ortada.