Ricky Berry: NBA’de Yıldız Olma Yolundayken Şok Eden İntihar

27/Tem/22 12:51 Temmuz 27, 2022

Bilal Baran Yardımcı

27/Tem/22 12:51

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, çaylak sezonunun ardından intihar eden Ricky Berry’nin hikayesini dilimize aktarıyor.

by Marc J. Spears / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 14 Ağustos 2019 tarihinde Andscape‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Basketbola olan aşkım altıncı sınıfta başladı. 1980’in başlarında Magic Johnson, Charles Barkley, Larry Bird, Kareem Abdul-Jabbar, Michael Jordan, Eric “Sleepy” Floyd, Isiah Thomas ve Dominique Wilkins gibi yıldız isimlerin posterleri asılıydı odamda. Onlar benim kahramanlarımdı.

Fakat idolüm olarak gördüğüm sadece bir oyuncu vardı: Ricky Alan Berry.

Hall of Fame Rick Barry’den bahsetmiyoruz, San Jose State University tarihinin en iyi oyuncusu olan ve 1988 draftında Sacramento Kings tarafından seçilen Ricky Berry’den bahsediyoruz.

Ricky’i ilk kez 1985 yazında yedinci sınıfken üniversitenin basketbol kampında görmüştüm. Kamptaki oyunculara kimsenin ondan top çalamayacağını söylüyordu. Bunu duyduktan sonra artık kafamda görev olarak Berry’den top çalmayı belirlemiştim.

Bir gün Ricky’in topu arkası dönükken dikkatsize tuttuğunu fark ettim ve koşarak topu çalıp kaçtım. Herkes bu anı izleyip bağrışırken Ricky beni kovaladı.

Onun saygısını kazanmıştım.

Ondan sonraki yıllarda Ricky, üniversite maçlarında beni gördüğünde bana zaman ayırırdı. Bir keresinde SJSU’nin koçu ve aynı zamanda Ricky’nin babası olan Bill Berry, beni lisemden alıp üniversiteye getirmişti ve beraber antrenman yapmıştık. Lisede ve kolejde Ricky’den esinlenerek 34 numaralı formayı giydim.

1989 yılında lisemin son senesi başlamadan hemen önce Los Angeles’ta düzenlenen ve en yüksek potansiyelde oyuncuların katıldığı “Double Pump” lise basketbol kampına davet edildim. 14 Ağustos’ta sonrasında Jason Kidd ile beraber forma giyecek Monty Buckley beni bir odaya çekti. Odada eski SJSU asistan koçu Eric Saulny de vardı.

Bize idolümüzün, Ricky Berry’nin hayatını sonlandırdığı haberini veren de o oldu.

NBA’de başarılı çaylak sezonu yeni bitmiş olan Berry, Sacramento’daki evinde kafasına kurşunu sıkmıştı. Monty ve ben yıkılmıştık, kafamız karışmıştı.

“İlk başta şaka olduğunu düşündüm. Öldüğüne inanamıyordum. Beş pozisyonda da oynayabilen iki yönlü bir oyuncuydu. Basketbolun en iyilerinden biri olma potansiyeli vardı.” diyor Buckley.

Başlamadan Biten Kariyer

1988-89 sezonu sırasında Kings, aradığı parçayı bulmuş gibiydi. İki metre boyundaki kanat oyuncusu SJSU’daki son senesinde 24.2 sayı – 7.2 ribaund ortalaması yakalarken yayın gerisinden de %44.5 ile isabet bulmuştu. Chicago Bulls için uzun süre üniversitelerde yetenek avcılığı yapan Dave Bollwinkel’e göre de Berry’nin NBA’de All-Star olma potansiyeli vardı.

“İki metre boyu vardı. Eğer onu iki numarayla savunursanız sırtı dönük oyun oynuyor, üç numarayla savunuyorsanız sizi tepeye çıkmaya zorluyordu.” diyor Bollwinkel.

Kings ile üç yıllık bir çaylak kontratı imzalayan Berry, ilk sezonunda 300.000 dolar kazandı ve güçlü rekabetçi ruhunu göstermeyi başardı. Bir keresinde antrenman sırasında takım arkadaşı Derek Smith ile kavga etmişti.

Çaylak sezonunda 11 sayı ortalaması tutturan Berry, 9 Şubat 1989 tarihinde Golden State Warriors‘a karşı 34 sayıyla kariyer rekorunu kırmıştı. Sürekli daha iyi olmak için çabaladı ve son 11 maçında sayı ortalamasını 18.2’lere kadar çıkardı.

“Yayın gerisinden inanılmaz bir tehdit haline gelmişti. Sahanın her yerinden şut sokabiliyordu. İlk yılının sonlarına doğru kendini bulmaya başlamıştı. Her zaman ‘bundan daha iyiyim’ derdi.” diyor eski Kings pivotu Ed Pinckney.

“Ricky Berry, Peja Stojakovic’ten önceki Peja Stojakovic’ti.” diyor eski Kings forveti Henry Turner. “Basketbol zekası çok ama çok yüksekti.”

Kings’ten eski takım arkadaşı Kenny Smith bir keresinde bana şunu söylemişti: “Reggie Miller’ın top sektirebileni.”

NBA’deki geleceği her ne kadar parlak gözükse de Berry, basketbol dışındaki hayatında zorluklar yaşıyordu. O zamanlar Berry’nin en yakın arkadaşlarından biri olan Jeff Logan, Berry’nin genç yaştaki evliliği ve aile evine iki saat uzaklıkta yaşamasının onu strese soktuğunu söylüyor.

Berry ailesinin izni olmadan evlenmişti ve Ricky’nin annesi Clarice’in Berry’nin eşinden haz etmediği bir gerçekti. Basketbol yıldızına yakın olan isimler Berry’nin başka bir kadınla daha ilişki yaşadığını söylüyor.

Aynı zamanda diğer arkadaşları da Ricky’nin 350.000 dolarlık yeni evinin ödemeleri konusunda endişe yaşadığını söylüyor. Bir de üstüne babasıyla olan ilişkisi büyük zarar görmüştü o zamanlar.

“Kings ya da Warriors dışında bir takım tarafından seçilseydi onun için işler daha kolay olurdu. Sacramento’da yaşamak ona ayrı bir baskı yüklüyordu.” diyor Logan.

Bütün bunlara rağmen 14 Ağustos 1989 tarihinde yaşanan şey yakınlarını hala şok ediyor.

Pinckney’in söylediğine göre bir önceki Berry, üç yaşındaki oğlu Shae ile birlikte atari salonuna gidip oyun oynamıştı. O günün devamında Kings spikeri Gary Gerould’ın oğlu Bobby Gerould dahil birkaç arkadaşını yeni evine davet etmişti. Vakitlerini yüzerek, oyun oynayarak ve pizza yiyerek geçirdiler. Her şey normaldi.

Fakat Gerould’un söylediğine göre o gece Ricky’nin eşi eve geldiğinde çift, hararetli şekilde tartışmaya başladı. Valerie geceyi başka yerde geçirmek istedi.

Turner, 14 Ağustos sabahı Berry’nin o gün antrenman yapıp yapmayacağını sorduğunu söylüyor. Los Angeles’ta olan Turner, birkaç gün sonra Sacramento’ya döneceğini söylemişti. Bu konuşmadan birkaç saat sonra Turner’ı arayan Kings sekreteriydi: “Ricky vefat etti.”

“O gün onunla konuştuğumuzda her şey yolunda gibiydi. Sıra dışı hiçbir şey sezmemiştim. Antrenman yapacağını söylemişti, ben de tamam demiştim. Bizler basketbolcuyuz, işimiz bu. Onunla en son konuşmamız buydu.” diyor Turner.

Logan da Kings antrenörlerinden birinden acilen arkadaşının evine gitmesi gerektiğine yönelik bir telefon aldı. Hala “SATILDI” tabelasının bulunduğu eve yaklaşırken Ricky’nin, kızının vaftiz babasının intihar ettiğini öğrendi. Pinckney ve o zamanlar Phoenix Suns‘ta forma giyen Sacramentolu Kevin Johnson, çoktan oradaydı ve çok üzgünlerdi.

“Olanları öğrendiğimde sanki başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibiydi.” diyor 1988-89 sezonu boyunca Berry’le çok fazla vakit geçiren Pinckney.

 

Ricky mektuba ailesini, kız kardeşi Pam’i ve Valerie’yi sevdiğini söyleyerek başlamıştı. İntiharın önlenebileceğini ancak zorlu giden evliliğinde yaşanan küçük problemlerin yarattığı hayal kırıklıklarının canını almasının sebebi olduğunu belirtti. (Berry, siyahilerin siyahiler üzerinde işlediği suçların durması gibi birkaç konuya daha değinmişti.)

Mektupta yazanlara rağmen Ricky’nin yakın arkadaşları intihar kararına birkaç sebebin birleşiminin yol açtığını düşünüyor.

“Olayın içyüzünü bir nebze daha anlamamızı sağlasa da çektiğimiz acıyı asla dindirmiyor. Herhangi bir netlik de kazanmamıştı olay.” diyor Gerould.

Kings’ın sözcülerinden biri, Berry’nin mental problemleri, stresi ya da başka konular hakkında tedavi görmediğini belirtti.

“İşi ruh sahlığına yormak istemiyorum. Çok stresliydi.” diyor Logan, Berry hakkında.

Berry’nin Kings’ten takım arkadaşları kendisine düzgünce veda etme şansı bulamadı. Berry’nin ailesi, Ricky’i doğduğu yer Michigan’da özel bir cenaze düzenleyerek defnettiler. O zamanlar Kings’in koçluğunu yapan Jerry Reynolds, Berry’nin vefatı için düzenlenen basın toplantısında konuşmasını yaparken çok duygulanmıştı.

“Herkes cenazeye gitmek istiyordu. Ona veda etmek istiyorduk. Taziyelerimizi iletmek istiyorduk. O bizim takım arkadaşımızdı, dostumuzdu. Bir anda toparlanıp gittiler. Kimse bizi aramadı. Kimse. Hiçbirimizin ona veda etme şansı olmadı.” diyor Turner.