NBA: Yeni Sezon Öncesinde Heyecan Veren 3 Takım

12/Ağu/22 10:46 Ağustos 12, 2022

Berkay Terzi

12/Ağu/22 10:46

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, yeni sezon öncesinde heyecan veren NBA takımlarını derliyor.

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

NBA’de yaz dönemi hareketliliğinin büyük bir çoğunluğu sona erdi. Serbest oyuncu ve takas piyasasında suların durulmasıyla birlikte yeni sezona daha da yaklaşmış olduk.

Haber ve konu kıtlığı çekilen bu dönemde basketbolseverlerin en büyük dayanağı varsayımlar oluyor. İzleyiciler, yeni sezonda hangi takımın sürpriz yapabileceğini, kimlerin izlenebilir takım olduğunu kendi arasında tartışıp basketbol ihtiyacını gideriyor.

Biz de yeni sezon yaklaşıyorken yaptığı hamlelerle “heyecan verici” duruma gelen takımlara göz atma fırsatı edindik. Tabi burada “heyecan” kelimesinin kişiden kişiye değişebileceğini hatırlatmakta yarar var. Ben, kendi basketbol zevklerim doğrultusunda bende merak uyandırmayı başaran üç takımı derledim. Dilerseniz lafı daha fazla uzatmadan yazımıza geçelim…

Eurohoops Fırın, yeni sezon öncesinde heyecan veren NBA takımlarını derliyor.

Minnesota Timberwolves

Geçtiğimiz sezon 7. sıradan playofflara katılıp sezonun sürpriz takımlarından birisi olmayı başaran Minnesota Timberwolves, bu yaz döneminde Utah Jazz‘ın Fransız pivotu Rudy Gobert’i takasla takımına kattı. Bu hamle, Minnesota’yı yeni sezon öncesinde en çok heyecan veren ve en çok merak duyulan takımlardan birisi haline getirdi. Açıkçası Batı’da önemli playoff adaylarından birisi oldular böylelikle. Minnesota’nın yeni oyuncu grubu içerisinde merak uyandıran birçok konu mevcut ancak Towns ile Gobert’in uyumu bunların başında geliyor.

Kağıt üstünde baktığımızda Towns ile Gobert’in uyum içerisinde olduğu bir gerçek. Hücumda zaten uzun zamandır 4 numara gibi oynayan Towns’ın şut tehdidiyle açtığı alan, savunmada ise Gobert’in tamamlayıcılığı ön plana çıkıyor. Fakat basketbolda işler bu kadar basit değil. Savunmada Towns’a uygun rolü bulmak o kadar kolay olmayabilir. Normal şartlarda Towns, rakibin perde aksiyonlarını savunan 5 numara oluyordu. Gobert takasında gönderilen Jarred Vanderbilt ise 4 numaralarla eşleşip yardım savunmacısı rolünde Towns’ın açıklarını kapatmakla yükümlüydü.

Ancak Gobert’ten Vanderbilt’in rolünü almasını bekleyemeyiz. Bundan ötürü burada Towns’ın savunma rolünde değişim göreceğiz. Gobert’in 5 numarada drop savunmasında kullanılacağını düşünürsek, Towns’ın 4 numara savunmasında ne kadar başarılı olabileceğini merak ediyorum. Artık her zamankinden daha fazla perimetreye çıkıp potadan uzaklaşması gerekecek. Timberwolves’un savunma kurgusundaki olası değişimler bu takıma dair keşfedilecek yeni şeyler barındırıyor.

Hücum tarafında ise Rudy Gobert’in pick&roll oyunlarındaki etkinliği sayesinde Timberwolves hücumları ayrı bir katman kazanabilir. Gobert, perdeden sonra potaya devrildiğinde ciddi tehdit yaratan ve bu sayede savunmaların odağını üstüne çekebilen bir uzun. Bu, daha önce Timberwolves’un sahip olmadığı bir ayrıcalıktı. Gobert’in yarattığı devrilme tehdidinin Timberwolves hücumlarına etkisini de ayriyeten merak ediyorum. Bununla birlikte Towns’ın topla çembere atak yaptıktan sonra dunker spotta konumlanan Gobert’e indireceği paslar da görmeye değer olacak kesinlikle.

Heyecanlandıran bir diğer konu ise Anthony Edwards’ın gelişimi. Geçen sezon 21.3 sayı – 4.8 ribaunt – 3.8 asist – 3.0 üçlük ile takımın başarısında önemli pay sahibi olan genç yıldız, ilk playoff deneyiminde beğeni topladı. Memphis serisinde 6 maçta 25.2 sayı ortalaması yakalayan Edwards, geleceğe dair olumlu sinyaller verdi. NBA’deki ikinci senesini tamamlayan skorer guard, belki de Minnesota’daki en ciddi sezonuna çıkacak. Edwards’ın bir çıkış daha yapıp yapamayacağı, başarı beklentisiyle nasıl mücadele edeceği büyük bir merak konusu.

Tabi takımda çıkış beklenen tek isim Edwards değil. Yakında 22 yaşına basacak olan forvet oyuncusu Jaden McDaniels da bireysel anlamda önemli bir sezona giriş yapacak. 2020 NBA Draftı’nın 28. sırasında seçilen McDaniels, takımdan ayrılan oyuncular sebebiyle daha büyük bir rolde kullanılabilir. 5 dakika sahada kalan McDaniels, savunmada Timberwolves’ın en iyi parçalarından birisiydi. Ancak hücumda daha aktif olması bekleniyor. Playofflarda %50 ile üçlük atan genç isim, olası şut gelişimine dair parıltılar göstermeyi başardı.

Son olarak biraz daha kişisel bir soru işaretim var. Timberwolves’un Patrick Beverley’in boşluğunu nasıl dolduracağını merak ediyorum doğrusu. Deneyimli oyuncu, geçen yıl Timberwolves savunmasının en önemli isimlerindendi ve etrafındaki oyuncuların açıklarını kapatıyordu. Fakat onun yerini ikame edebilecek birisi eklenmedi takıma. Acaba Beverley’in gidişi takıma nasıl yansıyacak? Her ne olursa olsun Timberwolves’un yeni sezon öncesinde ilgi çeken takımlardan birisi olduğu kesin.


Sacramento Kings

Listemizde bulunan ikinci takım ise Sacramento Kings. 16 sezondur playoffların dışında kalan Sacramento, bir kez daha bu hasrete son vermek için mücadele edecek. Bana kalırsa son birkaç yıl içerisinde en çok umutlu olmaları gereken sezon bu sezon. Sene içerisinde Domantas Sabonis hamlesiyle takımın çehresini değiştiren Sacramento, bu riskli kararını Malik Monk ve Kevin Huerter gibi isimlerle destekledi.

Yeni sezon öncesinde Sacramento hakkında en çok merak edilen soru tabi ki playoff ile ilgili olacak. Acaba artık bunu başarabilecekler mi? Bu sorunun net bir cevabı olmamakla beraber, yaz döneminde Sacramento’nun hamlelerini beğendiğimi eklemem gerek. Fox ve Sabonis’in yanına topsuz oynayabilecek, hücumda tehdit olabilecek tamamlayıcı parçalar eklendi. Draftın dördüncü sırasında seçilen Keegan Murray de bu kategoriye dahil tabi ki.

Sacramento Kings, halihazırda NBA’in en büyük hücum silahlarından birisine sahip. Fox-Sabonis ikili oyunları, istatistiksel olarak ligdeki en verimli hücum aksiyonları arasında yer alıyor. Sacramento, beş yıldır takımda bulunan De’Aaron Fox’a şimdiye kadarki en uyumlu oyuncu grubunu sunmuş olabilir. Fox-Sabonis ikili oyunlarından zaten bahsettik. Bununla birlikte Fox’un etrafına topsuz oyunlarda aktif, sahada şut tehdidi yaratan oyuncular eklendi. Böylelikle Fox, hücumda her zamankinden daha fazla boş alan bulmuş olacak. NBA’in en iyi bitiricilerinden birisi olan genç oyuncu, artık bu takımı başarıya taşımak zorunda.

Kısacası genel olarak Sacramento’nun nasıl bir takım olacağını merak ediyorum. Savunmada büyük bir potansiyel vadetmiyorlar, orası kesin. Domantas Sabonis’in yarattığı tüm savunma zaafları bir yana dursun, bu takımda sahaya pozitif etki yapabilecek çok az savunmacı var. Ancak Sacramento’nun hücumu gerçekten can yakabilir. Hem tempolu basketbolu hem de yarı saha basketbolunu oynayabilecek isimlere sahipler. Monk, Huerter, Murray üçlüsünün gelişiyle hücum aksiyonları çeşitlendi ve daha can alıcı bir hale geldi.

Tabi hücum aksiyonlarından söz etmişken yeni koç Mike Brown’a değinmeden olmaz. Deneyimli çalıştırıcı, bu takımın tavanında en az oyuncular kadar söz hakkına sahip olacak. Daha çok savunmasıyla ön plana çıkan bir koçun bu takımı nasıl idare edeceği tam bir muamma. 2009 senesinde Yılın Koçu seçilen ve son olarak Steve Kerr’ün yanında 3 NBA şampiyonluğu kazanan Brown’ın tecrübesinden kimsenin şüphesi yok. Ancak tarz olarak bu takıma en uygun kişi olmayabilir. Bunu da bize zaman gösterecek. 8 senedir başantrenörlük yapmayan birisi için ne desek gerçekten boş şu anda.

Uzun lafın kısası, Sacramento Kings playoff hasretini bitirmese bile NBA’in renkli takımlarından birisi olabilir. Sacramento maçlarının tempolu ve bol sayılı geçmesi kuvvetle muhtemel. Bu da onların seyir zevkini otomatik olarak arttıracaktır. Tabi ki ilk temennimiz onları playofflarda görmek fakat basketbolseverler olarak artık bu şehirde güzel basketbol izlemeyi diliyoruz.