Scottie Wilbekin: 4 Aydaki Değişim

02/Kas/22 09:40 Kasım 2, 2022

Utkan Sahin

02/Kas/22 09:40

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun yıldızı Scottie Wilbekin, kariyerinin en güzel günlerini geçiriyor. Peki kısa zaman içerisinde yaşadığı bu değişimin altında neler yatıyor? Eurohoops Fırın yazdı:

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

1 Haziran 2022

Scottie Wilbekin, Nokia Arena’da Maccabi taraftarının büyük protestoları eşliğinde soyunma odasına doğru gidiyor.

Maccabi‘de geçen 4 sezonun sonunda arkasında büyük bir hüsran var. Eski güzel günlerine geri döndürecek için geldiği Maccabi’ye son sezonunda bir kupa bile kazandıramamanın hüsranı!

Belki de kariyerinde ilk kez yeteneklerini sorguluyor soyunma odasına doğru giderken… Liderlik yapması gereken maçta nasıl olur da 1/8 ile üçlük atarım diyor kafasında… İçi içini yiyiyor!

Baskı, baskı ve baskı!

İsrail’de geçen dört sezonda da her an, her dakika daha etkisini hissettiği o şey. Kaçan her büyük şutta, kaybolan her Final Four hayalinde daha da çok hissettiği o şey… Daha da büyüyor artık içinde.

Ve belki yine tam o soyunma odasına gidişi sırasında, sezon başından beri kafasından geçirdiği ayrılma fikrinden artık emin. 4 yıldır evi gibi hissettiği yerden ayrılıp başka bir yere gitmenin zamanı geldi.

31 Ekim 2022

Scottie Wilbekin’in canı soyunma odasına gitmek istemiyor.

Arka arkaya oynadıkları yorucu maçlara rağmen bıraksalar bir 40 dakikada daha basketbol oynayabilir. Yeni evinde yeni taraftarlarına gülücükler saçıyor. Takım arkadaşlarıyla espriler havada uçuşuyor.

Çemberler ona göre artık çok daha büyük! Atacağı her şutu sokabileceğinden hiçbir kuşkusu yok. Sonuçta sihir ellerinde ve onu durdurabilecek hiçbir şey yok.

Baskı?

Elbette ama artık bu yükle tek başına mücadele etmek zorunda değil ve en önemlisi sahada oynarken keyif alıyor. Hayat artık onun için çok daha güzel ve gelecekte daha güzel olması için her şeyini ortaya koymaya hazır.

Baskıyla Baş Edememek!

Scottie Wilbekin şu aralar kariyerinin en güzel dönemlerinden birini geçiriyor.

Takımı ne lig ne de EuroLeague’de yenilgi yüzü gördü. Üstelik kendisinin de katkısı oldukça fazla. Takımının skor yükü onda ve şu ana kadar işini harika bir şekilde yaptı.

Fakat yukarıda da okuduğunuz gibi hayatının kötü günlerinden güzel günlerine geçiş onun için çok hızlı oldu. 3 ay önce kaybeden ve yeteneklerinden şüphe edilen bir oyuncuydu. Hatta bırakın üç ay önceyi, Fenerbahçe‘ye geldiği zaman bile bu transferi eleştiren çok kişi vardı. Hatta açıkça söyleyebilirim ki, o kişilerden biri de bendim.

Bunun en büyük sebebi de Wilbekin’in Maccabi‘deki performansıydı.

Belki iyi günleri oldu ama açık konuşalım, 4 yıllık Maccabi macerası onun için pek de iyi geçmedi. Ondan takıma liderlik yaparak uzun yıllardır gidilemeyen Final Four’a geri götürmesi beklendi ama bunu başaramadı. Tabii ki bu başarısızlıklarda tek sorumlu o değildi ama kritik anlarda sınıfta kalması eleştiri oklarını ona yöneltti.

Eğer takımın en çok kazanan oyuncusu kritik anlarda o büyük şutları sokamıyorsa eleştirilir, bu doğal.

Wilbekin yeteneklerine rağmen Maccabi kariyerinde o büyük anları oynayamadı. Bundan önceki 3 sezon EuroLeague clutch time’da – bitime 5 dakika kala farkın 5 sayıdan az olduğu anlar – en çok şut kaçıran oyuncu o’ydu.

2019-20 yılında Maccabi playoff potasındayken iptal olan sezon hakkında:

“Kesinlikle daha fazlasını yapacağına dair inancım vardı. Özellikle 2019 sezonunun ilerleyişini düşününce bir adım daha atıp Avrupa’nın daha güçlü takımları arasına gireceğimizi hayal etmiştik fakat ne yazık ki bunu başaramadık.”

Scottie Wilbekin

Özellikle de 2020/21 sezonu onun üzerinde bu konuda kötü bir iz bıraktı.

Bir sezon önce lig COVID-19 yüzünden iptal olmadan önce Maccabi, uzun yıllar sonra en iyi sezonunu geçiriyordu ve playoff’a ev sahibi avantajıyla girmenin eşiğindeydi. Haliyle herkes onların 2020/21 sezonunda geri dönüp aynı performansı sergilemesini bekliyordu ama olmadı.

O zaman 20 maç kaybeden Maccabi, bu maçların 12’sini fark 5 veya 5’ten daha az bir haldeyken kaybetti. Wilbekin’in o 12 maçta clutch time’da %22.7 saha içi yüzdeyle oynaması haliyle kaybedilen maçların günahının ona yüklenmesine sebep oldu.

Halbuki Maccabi öncesindeki kariyerinde Wilbekin, bu anlarda hep etkili bir oyuncuydu ama lider olarak bir kere savrulunca arkası geldi. Ondan sonraki dönemde Maccabi ne zaman dağılsa Wilbekin eleştirildi. Diyorum bence bu doğal. Liderlik yapması beklenen oyuncu onu yapamazsa dünyanın her yerinde eleştirilir.

Yine de ana sorun bu değildi.

Wilbekin bitmek bilmeyen hüsranlarla birlikte giderek baskı altında ezilmeyi başardı. Sahada her zaman iyi ya da kötü enerjisini dışarı vuran o oyuncu, giderek sürekli kendini kanıtlamaya çalışan ve bunun için daha da batağa batan bir görüntüye doğru ilerledi. Vücut diliyle de bunu zaman zaman açıkça gösterdi.

Haliyle de yaz döneminde Fenerbahçe Beko, onun gibi çok eleştirilen Nick Calathes’i de transfer edince açıkçası bu bana doğru bir hamle gibi gelmemişti. Kariyerlerinin son dönemlerinde sürekli eleştirilen ve oyunlarında defolar bulunan bu ikilinin doğru bir tercih olmadığını düşünüyordum ama bu oyun böyle bir şey. Bazen yanılıyorsunuz…

Benim tahminimin aksine bu ikili birbirine çok iyi geldi. Hem de çooook çok iyi! 

Baskıyı ve Oyunu Birlikte Paylaşma

Baskı hayatın büyük etkenlerinden biri.

Sadece sporda değil, hayatta da böyle. Şöyle dönüp hayatınıza, çevrenize bir bakın. Baskıya maruz kalmadığımız, bundan etkilenmediğimiz bir an bile yok.

Bazıları bununla beslenir, bazıları da bununla birlikte ezilir. Bazıları bununla tek başına mücadele eder, bazıları ise yanındaki insanlarla birlikte. İşte Wilbekin’in son 1 ayında da bu var. O artık baskıyla tek başına yaşamıyor, takımıyla birlikte paylaşıyor.

Çok haklı olarak 1 ayda böyle büyük bir değişim nasıl gerçekleşebilir ki diye soruyorsunuz. Haklısınız da. Ama bunu böyle romantik bir noktadan baktığım için söylemiyorum. Wilbekin, baskıyı paylaşıyor çünkü yükünü de paylaşıyor.

“Kesinlikle, guardlar arasındaki ortaklık Fenerbahçe’deki oyunuma yardımcı oluyor. Daha fazla dinlenme imkanı buluyorum. Oyunun ve hücumun akışına da yardımcı oluyor. Bundan keyif alıyorum.”

Scottie Wilbekin

Bana göre oyuncuların yaşadığı değişiklikler önce sahada başlar. Sahadaki değişim oyuncuyu da değiştirir. Wilbekin de bunu yaşıyor.

Yıldız oyuncu, Maccabi döneminin aksine sahada çok daha rahat çünkü yükün büyük kısmını tek başına çekmek zorunda değil. Sahada bir fark yaratmak için sürekli el üstü şutlar atmak zorunda da değil. Fenerbahçe‘nin oyunu ona o şutları sokacak fırsatı getiriyor.

Asist Üzerinden Attığı Sayılar Asist Olmadan Attığı Sayılar
157 sayı (%37.5) 262 sayı (%62.5)
2020/2021 (Maccabi) 138 sayı (%29.4) 332 sayı (%70.6)
2021/2022 (Maccabi) 130 sayı (%24.1) 409 sayı (%75.9)
2022/2023 (Fenerbahçe) 33 sayı (%42.3) 45 sayı (%57.7)

Wilbekin, kıtanın mevcut yetenek havuzunda çok değerli bir oyuncu. Onun skorerlik yeteneğine sahip az sayıda oyuncu var. Özellikle formda olduğu günlerde skorerler için çok değerli olan o öldürücülüğe sahip olması bana göre onu kıtada ‘az bulunan oyuncu’ sınıfına sokuyor.

Sizin için büyük şutları sokabilecek yeteneğe sahip Wilbekin ama Maccabi döneminde olduğu gibi bunu ondan sürekli isterseniz işte o zaman işler sarpa sarıyor.

Yukarıdaki istatistik de bize bunu söylüyor.

Maccabi’deki en iyi dönemi olan 2019/2020 sezonundan sonra Wilbekin, Maccabi’de çareyi hep kendi yetenekleri üzerinden aradı. O büyük şutları, hep kendi birebirleri üzerinden bulmaya çalıştı. Fenerbahçe’deki ilk 1 ayında ise böyle bir durum yok. Aksine takım arkadaşları ona pozisyonları hazırlıyor.

Fenerbahçe’nin Anadolu Efes galibiyetinde de bunu çok iyi bir şekilde gördük. Mükemmel bir maç oynayan Wilbekin, savunmacısı yardıma gidince bomboş kalıyor ve asist üzerinden gelen şutu sokarak maçı bitiriyor.

Bu sezon yıldız oyuncu, EuroLeague’de ilk 5 maçta %47.2 ile üçlük soktu. Üstelik bu yüzdeyi maç başına 3.4 üçlük sokarak tutturdu. Kariyerinin en iyi performansı ama doğal çünkü Wilbekin, bu sezon soktuğu 17 üçlüğün 10’unu asist üzerinden buldu.

Bu, Wilbekin’in Maccabi kariyerinde çok da fazla bulamadığı bir konfor alanı.

Nick Calathes ve Marko Guduric‘in sahadaki yaratıcılığı onun skorerliğini çok daha verimli hale getiriyor. Elbette sezonun henüz başı ve bu yüzde zamanla aşağıya doğru da gidebilir ama bana sorarsanız, sahada takım arkadaşlarını yönetmek, onları beslemek zorunda hissetmeyen bir Wilbekin için yüzdelerinin bu seviyelerde devam etmesi daha doğal bir senaryo!

Wilbekin ile ilgili diğer önemli bir durum ise kendisine sunulan bu konfor alanını takımına başka yollarla katkı vererek geri sunması.

Şöyle ki; 28 yaşındaki yıldız, savunmada öyle fiziksel defoları olan bir oyuncu olmamasına rağmen işin hücum tarafında çok yorulması sebebiyle savunmada daha çok aktif dinlenmeyi tercih eden bir isimdi. Hatta Sfairopoulos genellikle onu savunmada saklamaya çalışırdı.

Bu sezonki Wilbekin ise tam tersi bir görüntü çiziyor. Savunmada çok daha agresif bir oyuncu haline gelen yıldız oyuncu, fiziksel temastan asla kaçmıyor. Sezonun devamında bu istek yorgunluklarla birlikte düşebilir ama sezonun playoff zamanı geldiğinde bu istek ve mücadele Fenerbahçe için çok değerli olacaktır.