by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’de merakla beklenen 2022-23 sezonu başladı ve biz basketbolseverleri uykusuz geceler bekliyor.
Yoğun NBA programında her maçı ve her takımı detayına kadar takip etmek neredeyse imkansız. Bu yüzden Eurohoops olarak yardımınıza koşuyor ve kendi notlarımızı huzurunuza taşıyoruz.
Haftalık yayınlayacağımız bu yazı serimizde o hafta NBA’de dikkatimizi çeken konu başlıklarını listeliyoruz. NBA’in sekizinci haftasında ne tür gelişmeler oldu? Neler ön plana çıktı? Kendi perspektifimizden yorumluyoruz…
Bogdan Bogdanovic’in Dönüşü
Dizindeki sakatlık sebebiyle NBA’de 2022-23 sezonunun ilk bölümünü kaçıran Bogdan Bogdanovic, nihayet parkeye geri döndü ve 5 maçta forma giydi. Başarılı skorer, özellikle son iki maçta eski formundan esintiler sundu. Brooklyn Nets karşısında 7 üçlükle 31 sayı kaydeden Bogdan, dün gece Chicago Bulls potasına 28 sayı bıraktı.
Dejounte Murray’nin sakatlığından ötürü Bogdan Bogdanovic’in takımdaki rolü ve dakikaları normalinden çok daha yüksek seyrediyor. Bogdan Bogdanovic, Atlanta Hawks benchine adeta ilaç gibi geldi. Trae Young sahada olmadığında hücum anlamında sürekli problem yaşayan Hawks, Dejounte Murray’nin gelişiyle bunu bir nebze çözmüştü.
Ancak Bogdanovic’le birlikte takımın eli iyice genişledi. 30 yaşındaki Sırp basketbolcu, Atlanta Hawks’ın hala ihtiyaç duyduğu yaratıcılık ve şutör özelliklerine sahip.
Son 7 maçını kazanıp büyük sükse yapan New Orleans Pelicans, Zion Williamson’ın önderliğinde Batı Konferansı’nın ilk sırasına yerleşti. Son olarak Phoenix Suns‘ı üst üste iki kez mağlup eden Pelicans, 26 maçta 18 galibiyet aldı.
Brandon Ingram, CJ McCollum ve Herbert Jones’un sakatlıklar sebebiyle maç kaçırdığı dönemde diğer 29 takımı korkutabilecek bir gerçek ortaya çıktı. New Orleans Pelicans’ın kadrosu gerçekten çok geniş ve koç Willie Green rotasyon konusunda müthiş bir iş çıkartıyor. Genç çalıştırıcı, Larry Nance’den Naji Marshall’a kadar herkesten katkı almayı başarıyor.
New Orleans Pelicans’ta işler son derece yolunda gidiyor. Özellikle Larry Nance’in formu bu takım için çok önemli çünkü playofflarda belki de Jonas Valanciunas’tan daha fazla süre alacak. Zion Williamson ise şut tehdidi yaratmadan çekim gücüne sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu muhteşem gösteriyor. Genç yıldız, atletizmi ve çember baskısıyla ekstra savunmacıları üzerine çekerek rakip savunmacıların geometrisini bozuyor.
Cedi Osman
Cleveland Cavaliers‘ta 6. sezonunu geçiren temsilcimiz Cedi Osman, bu sezon sessiz sedasız güzel işlere imza atıyor. Ortalama 23.7 dakika sahada kalan Cedi, %44.2 ile 9.2 sayı üretiyor. Ancak saha içindeki etkisi, kağıt üstündeki rakamlardan daha büyük.
Donovan Mitchell’ın gelişiyle birlikte Doğu’nun iddialı ekipleri arasına giren Cleveland Cavaliers, Garland-Mitchell-Mobley-Allen dörtlüsünden oluşan etkileyici bir çekirdeğe sahip. Ancak bu oyuncuları tamamlayacak bir oyuncuya ihtiyaç duydukları aşikar. İşte tam bu noktada devreye Cedi Osman giriyor.
27 yaşındaki kısa forvet, hücumda hala inişler ve çıkışlar yaşayabiliyor. Ancak topsuz hareketliliği ve hızlı hücumlardaki tehdidiyle gayet etkili. Savunmada ise enerjisi sayesinde koç JB Bickerstaff’in favorisi haline geldi.
Geçtiğimiz sezon 48 galibiyet ve 34 mağlubiyetle playofflara 48. sıradan giriş yapan Toronto Raptors, bu sezon 27 maç sonunda tam 14 mağlubiyet aldı ve Kanada’daki gidişat pek parlak görünmüyor.
Aslında geçen seneki sorunların aynıları devam ediyor. Toronto Raptors, topla yaratıcı oyuncu bakımından eksik olduğu için yarı saha hücumlarında sık sık tıkanıyor. Bununla birlikte, Nick Nurse’ün rotasyon tercihleri ve savunmadan hücuma geçişi temel alan oyunu sebebiyle oyuncuların yıprandığını görüyorsunuz. Bu durum, maç içerisinde bile iniş çıkışlara sebep oluyor. Peki geçen seneden bu yana ne değişti de bu takım düşüşe geçti?
Bu sorunun cevaplarından birisi Fred VanVleet. 28 yaşındaki guard, bu takımın en önemli yaratıcılarından ve skor opsiyonlarından birisi. Onun formdan düşmesi, doğal olarak Toronto hücumlarına darbe vurdu. Bunun yanı sıra, Pascal Siakam – OG Anunoby – Scottie Barnes üçlüsü sahada birlikte yer aldığında alan paylaşımı bakımından önemli sorunlar ortaya çıkıyor. Geçen sezon Yılın Çaylağı seçilen Scottie Barnes, bu sezon artan savunma odağı altında sınıfta kaldı ve beklenen sıçramayı yapamadı.