Darius Thompson’dan Eurohoops’a: Transfer Süreci, Micic’le Farkları, Larkin’le Uyumu, Yeni Sezon ve Daha Fazlası

2023-09-22T13:09:47+00:00 2023-09-22T13:09:47+00:00.

Bilal Baran Yardımcı

22/Eyl/23 13:09

Eurohoops.net

Anadolu Efes’in yeni yıldızlarından Darius Thompson, Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.

by Semih Tuna / info@eurohoops.net

Bu yaz hem koç ekibinde hem de kadroda önemli değişiklikler yaşayan Anadolu Efes, yeniden Avrupa’nın zirvesine oynamak için iddialı bir kadro kurmuş durumda.

Ergin Ataman liderliğinde dört yıl boyunca Avrupa’yı domine ederken Efes‘in net bir saha içi lideri vardı: Vasilije Micic.

Bu yaz hem Ataman, hem de Micic kariyerleri için yeni bir serüvene başladılar. Efes ise koç pozisyonuna Erdem Can’ı getirdi, Micic’ten doğan eksik için ise geçtiğimiz sezon Baskonia‘da EuroLeague’e damga vuran Darius Thompson’ı kadrosuna kattı.

Geçtiğimiz yıl EuroLeague’deki ilk sezonu olmasına rağmen oldukça iyi bir performans sergileyen 28 yaşındaki oyun kurucu, özellikle pasörlüğüyle ve takım arkadaşlarını oynatma becerisiyle öne çıkıyor.

Pek çok üst seviye takımdan, hatta NBA’den ilgi görmesine rağmen Thompson’ın seçimi Efes oldu. Şimdi yeni koç, yeni yapı, yeni sistem ve yeni parnterleriyle bir kez daha Efes‘in Avrupa’nın zirvesine çıkması için savaş verecek.

Söz Darius Thompson’da.

S: Beş sene önce Hollanda’daydın. Şimdi ise iki kez EuroLeague şampiyonu olmuş bir takımdasın. Kariyerinin bu bölümünde olmak sana gurur veriyor mu?

C: Bence bu durum nereden başlarsanız başlayın sadece sıkı çalışmanız gerektiğini gösteriyor. Siz sıkı çalıştıktan sonra her şey olabilir.

S: Bir süredir Avrupa’nın en gözde oyuncularından birisin. Senin seviyendeki bir oyuncu için ise EuroLeague’e transfer olmak biraz zaman aldı. Sence bunun sebebi neydi?

C: İkinci veya üçüncü sezonumdan sonra EuroLeague’de oynamaya hazır olduğumu düşünüyordum. Belki de takımlar ikna olmamıştı, takım sahipleri ikna olmamıştı, bilmiyorum. Ben oynayabileceğimi düşünmüştüm. EuroLeague takımlarına karşı oynarken çok iyi iş çıkarmıştım. Kim bilebilir? Herkes için doğru zaman vardır. Belki de benim için doğru zaman değildi. Merdiveni çıkmaya devam etmem gerekiyordu. FIBA EuropeCup’tan Şampiyonlar Ligi’ne, oradan EuroCup’a, oradan EuroLeague’e… Avrupa’da en aşağıdan zirveye çıkmak için uğraşmam gerekti.

S: Bu yaz oyun kurucu eksiği olan neredeyse her takıma adın yazıldı. Transfer pazarının en popüler isimlerinden biriydin. Avrupa’nın tepesindeki neredeyse her takımdan ilgi görmek nasıl hissettiriyor?

C: İyi hissettiriyor. İyi bir sezon geçirdiğimi, böylece takımların beni istediğini, değerli bir oyuncu olduğumu gösteriyor. Sadece tek bir takımın olmaması, farklı farklı takımların ilgi göstermesi güzel.

S: Büyük beklentileri olan bir takımda Shane Larkin, Will Clyburn gibi isimlerle oynayacaksın. Kariyerinin şu ana kadarki en zorlu sınavı mı sence?

C: Ben sadece yoluma devam edip her gün kendim olmak istiyorum. Bunu çok detaylı düşünmüyorum. Yetenekli bir takımımız var, EuroLeague’in son beş-altı yılının en iyi oyuncuları arasında yer alan isimler var. Şampiyon olmuş isimler var. Sahaya çıkıp hepimizin birlikte rekabet edecek olması güzel bir fırsat. Umarım bütün bu yeteneği dengeleyebilir; aynı hedef için savaşma, en iyimizi verme gibi konularda aynı sayfada buluşabiliriz. Bunları yaptığımızda çok iyi olma şansımız da olacak.

S: Bazı NBA takımlarının da seninle ilgilendiğine yönelik dedikodular vardı. Ciddi bir teklif var mıydı?

C: İlgi gösteren takımlar vardı fakat benim için kusursuz bir durum olmayacaktı. Avrupa’da kalmam daha iyi bir seçenekti.

S: Efes’in yanında Fenerbahçe‘nin de sana ilgi duyduğu söyleniyordu. Senin Efes’i seçmenin ardındaki ana motivasyon ne?

C: EuroLeague’in her tarafından pek çok farklı takımdan ilgi ve teklif vardı fakat Efes’in teklifi geldiğinde benim için harika bir fırsat olduğunu düşündüm. Ayrıca Baskonia‘dan farklı takımlara giden oyunculara baktım, iyi iş çıkaranları ve nasıl başardıklarını takip ettim. Tibor, Larkin, Beaubois gibi oyuncular… Bunların hepsi Baskonia’dan geldi. Efes’e geldiklerinde gelişmeye devam ettiler. Benim için en önemli nokta gelişmeye ve kendim olmaya devam etmekti. Bu açıdan bence Efes benim için harika bir fırsattı. Baskonia’da olduğu gibi bana kendim olmam için özgürlük verebilirlerdi.

S: Avrupa’nın en iyi oyuncularından birinin yerine, Vasilije Micic’in yerine geldin. Bu durum ekstra baskı mı demek, ekstra motivasyon mu?

C: Baskı olarak görmüyorum çünkü bence durum benim onun yerine geliyor olmam değil. O farklı bir koçla oynuyordu, farklı bir tarzı vardı, sistem farklıydı. İkimiz farklı oyuncularız. Onun gibi olmaya çalışmam değil bence durum. Ben kendim olacağım. Micic harika bir oyuncuydu. Oyununa bayılıyordum, onu izlemeye bayılıyordum. Fakat bence sahaya iki farklı yetenek seti getiriyoruz. Ben sadece takımım için en iyisini istiyorum, bütün takım arkadaşlarımın dahil olmasını istiyorum. Dediğin gibi çok yetenekli bir takımız. Bu tarz oyuncuların kendilerini daha da göstermesine yardımcı olmak istiyorum. Büyük beklentileriniz olmayan oyuncuların geçmişe göre daha iyi oynamasını istiyorum. Ben oyun kurucu olarak herkesi işin içine dahil etmek ve bütün takım arkadaşlarımın en iyi halini çıkarmak istiyorum.

S: Baskonia’da Markus Howard, burada Shane Larkin… Skorerlik özellikleri benzerlik gösteren iki oyuncu. Senin gözlemlediğin kadarıyla iki oyuncu arasındaki farklar ve benzerlikler neler? Sence bu durum Larkin ile beklenenden çok daha kısa sürede uyum sağlamanıza yol açacak mı?

C: Larkin de Howard da ürkütücü seviyede skorer guardlar. Muhtemelen EuroLeague’de savunmanın en zor olduğu oyuncular arasındalar. O kadar kısa olmalarına rağmen soktukları şutlar, yaratma becerileri, şapkadan tavşan çıkarma yetenekleri… En üst seviyedeki oyuncular arasında oldukları kesin. Markus ile oynamış olmam iyi oldu. Şu an Shane ile adaptasyon sürecimiz biraz daha kolay çünkü bu tarz ile beraber oynamaya alışığım. Markus’un partnerim olduğu durumdan şu an Shane ile oynamaya geçmek güzel. Bu durumun yardımı bence çok olacak.

 

 

S: Birkaç yıl önce Derek Willis ile birlikte oynamıştınız. Onun burada olması herhalde adaptasyon sürecini daha da kolaylaştırıyordur.

C: Kesinlikle. Daha önceden beraber oynadığınız, yanında konforlu hissettiğiniz bir oyuncu olduğunda işler çok daha kolay oluyor. Efes’e transfer olduğumu öğrendiğinde anında bana ulaştı ve ‘Dostum, burada olduğun için çok heyecanlıyım’ dedi. Bunu bilmek, rahat hissettiğin bir oyuncuyla birlikte olmak durumu çok kolaylaştırıyor. Ailelerimizin de aralarında bağ kurulmuş olması her şeyi daha da kolay hale getiriyor.

S: Bu yaz devşirme oyuncularla ilgili pek çok tartışma yaşandı. Sen de Dünya Kupası’nda İtalya forması giyebilirdin fakat bilinene göre belgelerde sorun oluştu. Senin devşirme oyuncular konusuna bakış açın nasıl?

C: Bu konuda yorum yapmak çetrefilli. Bazı ülkeler bu durumdan nefret edebilir, bazı daha küçük ülkeler ise devşirme oyunculara ihtiyaç duyabilir. Bu konuda fikir belirtmeyi pek sevmiyorum. Herkesin kendi düşünceleri var. Ne olursa olsun bunun karşısında olsanız da, bu konsepti sevseniz de bence bir sorun yok.

S: Efes’te pek çok yeni isim var. Burada oluşan yeni ortama dair fikirlerin neler?

C: Şu ana kadar keyif alıyorum, harika gidiyor. Oyuncular harika, takım, koçlar, herkes harika. Hala İstanbul’a adapte olmaya çalışıyorum çünkü buraya geleli sadece beş ya da altı gün oldu. Yaz dönemini uzakta geçirdik. Slovenya’ya gittik, İtalya’da neredeyse iki hafta kaldık. Geçenlerde İtalya’nın şu an İstanbul’dan daha çok evim gibi hissettirdiği hakkında konuşuyordum. Buraya geleli kısa bir süre oldu. Daha rahat olmaya, dışarı çıkıp gezip etrafı görmeye, çevreyi tanımaya ve İstanbul’a yavaş yavaş adapte olmaya çalışıyorum.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!

2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!

Eurohoops’un DEV Dünya Kupası rehberine ulaşmak için tıklayın!