Dusan Alimpijevic: Beşiktaş’a Geliş Süreci, Yabancı Sayısındaki Düşünceleri, Sırbistan’ın Başarısı ve Daha Fazlası…

2023-09-30T10:59:07+00:00 2023-10-01T09:10:43+00:00.

Bilal Baran Yardımcı

30/Eyl/23 10:59

Eurohoops.net

Beşiktaş’ın yeni koçu Dusan Alimpijevic, Eurohoops’a konuştu.

by Semih Tuna / stuna@eurohoops.net

Bursaspor’da geçirdiği üç sezonda önemli işlere imza atan ve EuroCup şampiyonluğunun kıyısından dönen Dusan Alimpijevic, bu sezon basketbol aklını Beşiktaş‘ı yukarılara taşımak için kullanacak.

Geride bıraktığımız yaz döneminde iddialı hamleler yapan Beşiktaş, 37 yaşındaki Sırp koçla birlikte başarılara ulaşma peşinde.

Eurohoops’a özel açıklamalarda bulunan Dusan Alimpijevic; Beşiktaş’a geliş süreci, Sırbistan’ın başarısı, Bursaspor dönemi ve birçok konu hakkında konuştu.

S: İlk olarak bir önceki deneyiminizle başlamak istiyorum. Bursaspor’dan ayrıldınız, verdiğiniz röportajlardan birinde bu sürecin doğru şekilde yansıtılmadığını söylediniz. Yaşananları kendi tarafınızdan aktarabilir misiniz?

C: Bunlar artık geçmişte kaldı. Geçmiş hakkında çok konuşmayalım, günümüze ve geleceğe bakalım. Geçmişte yaşananlara dair gerçekten yorum yapmak istemiyorum. Söyleyebileceğim tek şey yaşananlar doğru şekilde aktartılmadı. Kulüp benden menajerim aracılığıyla kontratımdan çıkılmasına yardımcı olmamı istedi. Derek Needham da aynı durumdaydı çünkü o zamanlar ikimizin de kontratı garantiydi. Farklı bir yol çizmek istediler. O zamanlar başka kulüplerle görüşüyordum, EuroLeague takımlarıyla bile görüşmelerim oldu.

Dürüst olmak gerekirse Beşiktaş teklifinde çok ciddiydi. Takımın genel menajeri ve yönetimden isimler Belgrad’a benimle görüşmeye geldi. Profesyonelliğin en üst seviyesini sergilediler. Beşiktaş’ın benim için en iyi seçenek olduğuna karar verdim. Geçmişe dair söyleyebileceğim tek şey kimsenin yaşananları doğru aktarmamasına dair yaşadığım hayal kırıklığı olur. Ben her şeyi açığa kavuşturmak isteyen biri değilim. Zamanın benim yerime konuşmasını bekleyeceğim. Gerçekler ortaya çıkacak ve herkes neler yaşandığını bilecek.

S: Şu anda Beşiktaş’ta bambaşka bir kadro var. Yerli oyuncular dışında yabancılardan da üçü geçtiğimiz yıl Türkiye’de oynadı. Bu oyuncuları transfer ederken yapabileceklerini biliyor olmak rol oynadı mı?

C: Geçtiğimiz sene Beşiktaş neredeyse son haftaya kadar ligde kalmak için uğraştı. Kulüpte çok pozitif düşünceler hakim değildi. Büyük yatırımlar ve fikirler olsa da bir şeyler yanlış gitti. Bunlar daha çok benden önceki insanları ilgilendiriyor. Benim istediğim, genel menajerle de konuştuğum her şeye baştan başlamak oldu. Yeni bir hikaye, yeni oyuncular, yeni felsefe… Bu yüzden bu 14 savaşçıyı seçtik. Tabii ki iyi ve kötü günler, inişler ve çıkışlar olacak. Bunlar normal. Sezon çok uzun. Hiç pes etmeyen bir takım kurmak istedim. Son saniyeye kadar savaşacağız, her topa atlayacağız, işler ters giderse pes etmeyeceğiz. Sezon bitene kadar hedeflerimize odaklanmak istiyoruz. Sezonun sonu geldiğinde insanlar neler yaptığımızı görecek. Bu yüzden beş yeni yabancı oyuncu istedim.

Bu oyuncuların hepsi iyi kariyerlere sahip iyi oyuncular ve geçmişte iyi sezonlar geçirdiler. Belki bazıları kulüpleriyle başarı yaşayamadı fakat bireysel olarak iyi sezonlar geçirdiler. Derek (Needham) ile iki yıldır beraberdik ve EuroCup’ın en iyi oyun kurucusu oydu.

Geçtiğimiz yıl EuroLeague’de 11 sayı ortalaması tutturan Jonah Mathews kadromuzda. Yazın ilgi çeken oyuncularından Matt Mitchell burada. Leyton Hammonds’ın neler yapabileceğini biliyoruz. Onunla daha önce de karşılaştım, rakip takımlara problem yaratan bir oyuncu olduğunu biliyorum. Ve tabii ki ligin en iyi uzunlarından, en iyi ribaundcularından Angel Delgado, Karşıyaka’dan buraya geldi. O aynı zamanda milli takımda da rol alıyor.

Bizim yazmak istediğimiz hikaye böyleydi. Kulüp bana daha fazla yabancı oyuncu getirmeyi teklif etse de ben beş oyuncuda durmak istedim. Neden mi? Çünkü elimizde gerçekten yetenekli ve iyi yerli oyuncular var. Bütün oyuncularımı kullanmaktan hoşlanıyorum.

Berk Uğurlu ligin en tecrübeli, en iyi oyun kurucularından biri. Nasıl oynaması gerektiğini, pozisyonları nasıl okuması gerektiğini biliyor. Kesinlikle şu anda en iyi oyun kuruculardan biri. Yiğit ve Egehan gibi harika iki şutörümüz var, ikisi de harika insanlar. Kendilerini kanıtlamak, takıma daha iyi yardımcı olmak için savunmalarını geliştirmek istiyorlar. Geçen yıl Karşıyaka’da gayet iyi oynayan Berkan kadromuzda. Finale kadar yürüdüler.

İki genç oyuncumuz var: 18 yaşındaki Kerem Konan ve 19 yaşındaki Samet Yiğitoğlu. Bu oyuncular da en az diğer oyuncular kadar önemli. İkisi de şu anda Türkiye basketbolunun en büyük potansiyellerinden, belki de direkt en büyük potansiyelleri. Diğer oyuncularımızın yaşı da çok büyük değil. Antrenmanlarımıza altyapıdan gençler de katılıyor. Yaş ortalamamız 22 civarında. Gelecek ellerimizde. En önemli şey ise bence bir ay içinde çok daha iyi durumda olabiliriz. Aralık ayında çok daha iyi olacağız. Bütün bu gelişmelerle yılın sonunda ise en iyisi olacağız.

S: Bahsettiğiniz gibi yerli oyuncu pazarında oldukça aktiftiniz. Sizinle çalışan oyuncuların kariyerlerinde ileri adım attığını, oyununu geliştirdiğini görüyoruz. Bu oyuncuları Beşiktaş’a getirirken sebeplerden biri de bu muydu?

C: Dürüst olmak gerekirse şu anda yerli oyuncuların gelip benle oynamak istemesinden dolayı gurur duyuyorum. Bu kolay değil. Herkes benim kolay anlaşılabilir bir koç olmadığımı biliyor. Herkes bizim çok antrenman yaptığımızı biliyor. Konuştuğum her oyuncunun buraya gelmek istemesi beni hem şaşırtıyor, hem iyi hissettiriyor. İki yıl önce yerli oyuncularla görüşürken onları ikna etmek için her şeyi yapıyordum. Şu anda ise çok kolay. Tek bir konuşma, tek bir yemek ve sonra iş bitmiş oluyor. Genel menajerimiz de bu durumlarda çok iyi iş çıkardı. Çok istediğimiz oyuncuları belirledik. Bu yaz transfer döneminde iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum.

S: Birkaç isimden hali hazırda bahsettiniz fakat benim de sormak istediklerim var. Karşıyaka’ya karşı deplasmanda oynadığınız maçı hatırlıyorum. O maçta Delgado, Avrupa genelinde tek maçta alınan hücum ribaundu rekorunu kırmıştı. O zaman mı ‘Tamam, bir noktada onunla birlikte çalışmam gerekiyor’ demiştiniz?

C: Ona karşı iyi hazırlansak da bize karşı çok sorun yarattı. En azından iyi hazırlandığımızı düşünüyorduk (gülüyor). Delgado sahaya farklı bir şey getiriyor. Oyununda hala geliştirebileceği yerler var. En yüksek seviyede oynayabilecek potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Bu takım ve Delgado’ya dair en güzel şey gelişmeye, daha iyi olmak için değişmeye açık olmaları. Delgado, doğru zamanda doğru yerde olmayı başaran ve hücum ribaundları için gereken o hissiyata sahip bir oyuncu. Geçtiğimiz yıl ligdeki en iyi ribaundçu bence Delgado’ydu. Böyle bir katkıya her takım ihtiyaç duyar. Onu izlediğimizde takımına yaptığı katkıyı gördük. Tabii ki insanlar ribaund aldığınızda sayı attığınız kadar saygı göstermiyor fakat oyunumuza bu yönden katkı yapacak oyunculara ihtiyacımız var.

S: Jonah Mathews hazırlık dönemini oldukça iyi geçiriyor. O, EuroLeague’de oynayan bir skorerdi. Buraya gelmeye ikna etmek zor oldu mu? Matt Mitchell’ın da hep bir EuroLeague oyuncusu olduğunu düşünürdüm. Katılır mısınız?

C: Kesinlikle. Dürüst olmak gerekirse Türkiye Ligi’ndeki her takımın her oyuncusunu izlediğinizde hepsinini birer EuroLeague oyuncusu adayı olduğunu görüyorsunuz. Türkiye Ligi güçlü bir lig, Avrupa’nın en iyi ikinci ligi. İyi rol alan, iyi oynayan oyunculara herkes saygı gösteriyor. Takımları da başarılı olunca bu saygı daha da artıyor. O oyuncular diğer takımlardan daha fazla ilgi görüyor. Benim takımımda herkesin en üst seviye için birer aday olduğunu düşünüyorum. Bu tamamen onların ellerinde, bu sezona nasıl bakacaklarına göre belli olacak. Jonah Mathews bizle imzalamadan önce ona EuroLeague takımlarından da teklifler vardı. Sanırım onunla yaptığımız konuşma sırasında farklı sebepler sunarak başarıyla oyuncuyu buraya gelmeye ikna ettim.

Her zaman EuroCup’ın kötü bir lig olmadığını söylüyorum. Özellikle bu sene seviyenin çok arttığını söyleyebiliriz. EuroLeague’de oynamaya aday çok oyuncu var. Paris ve Londra takımları var ve kimse onlardan bahsetmiyor fakat biliyoruz ki EuroLeague bu iki şehri ligde görmek istiyor. Başka çok güçlü takımlar da var. Bu EuroCup sezonunda takımlar daha eşit güçte ve EuroLeague’den daha fazla rol almak, sonra da EuroLeague’e başka bir rolle dönmek için EuroCup’a gelen çok oyuncu var. Jonah’ta da durum böyleydi. Sahne ışıkları üzerindeyken kendisini göstermek istedi. Sadece pas verildiğinde skor üreten bir oyuncu olmadığını göstermek istedi. Jonah, pek çok şeyi yapabilen bir oyuncu. Takım arkadaşları için üretebiliyor, savunma yapabiliyor, pek çok farklı şekilde katkı verebiliyor. O ve Matt Mitchell’ın başka bir seviye için yetenekleri kesinlikle mevcut.

S: Uzun zaman sonra bu sezon derin bir rotasyonunuz olacak. Kadrodaki neredeyse her oyuncuyu sahaya atabiliyorsunuz. Bu nasıl hissettiriyor? Bursa’da böyle bir şansınız yoktu.

C: Bence bu sezon takımın en güçlü yanı bu. Rotasyonumuzda 11 oyuncu var ve antrenmana katılan ve kendilerini geliştiren 3 de genç oyuncumuz (Yağız Aksu, Ata Özbek, Yiğit Çoban) var. Onlar da oldukça iyi antrenman yapıyor, basketbol okulumuzdan geliyorlar. Bu büyük bir avantaj. EuroCup ve Türkiye Ligi gibi iki güçlü ligde mücadele ederken, iki-üç günde bir maç yaparken rotasyondaki bütün oyunculara ihtiyacınız oluyor. Sezon uzun, sakatlıklar da işimizin bir parçası. Bütün bunlara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Ayrıca bu durum hücumda da savunmada da hep %100 ile oynamak istiyorsanız da çok önemli. İki turnuvada da üç günde bir çok fazla süre alıp çok iyi oynamak mümkün değil. Bu tarafımızla gerçekten gurur duyuyorum. Yerli oyuncular, yabancı oyuncular… Hepsi sahada bize oldukça fazla katkı verebilir.

S: Bursa’da çıtayı oldukça yükseğe çekmiştiniz. Beşiktaş’a gelmeniz de aynı havayı yarattı gibi, haksız mıyım?

C: Beklentilerin değişme hızı gerçekten çok ilginç. Geçen yıl Beşiktaş ligde kalmak için savaşıyordu, şu anda beklenti çok daha büyük bir başarı. Dürüst olmak gerekirse bundan büyük mutluluk duyuyorum. Neden biliyor musun? Çünkü büyük işler başarmak için büyük düşünmeniz gerekir. Şu anda biz büyük düşünüyoruz. Kulübe istikrar getirmek istiyoruz. Ligde kalmak gibi şeylerin söz konusu bile olmamasını istiyoruz. Beşiktaş büyük bir kulüp, 20 milyondan fazla taraftarı olan büyük bir topluluk. Bu kulüp ligde kalmak gibi durumlardan endişe etmeyi hak etmiyor. Her maça sonuna kadar savaşmak için çıkacağız, kazanabileceğimiz kadar kazanacağız. Başında da söylemiştim, ortada bir sır yok: İki ligde de playofflara kalmak istiyoruz. EuroCup bu sezon daha zor olacak çünkü artık sekiz takım değil altı takım üst tura çıkacak. Grubumuzdaki takımları da gördünüz. Kim bilir, belki de böylesi daha iyidir. Zor maçlardan kaçan bir adam değilim.

S: Daha önce de bahsettiğiniz gibi, kulüp size altı yabancı önermesine rağmen beş yabancıyla oynayacaksınız. Sezon içinde bir hamle daha bekleyebilir miyiz?

C: Kulüp aslında bu konuda bir jest yaptı. Herhangi bir isteğim olduğunda onlara söylememi istediler. Hiçbir şeyi zorlamadılar, sadece ne kadar ciddi olduklarını, bana yardım etmek istediklerini gösterdiler. Eğer bir oyuncu ihtiyacım olursa onlara söylemem istediler. Fakat hazırlık maçlarımız gösterdi ki şu anda kesinlikle bir oyuncu ihtiyacımız yok. Şu an bunu düşünmüyoruz çünkü rotasyonda 11 oyuncu var ve hepsi takım için maksimumunu veriyor. Dürüst olmak gerekirse şu anda bir yabancı daha düşünmüyorum.

S: Ligde yabancı oyuncu tartışması bir türlü bitmiyor. Bir gün altı yabancı oluyor, başka gün beş, diğer gün yine altı… Sizin gibi harika bir basketbol aklının bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum. Bu işin bir doğrusu var mı?

C: Benim için altı yabancı.

S: Neden?

C: Türk oyunculara yardımcı olmak için. Diğer türlü çok rahat oluyorlar. İş ahlakı berbat oluyor. Şu anda kadromda olan oyunculardan bahsetmiyorum. Takımdaki yerli oyuncuların yaklaşımından, iş ahlakından ve davranışlarından çok memnunum. Bütün kulüplerin davranış, yaklaşım, iş ahlakı, kendilerine bakma açısından aynı seviyede oyunculara sahip olacağını bilsem beş yabancı olması problem olmaz. Fakat buradaki dördüncü sezonuma başlayacağım. İş arkadaşlarımla konuşuyoruz, herkes aynı şeyden şikayetçi. Şu anda bir problemim olduğunu söylemiyorum, genel olarak oyuncular çok rahatlıyor. Çalışılması zor hale geliyorlar.

‘Her şey çok fazla, çok zor, çok uzun, dinlenmeliyiz, neden bu kadar ağırlık kaldırıyoruz, kilolar kimin umrunda?’ moduna giriyorlar. Sezon başlangıcına fazla kiloyla gelseler kimin umurunda oluyor? Beş yabancı olduğunda yedi yer onlar için garanti oluyor. Bana sorarsan fiyatlar da çok yukarı çıkıyor. Yerli oyuncular için gerçeklik dışında fiyatlar oluyor. İyi oyuncularınız varken onlara para ödemeniz gerekir, bununla hiçbir sorunum yok. İyi oyuncularıma iyi para vermeliyim, bunu ilk isteyen ben olurum. Fakat pek çok takım numaradan kuruluyor. Neden mi? Çünkü yerli oyuncusunuz, çünkü kural var. Bunları okuduktan sonra pek çok oyuncu benim hakkımda konuşacaktır, biliyorum.

Bir kez daha tekrarlıyorum: Benim elimde şu an iyi yaklaşımda, iş ahlakı yerinde yerli oyuncular var ve onların hiçbiriyle sorunum yok. Fakat neler olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Eğer altı yabancı olursa yerli oyuncular kontratları, paraları ve sezonları için daha çok savaşmak zorunda oluyor. Böylece bütün yazlarını Bodrum ve Çeşme’de geçirmezler. Belki de biraz erken takıma gelip antrenörlerle fiziksel çalışmalar yaparlar.

Sırbistan’da durum nasıl biliyor musunuz? Oyuncular zorlu sezonları geride bırakıyor. EuroLeague’de, NBA’de, EuroCup’ta oynayan çok fazla oyuncu var. Yüklü kontratları olmasına rağmen açlar çünkü onlar için hiçbir şey garanti değil. Neden mi? Çünkü diğer ülkelerde yabancı oyuncu olarak oynuyorlar. Peki ne yapıyorlar biliyor musunuz? Geliyorlar, aileleriyle bir hafta geçiriyorlar, 10 gün daha aileleriyle tatile çıkıyorlar, sonra geri dönüyorlar ve çalışmaya başlıyorlar. Yazın geri kalanını çalışarak geçiriyorlar. Antrenörleriyle fiziksel çalışmalar yapıyorlar, basketbol koçlarıyla çalışıyorlar. Biraz çalıştıktan sonra kim sizin dışarı çıkmanıza, arkadaşlarınızla vakit geçirmenize engel olur ki?

Her zaman oyuncularıma şunu söylerim, belki sana da röportajlarımdan birinde söylemişimdir: Sadece aç kurtlar avlanmaya çıkar. Bence ana problem bu oyuncuların yeterince aç olmaması. ‘Denizli’deyim, burada sorun olursa Petkim’e giderim. Petkim’den sonra Türk Telekom olur. Orada iyi bir sezon geçirirsem belki bir yıllığına Fener‘e giderim. Sonra da Galatasaray‘a, Beşiktaş’a falan giderim’ şeklinde düşünüyorlar. Daire çizip duruyorlar.

S: Bir başka tartışma konusunda değinelim. Yaz döneminde her yaz olduğu gibi devşirme oyuncular konusunda pek çok tartışma yaşandı. Bazı koçlar bu durumun kullanılmasında sorun olmadığını söylerken bazıları ise karşısında duruyor. Sizin fikriniz ne?

C: Ben devşirme oyuncu konseptine ‘tamam’ değilim. Örnek olarak sizin ülkenizin yeterince iyi oyuncusu var. Tamam, belki sadece bir pozisyonda eksiğiniz varsa bunu kullanabilirsiniz fakat bu ülkede yabancı oyunculara pasaport dağıtılması bence yanlış çünkü bu durum yerli oyunculardan götürüyor. Gerçekleri konuşalım. Bir önceki soruda o şekilde konuştuysam bu soruda da aynı şekilde dürüst olmalıyım.

Yerli oyuncularınız var, onlarla çalışmalı ve daha iyi olmalarını sağlamalısınız. Bu aynı zamanda koçun işidir. Bir oyuncuya bir şekilde pasaport vermek en kolayı fakat yerli oyunculardan bir şey çıkarmamız gerekiyor. Onlara bilgi aktarmalı, zaman ayırmalı, onlarla çalışmalı ve sabırlı olmalıyız. Bu yüzden devşirme oyuncu konseptine, bir hiç uğruna pasaport verilmesine karşıyım. 84 milyon nüfuslu bir ülkeden bahsediyoruz. Pek çok yetenekli oyuncu var. Bu oyuncuların davranışlarını, iş ahlaklarını, yaklaşımlarını değiştirmeliyiz. Koçlar olarak bizler bunu yapmalıyız. Şu anda ben antrenmanlarımdan eve tamamen tatmin şekilde dönüyorum çünkü bir sorun yok. Maç kaybedecek miyiz? Evet bazen kaybedeceğiz. Fakat iyi oyunculardan, iyi insanlardan oluşan işleri hemen toparlayabilecek bir kadromuz var.

S: Son sorum Sırbistan milli takımı hakkında olacak. Böylesine bir başarıyı bekliyor muydunuz? Jokic yoktu, Micic yoktu, Kalinic yoktu, pek çok oyuncu yoktu fakat yine de dünyanın en büyük sahnesine çıktılar. Tamam, finali kaybettiler fakat ben onu önemsemiyorum, benim için önemli olan orada olmaktır.

C: Biri size bu başarıyı beklediğini söylüyorsa yalan söylüyordur. Gerçekten büyük iş başardılar. Unutmayın, artık Yugoslavya değiliz, Sırbistan’ız ve yedi milyon nüfusumuz var. Oyuncu pazarı çok daha küçük fakat hala hem basketbolda, hem diğer sporlarda yetenekli sporcular yetiştiriyoruz. Bizim gibi küçük bir ülke için bu başarı inanılmaz bir başarı. Herkesten saygıyı turnuvadan sonra gördüler, bu biraz kabaca. Onlara daha çok destek olmalıyız. Bu görüşümün her zaman arkasında olacağım: Sonuçları getiren takımdaki kimya ve iyi atmosferdir.

Eğer bireyci oyunculardan oluşuyorsanız bir takım olamazsınız. Oyuncular egolarını, kibirlerini, bencilliklerini bir kenara bırakıp milli takıma rollerini kabul ederek geldikleri zaman ‘takım’ olur. Bu seneki takım birbirine çok destek oldu. Çok sert mücadele ettiler. Oyunculardan biri ülke için böbreğini kaybetti. Bu durum da bizim için, ülkemiz için oldukça duygusaldı. Bu kadroyla daha iyi olur muyuz emin değilim. Belki gelecekte bir isim bize çok yardımcı olabilir, göreceğiz. Fakat bu takıma şapkamı çıkarıyorum. Takım içindeki ortamı iyi biliyorum çünkü bu sene Beşiktaş’ta yer alan antrenörlerimizden biri yaz döneminde Sırbistan milli takımıyla çalışmıştı.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!

2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!

Eurohoops’un DEV Dünya Kupası rehberine ulaşmak için tıklayın!