Gregg Popovich’in Hall of Fame’e Giden Yolculuğu: Basketbol Zekasıyla Birleşen Mükemmel Karakter

13/Eki/23 10:57 Ekim 13, 2023

Bilal Baran Yardımcı

13/Eki/23 10:57

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri; dokunduğu bütün hayatlar tarafından güzel anılan, NBA tarihine, daha da önemlisi topluma iz bırakmış büyük spor figürü Gregg Popovich’in hikayesine odaklanıyor.

by Mike Monroe / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 10 Ağustos 2023 tarihinde The Athletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

17 yaşındaki Gregg Popovich, 27 Haziran 1966’da Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Akademisi’ne kaydolduğunda o ve 1970 sınıfının diğer 1.034 üyesi, Colorado Springs’in kuzeyinde yer alan, ilerleyen dört yıl boyunca 735 mezunun evleri olacak olan kampüsün arazisine geniş bir rampadan geçip bir kemer altından yürüdüler.

Orada Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Akademisi’nin öğrenci komutanı olan Hava Kuvvetleri Tümgeneral Louis T. Seith bir konuşma yaptı. Mesajı, öz ve umut vericiydi ve onlara Amerika’nın gençliğinin en seçkinlerinden oluştukları konusunda güvence verdi.

Generalin övgü dolu karşılamasını takip eden saatlerde, müstakbel 2. Teğmenlere saatlerce süren oryantasyon, beyin yıkama, aşılama ve aşağılama süreci uygulandı ve bütün bunlar onları iyice oyaladı.

Bu onların alacağı ilk ve muhtemelen en önemli dersti: Kendini aş.

Bunu şu anda 74 yaşında San Antonio Spurs‘ün başında olan, tarihin en çok galibiyet alan ve Hall of Fame seçilen koçu Gregg Popovich kadar net anlayan çok az kişi oldu.

Maçların çeyrekleri arasında Popovich’in özlü yorumlarını almak için çok uğraşan fakat işlerini uzun süre devam ettiremeyen muhabirler de bu mesajı alıyor, ancak büyük olasılıkla anlamıyorlar. 1996 yılında Popovich, Spurs‘ün başına geçtiğinden beri oyuncularına kendilerini aşmalarını kesinlikle söyletti ve sık sık onlara ‘kayayı kır’ dedi.

19. yüzyıl sosyal reformcusu Jacob Riis tarafından kaleme alınan bu özdeyiş, Spurs’un soyunma odasının duvarlarını süslüyor ve etnik çeşitliliğe sahip oyuncu kadrosu tarafından konuşulan her dile tercüme ediliyor:

“Hiçbir şey yolunda gitmiyor gibi gözüktüğünde kayasına belki de 100. kez vurmasına rağmen hasar veremeyen taş ustasına bakarım. Belki 101. darbe kayayı ikiye ayıracak. Bu olduğunda kayayı kıranın son vuruş değil, önceki 100 vuruş olduğunu biliyor olacağım.”

Popovich biliyor ki bir biri kayayı kırmaya karar verdiyse kendi sınırlarını aşmalı, tıpkı kendisinin Akademi’de yaptığı gibi.

Popovich’in San Antonio’ya gelişinde ve takımın baş antrenörlüğünü üstlenişinde Hava Kuvvetleri’nde geçirdiği yılların önemini göz ardı etmek imkansız.

Popovich, Spurs’ü neredeyse 20 yıl boyunca ligin en ısıran savunmalarından biri yapacağı savunmanın temellerini Hava Kuvvetleri Akademisi’nde öğrendi.

Falcons antrenörü Bob Spear, kariyeri boyunca kullandığı hücum ilkelerini ona tanıtan isimdi.

Popovich’in antrenör olabilecek zekaya, disipline ve meraka sahip bir oyuncu olduğunu fark eden kişi, Spear’ın yardımcı antrenörü ve sonrasında yerine geçen kişi Hank Egan’dı.

“Basketbol bağımlısı bir adam ve bunun bir sebebi var,” dedi Egan 2005 yılında. “Basketbola tutku duyuyor ve zekasını kullanarak üzerine çok düşünüyor.”

1973 yılında Spear, Hava Kuvvetleri’nin baş antrenörlüğü görevinden emekli olduktan iki sonra Popovich’e ilk koçluk görevini veren isim Egan olmuştu: Liseden çıkışta kolejlere gitmek için direkt şans bulamayan oyuncuların yer aldığı Hava Kuvvetleri Akademisi Hazırlık Okulu’nun baş antrenörlüğü.

Popovich’in Egan’ın kadrosuna yardımcı antrenör olarak eklenmesinden sonra, Hava Kuvvetleri Akademisi’nde uzun süre görev yapan atletik antrenör Jim Conboy, o zamanlar 1. Teğmen olan Popovich’i evinde akşam yemeğine davet etti. Popovich, orada kalbini çalan güzel ve genç kadınla tanıştı: Conboy’un kızı Erin. İkili, Akademi’nin Öğrenci Şapeli’nde evlendi ve Erin’in uzun bir hastalıktan sonra 2018’deki vefatına kadar kırk yıl boyunca birlikte kaldı.

Daha da önemlisi, Popovich’in otuz yıl boyunca Spurs ekibinin en önemli üyesi olmasını sağlamada kritik bir rol oynayan isim daimi Fakülte Dekanı General Robert A. McDermott’tı.

968’de Hava Kuvvetlerinden emekli olduktan sonra McDermott, askeri odaklı sigorta şirketi USAA’nın icra kurulu başkanı olmak için San Antonio’ya taşındı. Alamo City’de uzun yıllar aktif olarak sivil faaliyetlerde bulunan McDermott, 1993 yılında Spurs’u B. J. “Red” McCombs’tan satın alan grubunun CEO’su olarak atandı. Grubun yönetim kurulu tarafından Spurs’ün çehresini değiştirmesi istenen McDermott, 1994’ün mayıs ayında Popovich’i Golden State Warriors‘taki Don Nelson’ın asistanlığı görevinden alıp Spurs’ün genel menajeri yaptığında bütün basketbol dünyasını şoka uğrattı.

Bu hamle organizasyon tarihinin en büyük hamlesi olarak tarihe geçti ve arkasında McDermott ile Popovich ailesinin uzun yıllardır süregelen ilişkisi yatıyordu. General McDermott’un kızı Betsy ve Erin Conboy, Colorado Springs’teki ilkokul günlerinde yakın arkadaşlardı. O sırada San Antonio’lu avukat Jay Gwin ile evli olan Betsy, 1994 yılında babasının yeni bir Spurs genel menajeri aradığını öğrendiğinde onu Popovich’le görüşmesi konusunda cesaretlendirdi.

Betsy Gwin, 2014 yılında San Antonio Express-News’e “Gregg, Golden State‘te hem genel manajer hem de koç olan Don Nelson’ın altında çalışmış, orada çok fazla tecrübe edinmişti ve babam bunu biliyordu. Fakat (onun göreve gelmesini sağlayan) Akademi’deki altyapısı ve disiplin ile mükemmelliğe olan bağlılığı oldu.” demişti.

Spurs’ün genel menajeri olduktan iki sene sonra Popovich, cesur bir karar verdi. San Antonio, 1994-95 ve 1995-96 sezonlarında koç Bob Hill yönetiminde maçlarının %74’ünü kazandıktan sonra 1996-97 sezonuna 18 maçta 15 yenilgiyle başlamıştı. 1995’te ligin MVP’si olan David Robinson, o 18 maçı sakatlığı sebebiyle kaçırmıştı. Robinson takıma dönmek üzereyken Popovich, Hill’i görevinden aldı ve takımın başına kendisi geçti.

Bu karar radyolarda, televizyonlarda, yazılarda çok eleştirildi. Ancak en önemli oyuncular (Robinson, Sean Elliott ve Avery Johnson) hamlenin arkasındaydı ve Robinson’un geri dönmesiyle sezonu kurtarabileceklerine inanıyorlardı.

Altı maçta forma giydikten sonra Robinson, sol ayağından yaşadığı kırık sebebiyle sezonu kapattı. Spurs sezonu 82 maçta 20 galibiyetle kapattı. Bu da onların lotaryaya soktu, orada da 1997 draftının ilk sırasını kaptılar. Genel menajer Popovich, bu seçimi Wake Forest çıkışlı Tim Duncan’dan yana kullandı. Koç Popovich ise Duncan ve Robinson’ı alçak postu domine eden bir ikiliye dönüştürdü, bu da Spurs’ü NBA tarihinin en başarılı takımlarından biri yaptı. Robinson ve Duncan, Spurs’ü Popovich altında kazanılan beş şampiyonluktan ikisine (1999 ve 2003) taşıdı.