by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
NBA, son dönemde sürprizlerle dolu bir haber akışına sahne oluyor. Şubat ayında hala anlaşılması güç olan Luka Doncic – Anthony Davis takası gündemi sarsmışken, son haftalarda şaşırtıcı antrenör kovulmaları basketbol dünyasında geniş yankı buldu. İşin ilginç tarafı, kovulan isimler kadar bu kararların zamanlaması oldu.
Mike Budenholzer’ın Durant, Booker ve Beal’lı bir kadroyla 11. sırada kaldıktan sonra kovulması sürpriz değildi. Ancak Denver Nuggets‘ın playofflara bir hafta kala Michael Malone’u görevden alması tam anlamıyla bir şok etkisi yarattı.
Benzer bir durum Memphis Grizzlies için de geçerliydi. Taylor Jenkins, Mart sonunda takımı Batı Konferansı’nda beşinci sıradayken görevinden alındı. Bu iki sürpriz karar, NBA’de koçların artık çok daha kırılgan bir konumda olduğunu gösteriyor. Küçük bir hata bile, koltuğun sallanmasına neden olabiliyor.
Malone, Jenkins ve Budenholzer’ın ardından gözler şimdi sıradaki isimlere çevrildi.
Doc Rivers – Milwaukee Bucks
Milwaukee Bucks, 2022-23 sezonunun ardından, şampiyonluğu sadece iki yıl önce kazanan Mike Budenholzer’ı kovmuştu. Onun yerine getirilen Adrian Griffin, ilk sezonunda yalnızca 44 maçta görev alabildi ve ardından şaşırtıcı bir şekilde Doc Rivers ile yollarına devam ettiler.
Rivers yönetiminde Bucks, 61 galibiyet – 53 mağlubiyet elde etti ve geçen yıl Indiana’ya karşı ilk turda elendi. Gerçi bu mağlubiyette en büyük etken, Giannis Antetokounmpo’nun serinin hiçbir maçında forma giyememesiydi.
Ancak bu sezon Giannis’in sağlıklı olduğu uzun bir döneme rağmen, Milwaukee’nin hücum gücü belirgin şekilde düştü. Geçen sezon ligin en iyi ilk altı hücumu arasında yer alan Bucks, bu sezon 13. sıraya geriledi. İşin daha da kötü yanı, Bucks yalnızca %50 altındaki takımlara karşı rahat galibiyetler alabiliyor. %50 üstü takımlara karşı ise 11 galibiyet – 20 mağlubiyetlik bir karneleri var; bu da playofflarda işlerinin kolay olmayacağının sinyali.
Adrian Griffin’e bu kadar kısa süre tanındıysa, Rivers için de Milwaukee yönetiminin sezon sonunda benzer bir değerlendirme yapması şaşırtıcı olmayacaktır. Zira asıl hedef, Giannis Antetokounmpo’nun zirvedeki yıllarını en iyi şekilde değerlendirmek. Takımı başarıya taşıyabilecek vizyonda bir koç bulunamazsa, Giannis’in Milwaukee’deki geleceği bile riske girebilir.
Tom Thibodeau – New York Knicks
Jenkins ve Malone’un kovulması bize bir şey öğrettiyse, o da NBA’de artık hiçbir koçun koltuğunun garanti olmadığıdır.
Thibodeau, nihayetinde sağlam bir yönetim desteğiyle Knicks’i yıllar sonra yeniden iddialı bir takım haline getirdi. New York ekibi, art arda ikinci kez 50 galibiyet barajını geçti ki bu, 1995’ten beri bir ilk. Doğu Konferansı’nda üst üste ikinci kez ilk üçte yer almayı garantilediler. Kağıt üzerinde Knicks için sezon gayet başarılıydı, Thibodeau yönetiminde son iki yılda istikrarlı bir çıkış yakaladılar.
Fakat Thibodeau, oyuncuları adeta “tüketmesi”yle meşhur. Bu sezon da bunun olumsuz etkileri iyice hissedildi. Sezon sonuna doğru BJalen Brunson sakatlandı ve playofflara formsuz girecek. Knicks kadrosunda üç oyuncu, NBA genelinde en çok süre alan ilk 10 oyuncu arasında. Mikal Bridges ve Josh Hart sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada. Bridges bile basına verdiği demeçlerde, Thibodeau ile bu konuda konuştuğunu ve “bazen vücudum için bu kadar fazla dakika oynamak pek eğlenceli olmuyor” dediğini belirtti.
Geçen sezon playofflarda yaşanan sakatlık sıkıntıları, benzer bir tabloyu gözler önüne sermişti. Koç, yedeklere güvenmediği sürece kritik anlarda takımı sırtlayacak formda bir bench yaratmak neredeyse imkansız oluyor.
Ayrıca, Knicks son iki sezonda üst üste ikinci turda elendi. Eğer bu sezon da benzer bir son yaşanırsa, yaz döneminde koç değişimi masaya gelebilir, hele ki piyasada güçlü isimler varken. Cavaliers ve Celtics gibi Doğu’nun zirvesindeki takımlarla aradaki farkı kapatmanın yolu belki de yeni bir teknik adamdan geçiyor.

Willie Green – New Orleans Pelicans
Green, son birkaç sezondur sürekli sakatlıklarla mücadele eden bir takımın başında olmanın getirdiği hoşgörüyle ayakta kaldı. Zion Williamson ve Brandon Ingram başta olmak üzere birçok yıldız oyuncusu sürekli sakatlandı. Bu sezon da Herbert Jones, Dejounte Murray ve Trey Murphy III gibi isimlerin sezonu kapatması, Pelicans’ın elini kolunu bağladı.
Ingram takaslandı, Williamson ise sadece 30 maçta forma giyebildi. Yani New Orleans için bir başka “kayıp sezon” daha yazılıyor.
Yaz ayları, Pelicans için kritik bir dönem olacak. Zion takas bloğuna mı konacak, yoksa yönetimde değişiklikler mi yaşanacak? Koç değişikliği, çoğu zaman takımların en kolay başvurduğu adım olur. Green ciddi bir hata yapmamış olsa da, geleceği için güvence sağlayacak kadar güçlü bir izlenim bırakmış da değil.
Billy Donovan – Chicago Bulls
Chicago Bulls cephesinde işler uzun süredir pek yolunda gitmiyor. Takım, 2014-15 sezonundan bu yana sadece iki kez playofflarda yer aldı ve ikisinde de ilk turda elendi.
Sezon ortasında DeMar DeRozan ve Zach LaVine takaslanınca Chicago’nun yüzü “tanking” sürecine çevrilmiş gibi duruyordu ama beklenen olmadı. Yön belirsizliği hala devam ediyor Chicago yine 9. sıradan play-in oynamayı tatmin edici gördü.
Ancak bu durumun 2025 yazında değişebileceğine dair sinyaller var. Nikola Vucevic’in takas dedikodularında geçmesi, sezonun ikinci yarısında Matas Buzelis gibi gençlerin daha fazla süre bulması buna bir işaret.
Donovan, Chicago’da yalnızca bir kez playoff görebildi. Yönetim ona ideal bir kadro sunmadı belki ama mevcut malzemeyle de fazla bir şey başaramadı. Bu sezon, Donovan için Chicago’daki son şans olabilir. Çünkü bu takım, playofflara gitse bile derin bir yolculuk yapacak gibi görünmüyor. Ve eninde sonunda bu şehrin vasatlık döngüsünden kurtulması gerek.
Nick Nurse – Philadelphia 76ers
Bu biraz haksızlık gibi görünebilir çünkü Nurse’ün iki yıllık görev süresinde, Joel Embiid sadece 58 maçta forma giyebildi. Ama NBA’de işler hızla değişiyor ve zaman kısıtlı; özellikle takımdaki yıldızlar zirve dönemindeyken.
Bu sezon gösterdi ki, NBA’de sabır kalmadı. Evet, sakatlıklar bahane olarak öne sürülebilir ama artık yöneticilerin bu gerekçelere tahammülü yok. Embiid 31 yaşına giriyor, Paul George 35 olacak. Eğer Sixers yönetimi, Nurse’ün takımın geleceği için doğru isim olmadığını düşünürse, değişiklik yapmaktan çekinmeyebilir.
Hatta Embiid yokken bile George sağlıklıyken takımın istikrarsız galibiyetler alması, bu soru işaretlerini artırıyor. Nurse’ün Philadelphia’daki iki yıllık macerası beklenenden kısa sürebilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!




