by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Bu yazı 4 Temmuz 2025 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
2025 NBA Yaz Dönemi birçok takım açısından oldukça sakin ve kontrollü geçti.
Yeni maaş sınırı kuralları ve lüks vergisini aşmanın getirdiği takım kurma cezaları, lig genelinde takımların daha temkinli hareket etmesine neden oldu.
Şu anki tabloya bakıldığında, Josh Giddey, Jonathan Kuminga ve Cam Thomas gibi sınırlı serbest oyunculara dahi teklif yapıldığına dair bir haber yok.
Ancak bu, aşırı ödeme yapılan bazı hamlelerin görülmediği anlamına gelmiyor. Her zaman olur. Ve bu liste, yaş, sakatlık geçmişi, önceki performans ve oyuncuya özgü diğer bağlamsal unsurlar dikkate alınarak yapılmış en büyük “fazla ödeme” örneklerini içeriyor.
Son bir not: Bu liste yalnızca serbest oyuncu imzalarını kapsıyor. Takaslar doğrudan değerlendirmeye alınmadı.
5. Jaren Jackson Jr. – Memphis Grizzlies
Sözleşme: 5 yıl, 240 milyon dolar
Bu örneği anlamlandırmak için biraz açıklama şart.
Son on yılda, NBA’de gerçekten iyi oyuncuları takımda tutmak çoğu zaman maksimum kontrat gerektiriyordu.
Ve Jaren Jackson Jr. gerçekten iyi bir NBA oyuncusu.
25 yaşındaki oyuncu, 2022–23 sezonunda Yılın Savunmacısı ödülünü kazandı. Son üç sezonda 21.2 sayı, 2.0 blok ve 1.8 üçlük ortalamalarıyla oynadı ve Memphis Grizzlies’in galibiyetlerinde kilit rol oynadı.
Aynı üç yıllık dönemde, Jackson sahadayken Memphis 100 pozisyonda rakiplerine ortalama 2.4 sayı fark atarken, o yokken bu oran -1.6’ya düştü.
Ancak yeni sözleşmesinin duyurulmasından bir gün sonra, takım Jackson’ın “turf toe” (ayak başparmağı zorlanması) sakatlığı nedeniyle sezon dışında ameliyat olacağını açıkladı. Kariyeri boyunca ortalama sadece 60 maç oynadığı düşünülürse, bu durum dikkate değer.
Bu ortalama, ilk üç sezondaki düşük maç sayılarıyla etkilenmiş olsa da, bu büyüklükte bir sözleşme için yine de bir risk oluşturuyor.
Ayrıca Jackson, istatistiksel olarak bazı yardımcı alanlarda uzun süredir beklentilerin altında. 2.08 metre boyundaki bir oyuncunun kariyer ribaund ortalamasının 5.5 olması ciddi bir soru işareti. Asist ortalaması da yalnızca 1.5 civarında, ki bu da onu takım arkadaşlarını daha iyi yapan bir oyuncu olarak tanımlamayı zorlaştırıyor.
Yine de Memphis bu anlaşmayı yapmak zorunda kalmış olabilir. Jackson’ı önümüzdeki sezon sonunda (mevcut sözleşmesinin bitişi) kaybetselerdi, yerine koyabilecekleri gerçekçi bir alternatif olmayacaktı.
Yine de, bu sözleşme gelecekte kulübü zorlayabilecek potansiyele sahip.
4. Tre Mann – Charlotte Hornets
Sözleşme: 3 yıl, 24 milyon dolar
Genel maaş sınırının 154.6 milyon dolar olarak öngörüldüğü bir sezonda, yıllık ortalama 8 milyon dolarlık bir kontrat devasa bir yük gibi görünmeyebilir.
Bu, maaş sınırının yaklaşık yüzde 5’ine denk geliyor ve Tre Mann henüz 24 yaşında. Bu sözleşmenin karşılığını verme potansiyeli mevcut.
Ancak bugüne kadarki kariyer performansı, bu rakamın asgari maaşa daha yakın bir seviyede kalmasını bekletmişti.
Mann geçtiğimiz sezon 14.1 sayı ortalaması yakaladı fakat bunu yalnızca 13 maçta yaptı. Kariyer ortalaması ise 9.4 sayı civarında. Etkin saha içi isabet oranı oldukça düşük ve serbest atış çizgisine ulaşma oranı da bir hayli zayıf.
Dört NBA sezonunun hiçbirinde “box plus/minus” (oyuncunun sahadayken takımına kattığı katkıyı ölçen bir istatistik) bakımından ortalamanın yakınından geçemedi.
Bunun en büyük sebebi ise savunma istatistiklerinin neredeyse hiç olmaması. 1.91 boyunda ve 1.93 kanat açıklığına sahip bir oyuncu için bu açıklar kolay kolay kapanmayabilir.
3. Dennis Schröder – Sacramento Kings
Sözleşme: 3 yıl, 45 milyon dolar
Bu, bir takastan söz edilmeden açıklanamayacak türden bir anlaşma.
Sacramento Kings, yedek pivot olarak hizmet verebilecek Jonas Valančiūnas’ı Dario Šarić ile takasladı. Denver Nuggets’ın verimsiz ikinci beşinde bile kendine yer bulamayan Šarić ile yapılan bu takas, Kings’e yaklaşık 5 milyon dolar tasarruf sağladı ve Dennis Schröder sözleşmesini daha katlanabilir hale getirdi.
Kings’in bir oyun kurucuya ihtiyacı olduğu oldukça açıktı (son birkaç yılda hem Tyrese Haliburton’ı hem de De’Aaron Fox’u bir şekilde takaslamışlardı). Neredeyse 32 yaşına gelen Dennis Schröder, zaman zaman iyi bir oyun kurucu olarak öne çıktı ve maaşı da maaş sınırının yaklaşık onda biri kadar olacak.
Ancak kariyerinin bu noktasında Schröder, muhtemelen bir yedek oyuncu olarak daha uygun bir profil çiziyor (geçtiğimiz sezon Detroit Pistons‘ta da çoğunlukla bu roldeydi). DeMar DeRozan ve Domantas Sabonis ile birlikte sahadayken, hücumda ciddi sıkışıklık yaşanabilir.
2. Jakob Poeltl – Toronto Raptors
Sözleşme: 4 yıl, 104 milyon dolar
Bu da oyuncunun bireysel olarak aslında oldukça “normal” olduğu başka bir örnek. Hatta Jakob Poeltl’ün iyi bir, belki de ilk 100 içinde yer alan bir NBA oyuncusu olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Ancak özel olarak Toronto Raptors için, yıllık 25 milyon doları aşan bu kontrat, takım vizyonunu anlamayı iyice zorlaştırıyor (eğer bu vizyon, tıkanmış ve ağır işleyen bir hücum düzeniyse o başka).
Toronto, 2025–26 sezonu için Brandon Ingram, Scottie Barnes ve RJ Barrett’a toplamda 104.5 milyon dolar ödeyecek. Bu üçlünün hiçbiri üç sayı tehdidi olarak ciddi dikkat çeken oyuncular değil. Immanuel Quickley bile, 32.5 milyon dolarlık maaşına rağmen üçlük yüzdesi açısından ortalamanın yalnızca biraz üstünde.
Bu kadroya Poeltl’ün eklenmesi (daha doğrusu onunla devam edilmesi), adeta 1995 model bir hamle gibi. 29 yaşındaki uzun, kariyeri boyunca sadece 7 üçlük denedi ve serbest atışlarda %55.5 isabet oranına sahip.
Eğer etrafında yüksek hacimli ve isabetli üçlükçüler olsaydı, Poeltl’ün hücum ribaundu ve pas becerileri bu kontratı karşılamasına yardımcı olabilirdi. Ancak bu mevcut kadroyla işinin zor olacağı ortada.
1. Myles Turner – Milwaukee Bucks
Sözleşme: 4 yıl, 107 milyon dolar
(+ Damian Lillard için önümüzdeki beş yıl boyunca yılda 20 milyon doları aşan “ölü maaş” yükü)
Serbest oyuncu döneminin en prestijli hamlelerinden biri olarak övülen bu anlaşmanın arka planı dikkatle incelendiğinde, Milwaukee Bucks’ın Myles Turner için fazla ödeme yaptığı sonucu ortaya çıkıyor.
Turner’ın 4 yıl, 107 milyon dolarlık sözleşmesinden ayrı tutulamayan başka bir mali yük daha var: Milwaukee, Damian Lillard’ı takımdan gönderirken “stretch provision” (maaşı zamana yayarak ödeme) uyguladı ve ona borçlu oldukları 112.6 milyon doları önümüzdeki beş yıla yaydı.
Bu durumda, Turner’ın gerçek maliyeti önümüzdeki dört yıl boyunca yıllık yaklaşık 50 milyon dolar gibi olacak. Beşinci yılda ise takım bütçesinde sadece “ölü maaş” olarak 20+ milyon dolarlık bir yük kalacak.
Turner bir süper yıldız olsaydı ve Bucks’ı şampiyonluk adayı yapacak seviyede olsaydı, bu anlaşma belki savunulabilirdi. Ama Turner bugüne kadar hiçbir All-Star maçında yer almadı.
Evet, Giannis Antetokounmpo’nun geçmişte başarı sağladığı “three-and-D” tarzı uzunların daha genç ve daha hareketli bir versiyonu olabilir, ama artık yanındaki kadro da eskisi gibi değil. Khris Middleton ve Jrue Holiday’in prime dönemlerinden uzaklar.
Bunun yerine kadronun öne çıkan isimleri Kyle Kuzma (geçen sezon geldikten sonra tam bir hayal kırıklığıydı), Gary Trent Jr., Taurean Prince ve Kevin Porter Jr. gibi oyuncular.
Doğu Konferansı’nın düşüşte olduğu bu dönemde bile, bu takım bir şampiyonluk adayı gibi görünmüyor. Milwaukee bu hamleyle geleceğini fazlasıyla karmaşık hale getirmiş olabilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!