Fenerbahçe: İlk Yarı Hücum, İkinci Yarı Savunma

2016-10-22T11:28:24+00:00 2016-10-22T11:28:24+00:00.

Utkan Sahin

22/Eki/16 11:28

Eurohoops.net

Sezona büyük hedeflerle başlayan Fenerbahçe, sezonun ikinci haftasında Final Four’un en önemli adaylarından biri olan Barcelona’yı deplasmanda devirmeyi başardı.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Sezona büyük hedeflerle başlayan Fenerbahçe, sezonun ikinci haftasında Final Four’un en önemli adaylarından biri olan Barcelona’yı deplasmanda devirmeyi başardı.

Son iki sezonda gelen başarılar sonrası Fenerbahçe taraftarı, memnuniyet seviyesini biraz yukarı çekse de birçok otorite tarafından bu sezon Final Four’un CSKA ve Fenerbahçe’den sonra en önemli adayı olarak gösterilen Barcelona’yı deplasmanda yendi. Hem de en iyi basketbolunu oynamadan. O yüzden maçın taktisel gidişatını incelemeden önce Fenerbahçe’nin son iki sezonda geldiği seviyeden bahsetmek istiyorum.

Para, basketbolda yıldızları kadrona katmak için yahut yıldız oyuncuları kadrodan tutmak için önemli bir şeydir ancak bir süredir basketbolseverlerin kafasında oluştuğu gibi her şey demek değildir. Sarı-lacivertli ekip, bundan beş yıl önce de EuroLeague’ de sözde başarılar için önemli paralar harcıyordu. Ama Barcelona deplasmanı gibi deplasmanlar sadece çok para harcayarak kazanabileceğiniz deplasmanlar değil. İstatistiklerde bunu gösteriyor. Fenerbahçe, Obradovic dönemi öncesi Barcelona deplasmanında oynadığı beş maçta sadece bir galibiyet alabildi. Maddi gücü yüksek Fenerbahçe, 2012-2013’te Bo McCalebb, Romain Sato, David Andersen, Mike Batiste gibi yıldızlarla yola çıktığı sezonda deplasmanda değil, evinde tam 39 sayı fark yedi. Bugün ise önemli iki yıldızın formsuz olduğu, takımın fiziksel olarak hazır olmadığı bir maçta Barcelona’yı mağlup etti. Sarı-lacivertli ekip için bir zamanlar İspanya deplasmanı daha uçakta iken yenilgi olarak yazdığınız maçlardı bugün ise çok daha farklı. Bunu sadece parayla sağlayamazsınız. Fenerbahçe, doğru oynuyor, doğru gelişiyor ve doğru ilerliyor. Hem sahadaki basketbol olarak hem de kurumsal olarak.

Oyunun içine geçersek, çok farklı iki yarı izlediğimiz bir maç oldu. Fenerbahçe, ilk yarıda inanılmaz bir dış şut yüzdesiyle oynasa da savunmada potaltında rakibini hiç durdurmadı. Bu da 8-13 gibi bir üçlük yüzdesiyle oynadığı bir maçta, ilk yarıyı sadece dört sayıyla önde kapatmasına neden oldu. İkinci yarı ise bambaşka bir takım izledik. Savunmayla maça tutunan bir Fenerbahçe vardı.

İlk çeyrekten başlarsak, Fenerbahçe, Ekpe Udoh ve Jan Vesely‘in aynı anda olduğu anlarda hücumda uygun spacingi yaratmak zorlandığı için maça son zamanlarda çok formda olan Antic ile başladı. Bu plan hücum için doğru olsa da sahada Antic ve Datome gibi iki savunması zayıf oyuncunun bulunması sebebiyle işin savunma kısmını oldukça baltaladı. Fenerbahçe’de hücumda işler beklendiği gibi ilerledi. Fenerbahçe’nin ilk çeyrekte yakaladığı 5-7 üçlük isabet abartı gözükse de biri dışında diğer dört üçlükte asist üzerinden geldi. İşler hücumda çok iyi gitse de savunma problemi Fenerbahçe’in rüzgarı arkasına almasını engeldi. Ekpe Udoh maça iki blokla başlasa da Barcelona kısaları her potaya gittiğinde onun savunduğu Tomic’e gelmesi gereken yardım savunması gelmeyince Barcelona kolay sayılar buldu. İlk çeyrekte baktığımızda Barcelona’nın bulduğu sekiz basketin de asist üzerinden geldiğini görüyoruz. Ki bu sekiz asistin hepsi de Barcelona kısalarından geldi. (Rice 2, Oleson 4, Perperoglou 2) Hal böyle olunca çeyreğin ortasında Barcelona, 14-11 öne geçince Koç Zeljko Obradovic, oyuna Nikola Kalinic‘i aldı. Kalinic‘in oyuna girmesiyle birlikte ön alan savunmasını sertleştiren Fenerbahçe, geriye kalan beş dakika da sadece 5 sayı (iki basket) yedi. Obradovic, Datome çeyreğin sonunda tekrar oyuna soktuğunda ise bu sefer yanında Antic-Vesely‘i değişikliği yaptı. Savunmada çok efektif olan Vesely-Udoh ikilisine dönen Fenerbahçe, böylece savunmasını ayakta tuttu.

İkinci çeyrekte ise Fenerbahçe, Ekpe-Vesely ikisinin hücumda getirdiği dezavantajları çözmek için periyota Bogdan-Sloukas ikilisiyle başladı. Hücumda doğru atışları bulmaya devam eden Fenerbahçe, bu çeyrekte bulduğu sekiz basketin beşini yine asist üzerinden buldu. Bogdan Bogdanovic’in ikili oyunları üzerinden üreten Fenerbahçe, alışılmışın dışı bir şekilde Sloukas‘ı daha çok bitirici olarak kullandı. Fenerbahçe’de her şey bu çeyrekte de hücumda ve oyun ritminde doğru olarak ilerlese de Jan Vesely’in kötü performansı savunmanın düşmesine neden oldu. İlk çeyrekte sekiz asist yapan Barcelona kısaları, bu çeyrekte asist yapamasa da Vesely’in tuttuğu Aleksandar Vezenkov, İspanyol ekibinin hücumlarına yön verdi. Barcelona’nın bu çeyrekte yaptığı üç asisti de Vezenkov yaparken, İspanyol ekibi bu asistler sayesinde maça tutundu.

Fenerbahçe, iyi bir performans sergilediği ilk yarıyı sadece dört sayı önde tamamladı. İkinci yarıda Barcelona’nın savunmada sertleşeceği hiç de tahmin edilmesi zor bir şey değil. Bunu bilen Koç Zeljko Obradovic, büyük ihtimal soyunma odasındaki 15 dakikasında oyuncuları için sürekli aynı şeye dikkat çekti. Savunma…

Zeljko Obradovic:  “Basketbolda dört sayılık fark hiçbir şey. İkinci yarıda daha iyi savunma yapmalıyız.

İkinci yarıda aynen beklendiği gibi başladı. İlk yarıda Fenerbahçe uzunlarının devreye girmesini engellemek için içeriye kapanan Barcelona savunması, atılan üçlükler sonrası mecburen baskının yönünü dışarıya çevirdi. Fenerbahçe için hücumda iki opsiyon vardı. Ya içeriye top inecek ve uzunlar uzak kalan yardım gelmeden birebir oynayacak ya da Fenerbahçe kısaları potaya penetre edecek. Fenerbahçe periyotun başında ilkini tercih etti. Topu Udoh veya Vesely’e indirdi. Ancak Vesely’in maçtan çok kopuk olması, Udoh’un ise hücumda soğuk kalması sebebiyle bu plan işlemedi. Haliyle sahneye Kostas Sloukas çıktı. Takımın en iyi penetrecisi olan (ki bu bir takım için önemli bir sorun) Sloukas, potaya yaptığı saldırılarla takımına sayı kazandırmaya çalıştı. Sloukas’a yardımcı olması için Obradovic, oyuna Nunnally‘i alsa da bu seviye için hazır olmayan Nunnally, bekleneni veremedi. Sadece Sloukas’ın penetreleri ile Barcelona’nın kısalara yaptığı baskıyı kıramayan Fenerbahçe, hücumda felaket bir üçüncü çeyrek oynadı.  Sadece üç basket atabilen Fenerbahçe, 13 sayı attığı çeyrekte 7 sayısını faul çizgisinden buldu. Sarı-lacivertli ekip için işler hücumda bu kadar ters giderken, dayanak noktası savunma oldu. Savunmada rakibi dışa baskıyı artıran Fenerbahçe, rakibini potaltından uzaklaştırdı. İlk yarıda 13-19 ikilik ile oynayan Barcelona’ya üçüncü çeyrekte sadece sekiz ikilik atış kullandıran Fenerbahçe, bunların sadece üçünün başarılı olmasına izin verdi. Rakibine tam beş top kaybı yaptıran temsilcimiz, hal böyle olunca hücumda felaket oynamasına rağmen dördüncü çeyreğe önde girdi.

Hücum açısından oldukça kötü geçen bir çeyrek sonrası Fenerbahçe, son çeyreğe fırtına gibi girdi. Çeyreğin başında Bobby Dixon‘ın aldığı sorumluluk ve çeyreğin devamında Kostas Sloukas’ın organizatörlüğü sayesinde (Bu çeyrekte üç asist yaptı) Fenerbahçe maçı bir anda kopma noktasına getirdi. Fenerbahçe, son üç buçuk dakikaya dokuz sayı önde girse de gevşeyen savunmayı Barcelona cezalandırdı. Sorumluluk alan Rice takımına takımına 2.5 dakika da 10-2’lik seri yakalattı. Son bir dakikaya 1 sayı önde giren temsilcimiz, birazcık basketbol şansı, birazcık da Sloukas’ın son topta Rice’a yaptığı harika savunma sayesinde maçı kazanmayı başardı.

Fenerbahçe, Gigi Datome ve Jan Vesely gibi iki önemli oyuncusundan verim alamadığı, dar bir rotasyonla oynadığı, iki çeyrek kötü savunma yaptığı ve hatta üstüne bir çeyrek kötü hücum ettiği maçta Barcelona’yı deplasmanda yendi. Kulağa oldukça fantastik geliyor. Ama sezon öncesi değerlendirmesinde dediğim gibi,  Fenerbahçe, geçen sezondan bu yana kadrosunda sorunları olan ama maç içerisinde sürekli bu sorunlara rağmen kazanmanın bir yolunu bulan bir takım. Aynı bu akşam olduğu gibi..

Fenerbahçe bu galibiyetle sezona ikide ikiyle başladı. Takım daha hazır değil. 30 maçlık bir maraton için bu çok doğal. Oyuncuların fiziksel olarak yukarı çıkacağız zamanlar gelecektir. O yüzden maç içerisinde yaşanan iniş, çıkışları doğal karşılıyorum. İşin rotasyon kısmı Fenerbahçe için çok daha soru işareti. Ekpe Udoh, tam 34 dakika kaldı. Ki maçın ilk yarısında 15 dakika hiç çıkmadan oynadı. Fenerbahçe, ayın sonuna kadar yedi günde dört maç oynayacak. Bu rotasyonla oyuncuların bu ne kadar kaldırabileceği büyük bir soru işareti.

Yine de her şeye rağmen Fenerbahçe, diğer takımlara mesaj niteliğinde bir galibiyet kazandı. Belki bazı okurlarımız Barcelona’nın sakatlarından bahsetmediğim için galibiyeti abarttığımı düşünebilir. Hayır abartmıyorum. Barcelona deplasmanı, Barcelona deplasmanıdır.