Mercek Altında – 6. Hafta Maçları

2016-11-12T18:44:15+00:00 2016-11-12T20:50:17+00:00.

admin69

12/Kas/16 18:44

Eurohoops.net

Büyütecimiz Euroleague’de altıncı hafta maçlarını takip etti ve İstanbul, Moskova ve Vitoria’daki harika maçlara odaklandı.

By Panos Katsiroumpas / info@eurohoops.net

Büyütecimiz Euroleague’de altıncı hafta maçlarını takip etti ve İstanbul, Moskova ve Vitoria’daki harika maçlara odaklandı.

Galatasaray – Olympiakos

Üç sayı infazı! Dentmon ve Diebler Olympiakos’a karşı gerçekten büyük oynadılar. İlki üç sayı çizgisi üzerinden bire bir oyunlarla ve dribling üzerinden infazı gerçekleştirdi. İkincisi ise perdelemelerin arkasından çok iyi çıkarak ve aynı zamanda Olympiakos savunmasının kötü reaksiyonlarını avantaja çok iyi çevirerek infazı gerçekleştirdi. Yunan ekibinin savunması kanatlardaki perdelemeleri yeterli agresiflikte savunma yapamadı.

Austin Daye de anahtar bir isimdi. Printezis’i savunmada marke ederken onun posttaki çok yönlü oyununu harika bir şekilde kısıtladı. Sezgileri çok iyiydi ve vücudunu çok iyi kullandı. Hücumda da takımına çok faydalı oldu. Topu yere vurarak ve boyalı alanın derinliklerine dalarak katkı yaptı.

Olympiakos’un yenilgisinin sebebi kötü savunma oldu. Hem bireysel hem de takım savunması anlamında kötüydüler. Özellikle geçiş oyunlarında oldukça fazla mesafeyle geride kaldılar ve birçok kolay sayı imkanı verdiler.

Sahada her şeyi yapan Sinan Güler’e de şapkamızı çıkarmamız gerekiyor. Sadece 7 sayı yapmış olabilir ancak 33 dakikayla takımdaki tüm diğer arkadaşlarından daha fazla oyunda kaldı. Sürekli rakibin en tehlikeli oyuncusu Spanoulis’i savundu ve bir yandan da yaratıcılığını konuşturarak 12 asist yaptı. Ayrıca dört top çalması ve maçın kritik sayılarında imzası da bulunuyor. Kesinlikle maçın kahramanıydı.

BaskoniaFenerbahçe

İntikam! Baskonia Fenerbahçe‘yi her seviyede sahadan sildi. İlk dakikadan itibaren parmak ısırtan savunmalarıyla oyunu domine ettiler ve aynı zamanda her oyunda inanılmaz bir enerji ortaya koydular. Geçen yıl Final Four’da kaybedilen yarı final maçının rövanşı en iyi şekilde alındı.

Fenerbahçe için ilk yarı moral bozucuydu ve aslında Baskonia 17 sayılık farkı yakaladığında maç bitmişti. Zorlama şutlar, topu çok az dolaştırma ve az yardımlaşma çabucak İstanbul’da unutuldu. Sonuç, 36’da 9 isabetle sadece 24 sayı, 2 asist ve 5 top kaybı.

Sito Alonso şahane bir numara yaptı. Aslında Bargnani, Voigtmann ve Tillie gibi isimlerin çok etkili olduğu boyalı alandan tüm uzunları uzaklaştırdı ve sonuç olarak daha patlayıcı oyuncular burada genişleyen alan sayesinde içeriye giriş anahtarını buldu. Udoh ve Vesely, Baskonia’nın uzunları üç sayı çizgisinden infazları yaparken ve içeriye girip kendilerinin çoğunlukla yaptığı gibi ters eşleşmeler yakalarken etkisiz kaldılar.

Shane Larkin, Avrupa standartları için hızlı basketbol terimini değiştirdi. Zalgiris‘e geldiği dönemdeki Tyus Edney’i hatırlattı. Bu maçta roket motorları takmıştı. Koştu, pas verdi, skor yaptı, top çaldı ve efektiflik anlamında Baskonia’nın büyük MVP’siydi.

CSKA Moskova – Real Madrid

Bir derbi maçın sonucunu tek bir şut belirleyebiliyorsa, 32-12 biten bir periyot da maçın sonucunu belirleyebilir. İkinci periyotta her seviyede şiddeti artan bir hücumla CSKA 10 sayı farklı yenilgiden geri geldi ve 22-2’lik seriyle 10 sayılık farkı yakaladı.

Cellat De Colo! Fransız oyuncu yine harika bir maç oynadı. Real’in tüm savunmalarını çok iyi okudu ve büyük bir şovla infaz etti. Adam değişiminden sonra üzerine gelen savunmacıya karşı orta mesafe şutu ona büyük bir avantaj yaratıyor. Bu ona birçok durumda potaya yüklenme veya savunma içeri gömüldüyse şut kullanma şansı veriyor. Bu maçta da 12’de 8 şut isabeti bularak 28 sayıya ulaştı ve aynı zamanda ribaundlara da yardımcı oldu.

Real Madrid savunması kesin bir şekilde CSKA’nın pick and roll oyunlarını hedef alan bir yardımlaşma içerisindeydi. Savunma maçın büyük bölümünde çok iyiydi. Hines ve Augustine’in pas kanallarını çok iyi kestiler ve Rus ekibinin inanılmaz şutörlerinin soğuk kanlı şutlarıyla yara aldılar. Bu maça kadar ortalama 22 asist yapan rakibi 13 asistte tutmak İspanyolların üç çeyrekteki iyi savunmasının göstergesiydi.

Üçlükler onları yaraladı. Kötü bir ikinci çeyreğin yanında Real hedeften şaştı fakat aynı zamanda hücumda da bir çok pozisyonda aceleci davrandılar. Toplamda 31 üç sayılık atış kullandılar ancak bunlardan sadece 8’i başarılı oldu.